Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Özgürlüğümün ilk adımına...

Özgürlüğümün ilk adımına...
 

Kendimi bildim bileli büyük bir hevesle beklediğim, beni resmi olarak çocukluktan çıkaran sevgili 18 yaşım. Benim için hep çok uzak göründün. Her zaman sen gelince yanında getireceğin güzel günlerin hayalini kurdum. Hiç beklemiyordum bu kadar çabuk geleceğini. Nerden çıktın ki şimdi, tam da geleceğim için önemli bir sınava hazırlanırken. Haber verseydin keşke bir parti düzenlerdim senin için. Tamam, kızma; ama gelmene sayılı günler kala içimde hiç ummadığım tarzda buruk bir sevinç var. İçim içime sığmayacak, heyecandan kalbim yerinden fırlayacak gibi hissedeceğimi sanırdım. Kavuşmamızın benim açımdan böyle dramatik olacağını tahmin etmemiştim. Hayatım birden bire değişecekti hani sen gelince? Severek izlediğim korku filmlerindeki yaş sınırını kaldırman, ehliyet almaya hak kazanmamı sağlaman ve diğer getirdiğin basit detaylar yetmiyor ki bana. Belki de yuvadan uçma vaktimin yaklaşıyor olmasın etkiliyor beni bu kadar. Annemden, babamdan, küçüklükten beri hep beraber olduğum insanlardan ayrılma fikri pek sıcak gelmiyor bu aralar. Evet, biliyorum çoğu zaman başımı alıp gitmeyi ben istedim ama yeni yeni anlıyorum gitmenin o kadar da kolay olmayacağını. 

Biliyor musun, her geçen gün çığlıkları daha da artıyor içimdeki haylaz küçük kızın. İki gözü iki çeşme ağlıyor son günlerde, “Hiçbir yere gitmek istemiyorum.”diye. Sen gelince gitmek zorunda mı o? Hep saklamaya çalışırdım onu herkesten; ama inan ben de istemiyorum ondan ayrılmayı. Tamam, söz veriyorum. Bundan sonra daha olgun davranacağım, öyle basit şeyler için akıtmayacağım gözyaşlarımı. Kalp kırmamaya da özen göstereceğim, yeter ki karışma o küçüğe, bırak hep kalsın benimle. Neden mi istiyorum bu kadar? O giderse ben de herkes gibi olurum çünkü. Büyüdüm artık biliyorum ama çevremdeki diğer büyükler gibi olmak istemiyorum. Hayattan bezmiş, yorgun, asık suratlı dolaşmama izin vermez o. 

Ah yapma, kıskanma hemen. Senin yerin ben de çok ayrı biliyorsun. O şimdiye kadar hep benim yanımdaydı sense hayatıma yeni giriyorsun. Sen ki benim özgürlüğümün ilk adımı, adını geçtiği her an bana üniversiteli olma arzusu katıyorsun. Sorumluluklarımın arttığını, çocukluğun geride kaldığını, kendi ayaklarım üzerinde durma zamanımın geldiğini hissettiriyorsun. Yaşlanınca “ben gençken” diye başlayan cümleler kurduğumda ilk senden bahsedeceğim. Umarım gidinceye kadar güzel ve deli dolu günler geçiririz beraber. Yaşanacak aşklar, gidilecek konserler ve yakın zamanda “ iyi ki doğdun” dedirteceğimiz insanlar bizi bekliyor. Her yaşın bir güzelliği varmış. En güzel yaşım, hayatıma hoş geldin! 

 

 
Toplam blog
: 55
: 921
Kayıt tarihi
: 08.07.06
 
 

40 Yaşından Sonra Evet, ben yıllarca okudum, okudum. Ne bulursam, elime ne geçerse. Kırkından sonra..