Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '13

 
Kategori
Sinema
 

Özgürlük için hayır

Özgürlük için hayır
 

ŞİLİNİN DEMOKRASİ MÜCADELESİ


“No-Hayır” bu yıl en iyi yabancı film dalında Şili’den Oscar adayı gösterildi.  1988 yılında Şili’de Pinochet diktatörlüğünü tarihe gömen referandumunun arka planını öykülüyor. Mantık ve yaratıcılığın, yıkılmaz olarak görülen Pinochet cuntasını yenilgiye uğratması sonraki kuşaklara ders olacak niteliktedir.  Referandum öncesi halkın çoğunluğu, sandıktan çıkacak oyların doğru sayılacağından dahi kuşku duymaktadır. Sosyal demokrat Allende’yi 73’de askeri darbe sırasında başkanlık sarayında bombalayarak öldüren Pinochet’nin diktası 15 yıl süreyle baskı, işkence, gözyaşı üzerine kurulu sürer. Sol görüşlü 1300 insan gözaltına alındıktan sonra kaybolur, 2100 insan düşünce farklılığından dolayı idam edilir. Son yıllarda insanların canlı canlı uçaklardan Pasifik Okyanusu’na atılarak öldürüldüğü ortaya çıkmıştır. İnsan haklarının hiçe sayıldığı, sendikaların kapatıldığı, muhalefet liderlerinin tutuklandığı, aydınların sürgüne gönderildiği veya öldürüldüğü bu despotizm içinde Pinochet ekonomi ABD’li danışmanların gözetiminde hızla serbest piyasa ekonomisine geçer. 15 yılın sonunda artık misyonunu tamamlamıştır. ABD başta olmak üzere dış baskılarla hükümeti için “evet-hayır” şeklinde bir referandum düzenlemek zorunda kalır. Filmin öyküsü tam bu dönemde başlıyor. 27 gün süreyle ulusal TV’de “evetçiler” ve “hayırcılar” için on beşer dakika propaganda süresi verilir. Hayırcıların destek aldığı reklamcı Renée Saavedra (Gael Garcia Bernal) geçmişin acıları ve öfkesi yerine umut ve mutluluk veren bir propaganda düzenler. İnsanları artık özgürlüğü kucaklayacaklarına inandırmak ister. Güçlü bir muhalefete izin verilmemesi, “hayırcılar”’ın çoğunluğunun partisiz insanlardan oluşmasına neden olur. Ekonomik güçlenme kişisel özgürlükler için yeterli kriter değildir.

Hükümetin hazırlattığı ezberci, “aba altından sopa gösteren” propaganda filmleri karşısında, “hayırcıların” yaptıkları yaratıcılık ve mizah yüklüdür. Bu projede apolitik bir duruş sergileyen Saavedra’nın akılcı duruşundan ödün vermemesi, profesyonel trükleri sonuna kadar kullanması, karşı cepheye beklemediği darbeler vurur. Yasama, yürütme, yargı gücü onlardadır. Kaybetmeyeceklerinden emindirler.    

Şilili genç yönetmen Pablo Lorrain’in ülkesindeki cunta yılları üzerine yaptığı üçüncü film “No”.  “Tony Manero” ve “Morg Görevlisi” dikta yıllarından kopup gelen “borderline” karakterleri anlatır. Bu kez belgesel ve kurgu arasındaki sınırı çekimlerde kullandığı 1983 model video kamerasının soluk ve sepya görüntüleriyle muğlaklaştırıyor. Arşiv görüntülerin desteği ve Lorrain’in kurgusal yeteneği sonu bilinen öyküyü gerilim dolu bir filme dönüştürüyor.  

 
Toplam blog
: 223
: 1093
Kayıt tarihi
: 12.01.11
 
 

İzmir’de doğdu. Viyana Tıp fakültesini bitirip doktor ünvanını aldıktan sonra Genel Cerrahi ihtis..