Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '11

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Özgürlük, hak ve İsviçre

Özgürlük, hak ve İsviçre
 

Kaynak: Web


Merhaba dostlar, bir kez daha dünyanın başka bir köşesinden size yazıyorum. Bu kez yazının başlığından anlayacağınız gibi İsviçre’deyiz. İsviçre yolculuğum çok keyifli başladı. Havaalanının düzeni, çevredekilerin kültürel çeşitliliği ile ilk izlenimde Avrupa’nın merkezinde olduğunuzu hissedebileceğiniz bir ülkede olduğunuzu anlayabilirsiniz. Geçtiğimiz her cadde ve sokak bu izlenimi güçlendirdi. Türkler burada da çok yakın ilişkiler içindeler. Misafir olduğum aile ile ilk gezimizi bir hobi bahçesine yaptık. Hobi bahçeleri adeta günlük yaşamın bir parçası gibiydi. Çiftliklerin modern yaşam ile iç içe olduğu bu ülkede toprak sahibi olma izni olmayanlar için kiralanan bahçeler bunlar. Yaklaşık olarak yüz metrekarelik bir alanda minik bir kulübe ve onu çevreleyen bahçeden ibaret bu bahçecik. Bahçenizde göl manzarasına nazır, kendi domates biberiniz ile salatanızı yapıp mangal sefası yapabilmeniz mümkün. 

Kiralanan bahçelerde neler yetişmiyor ki; dalından yaban mersini, ahududu, böğürtlen yediğimiz gibi diğer taraftan da akşam için taze patates topladık. Bu güzel hobi bahçeleri bir dönemin meşhur oyunu farmville anılarını canlandırdı gözümde. Demek ki böyle bir bahçe sahibi olmak o kadar da imkansız değil, sanal deneyimin tutulduğu kadar da rayici var. Bahçelerin ormanlarla iç içe geçtiği şehrin sokaklarında ilerlerken yol kenarında bir levha gözümüze takıldı. Arkadaşlar hemen bu levhanın ve yanındaki küçük kutunun izahını yaptılar. Bu bahçelerin sahipleri bahçelerinde yetişen ürünlerin fiyatlarını yazıp, altına da bir kutu yerleştirirlermiş. Böylece ürünlerden almak isteyenler yoldan geçerken durup istedikleri miktarda alıp bedelini de o kutuya atarlarmış. Biz bir çiçek tarlasında durduk, beğendiklerimizi dalından topladık. O kadar güzellerdi ki, kocaman bir demetimiz oldu. Sonunda tutarını hesaplayıp kutuya attıktan sonra arabaya bindik, çiçeklerimizi eve getirdik. Bu harika geleneği umarım korur ve sürdürürler, çünkü böyle güzel birşeyi dünyada yapabileceğiniz pek az yer olabilir. Çiçek bahçeleri, hobi bahçeleri derken dalından toplanan kirazları yiyerek günümüzü tamamladık. Günün sonunda bundan daha büyük bir özgürlük var mı diye düşündüm. Cüzdanınızı emniyetle biryere koyup koymadığınız endişesinden uzak yollarda yürüyebileceğiniz bir ülke burası. Arabanızın kapısının kilitli olup olmadığını kontrol etmeniz, sokak kapısının kilitli olma gereğini duymadığınız bambaşka bir dünya. Atalarımız da böyle bir düzende yaşamışlar, biz de buna yabancı değiliz aslında. 

İnsanın en doğal hakkı olan özgürlüklerden yoksun olduğunu hissetmesi bu olsa gerek. Adaletsiz dağılan gelirin olgunlaşmamış meyveleri sarmış çevremizi, hak ve özgürlüklerimizi... siz yine de sevgiyle kalınız. 

 
Toplam blog
: 149
: 652
Kayıt tarihi
: 07.04.10
 
 

Sazsız söze ezgiler diziyoruz, birer birer. "Kim" olduğumuzun belli olmadığı bu dünyada K..