Özgürlük Çıkmazı, Suna Güler

Suna Güler’in ilk öykü kitabı “Ödünç Zamanları” okuduğumda onun öyküde alışılmışın dışında farklı bir tarz oluşturma düşüncesinde olduğunu düşünmüştüm. Çünkü iki yıl önce okuduğum bu ilk kitap, küçük küçük imlerle bunu çağrıştırıyordu.

İkinci öykü kitabı * “Özgürlük Çıkmazı’’nda ise bu arayışlar sanki daha azalmış gibi. Bunun yerine olaylar gelişirken okuyucuyu zorlamayan daha rahat bir anlatıma yöneldi Suna Güler. Sade ve kolay anlaşılır bir dil. Öykülerdeki konular hayatın içinden. Genellikle kadın erkek ilişkilerinde yaşanılan olumsuzlukları irdeliyor. Sevgili, baba ya da erkek kardeş. Hangisi olursa olsun kadına bakışları hep aynı. Kadının kızkardeş, eş ya da sevgili olması onların rollerini değiştirmiyor. Güç hep erkekten yana. Genellikle bildik konular olmasına rağmen olayların aktarılışı ve yazarın içtenliği öyküyü çabucak okutturuyor. Ama her öykünün sonunda da düşünmesini sağlıyor okuyana. Etkileniyorsunuz. Olayların gelişini kurcalamaya başlıyorsunuz. Hatta öykü kahramanlarıyla konuşuyor buluyorsunuz kendinizi. Suna Güler öykülerinde okuyanı etkilemeyi başaran bir yazar. Özgün anlatımıyla dostluk ve sevgiyi sorgularken, zaman zaman hüznü de serpiştiriyor. Yanlışlar, ertelemeler, olumsuzluklarla yalnızlaşan insanın gözleri oturuyor gözlerimize. Dalıp gidiyoruz öykü kahramanlarının sessiz çığlıklarına. Dramları ya da düştükleri yanlışlar bazen alaycı bir dille anlatılıyor. Bu da öyküye farklı bir boyut kazandırıyor. Yazar, ilk kitabı “Ödünç Zamanlar’’ın aksine daha abartısız, imgesiz bir dil kullandı “Özgürlük Çıkmazı”nda. On kısa öyküden oluşan kitap, yaşamı saklıyor özünde.

Suna Güler kendini yazmaya adayanlardan. “Yaşadıkça, inatla ve bıkmadan yazacağım” demişti bir karşılaşmamızda. İnanıyorum ki çok daha farklı öykülerle bizleri gelecek zamanlarda daha çok şaşırtacak. Çünkü o, öyküde denenmemişleri denemek ve yazmak için yola koyulanlardan. Cesurca yazıyor yazacaklarını. Birçok kadın yazarın yazmaktan çekindiklerini de okuyucuyla buluşturuyor.

Suna Güler, Datça’da acının tonlarını ayırarak, mavi ve yeşile yazıyor insan sesini. Rüzgarlı ve serin öykülerin yazarıdır o.

*Özgürlük Çıkmazı, Suna Güler

İlya yayınevi

Mine Ömer