Özgürlük Geni

"Ben ezelden beridir

Hür yaşadım, hür yaşarım

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım

Yırtarım dağları, bendime sığmaz taşarım"

Mehmet Akif Ersoy ve Türk İstiklalı Marşı şiirinden bir alıntı...

Hayatımın toplamda 5 senesi yurtdışında geçti:

İtalya Napoli, 2 yıl...

Hollanda Amsterdam, 2 yıl...

Geri kalanı muhtelif ülke ve şehirler...

Benim gibi milliyetçi bir insan için yurt dışında yaşamak her zaman zor olmuştur. Çünkü ben, hep çok okuyan ve hep çok araştıran, birisi olarak kolay-kolay baskıya gelmem. Bana ve ülkeme laf uzatanı da, cevapsız bırakmam. Bu öğrenciyken de böyleydi, büyüdükten sonra da böyle... Burada hikayeleri anlatıp milliyetçi duygularınızı şaha kaldırmak istemiyorum. Anlatmak istediğim özgürlük geni, biz Türklerde öyle gelişmiştir ki, 250'den fazla devlet kurmamıza rağmen, hiç bir zaman, özgürlüğümüzü kaybetmemiş bir milletiz biz!

Bu durum:

İranlılar, Ruslar, Çinliler ve İngilizler için de aynı!

Bu ülke insanlarının her birinin genlerinde aynı gen ve aynı hormon dolaşıyor: Ey özgürlük! (Zülfü Livanelli)

Bunun tam olarak bize öğretilen şanlı tarihimizle de ilgisi yok. Çünkü o şanlı tarihimizde, şansız, bir çok olay da anlatılıyor... O adları ve olayları şimdilik es geçiyorum...

Resmi tarihimiz, ne yazık ki, gerçek değildir ve ülkecilik üzerine kuruludur. Bu ülkecilik, milliyetçilik olarak karşımıza çıkar ve tam olarak Atatürk'ün bahsettiği gibi de değildir bu ilkesinin yorumlanış biçimi. Mesela söylenin aksine Atatürk hiç bir zaman kendisini Türk doktorlarına emanet etmiş değildir! Atatürk bir aristokrattır ve bu  özelliği, onun giyiminden, kuşamından başlayarak, farklı bir kişi yapar. Öyle kolay, kolay beğenmez; kültürü ve ufku çok geniş ve gelişkindir. Gücünü, ilk önce, devlet adamlığından değil, komutanlığından alır. Çapkındır. Kadınların her zaman gözdesi olmuştur. Korkusuzdur ve bu onu daha seksi bir erkek haline getirir. Sonuçta Atatürk de insandır ve zayıflıkları vardır: İçki, sigara ve kadın... Lütfen Atatürk hakkında daha fazla bilgi edinmek için Hasan İzzettin Dinamo- Kutsal İsyan Serisi, Tek Adam, Atilla ilhan- Gazi Paşa kitaplarını okuyunuz.  

Bizdeki özgürlük geni, 5000 yılda kodlanmış bir gendir. Bu yüzden Atatürk Amerikan mandasını reddetmiştir. Bu yüzden Türk Milleti, tüm çok kültürlülüğüne rağmen, sadece ama sadece bu konuda, elbirliği yapmıştır günümüze kadar!

Liseli arkadaşlar! Lütfen tarih kitaplarınızı - İnkılap Tarihinden bahsetmiyorum- okurken ezberlemeyin, zevk alarak okuyun. Türkoloji enstitüleri dünyada en popüler enstütilerdir. Bunun sebebi dünya tarihi Türk milletiyle beraber başlar. Keza edebiyatta da öyle... Bkz. Göktürk Hitabeleri, Dede Korkut hikayeleri... Lütfen tarih kitaplarınızı, araştırmacı bir kişilikle, okuyunuz...

Ben yazılarımı yazarken fazla referans vermeyi sevmem. Bunun sebebi, size anlattığım her şeyin, kaynağı ne olursa olsun, tarafımdan öğrenilmiş olması itibariyle, bana ait olması! Çünkü öğrendiğim bütün şeyler, Anıl Yiğit değerlendirme sisteminden geçtikten sonra, bana ait oluyorlar. Okuduğum her kitap sonrası, o kitaba ait öğrenilmiş en az 5 cümlem oluyor. Bu yüzden ki, Suç ve Ceza - Dostiyevski ve Kuran- Kerim hariç, hiç bir kitabı, birden fazla okumuşluğum yok!

Evet burada bilimsel yazılar kesinlikle yazmıyorum. Referans versem dahi bunun böyle bir yazı olma ihtimali yok çünkü herhangi bir kurum tarafından değerlendirilmeden yazılan bu yazıların hepsi kişiye ait düşünceleri içerir. Türkiye'de yayımlanan kitapların çoğu böyle kitaplardır. Dolayısıyla sorumluluk okuyucuya aittir. Ben size hep örnek vermeye çalışıyorum. Yoksa yazdıklarım sadece ve sadece beni bağlar. Ben bakış açınızın genişlemesi için sizlere yardımda bulunmaya çalışıyorum ve belki de haddimi de aşıyorum. Şayet öyle bir durum oluyorsa da, herkesten özür dilerim.

Özgürlük, başka birinin özgürlük alanınına girildiği andan itibaren sınırlanır ve kısıtlanır. Özgür bir insan, aynı zamanda, başkasının haklarına da saygı gösteren insandır. Aksi takdirde o insan da kendi özgürlüğünü yaşayamaz.

Kanımızdaki özgürlük genine sahip çıkalım...

Saygılar,

Kavi'l