Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '19

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Özgürlük Savaşçısı; Naim

Özgürlük nedir sizin için? Sokakta rahatça yürüyebilmek mi? Yeterli maddi kaynağa sahip olup dünyayı gezmek mi? İstediğiniz mesleği yapmak, istediğiniz kıyafetleri giymek mi? Sizce ailemizin bize verdiği isimle çağrılmak, bildiğimiz dili kullanarak çağrılmak özgürlük müdür? Çoğumuz sahip olduğumuz şeyleri emek vererek elde etmediğimiz için, kıymetini bilmiyoruz, düşünüp şükretmiyoruz bile. 1984 yılında, Bulgaristan'da ki Türk azınlıklarına zorla Bulgarlaştırma operasyonları düzenlenmiş.  Türk azınlıkların isimleri Bulgar isimlerle değiştirilmiş. Hatice'ye Anastasia, Naim'e Naum demeye başlamışlar. Sağ insanların isimlerini değiştirmekle kalmayıp, mezar taşlarında Türk ismi yazan insanlarında isimlerini Bulgar isimleri ile değiştirmişler. Adeta bölgede Türklüğü ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yapmışlar. Vatan topraklarından kilometrelerce uzaktaki kardeşlerimize, vatan hasreti çekmek yetmiyor gibi, atalarından yadigar isimlerini de ellerinden alınmış. Tabiki susmamışlar, silaha, tazyikli suya, küfre,hakarete boyun eğmeden yürümüşler, protesto etmişler. Ellerinden isimlerini almaktan utanmayan rejim tabiki bu protestoları da barışçıl şekilde sonlandırmak için emek vermemiş. Karşısına çıkanı, kadın, bebek en önemlisi ''insan'' demeden öldürmüş. Geride kalanları ise ölğm kamplarına göndermişler. Bir isim olmasaydı biz tüm bunlardan haberdar olmayacaktık belkide.

NAİM SÜLEYMANOĞLU

Bulgaristan'da tüm bunlar yaşanırken, ismi değiştirilen Türklerden birisi de; Naim SÜLEYMANOĞLU'ydu ve 17 yaşındaydı. Halter sporu ile ilgileniyordu, Bulgar devletine madalyalar getiriyordu. Bir insan olarak elbette adının elinden alınması ona da ağır gelmişti. Ama o kendisi, ailesi, komşuları ve Bulgaristanda yaşayan bir milyon Türk için savaştı. Türklere yapılanları anlatmak için Türkiye'ye kaçtı. Olimpiyatlara girdi, madalyalar kazandı,  60 kilo iken 190 kilogramlık halteri kaldırarak tüm dünya medyasına damga vurdu ve tüm gözler onun üzerindeyken, Bulgaristan'da ki yurttaşları için konuştu. Bunların hiçbiri kolay olmadı elbette; emek, sabır, gözyaşı ve zaman gerekti. Naim tüm dünya kamuoyuna sesini duyurduktan üç ay sonra, Bulgar devleti baskılara dayanamayıp, Bulgaristan'da ki Türk azınlıkların ülkelerine dönmeleri için sınır kapılarını açtığını duyurdu.

1989 yılında Bulgaristan' daki Türkler ana vatana geri döndü. 

İnsanın insana yaptığını başka hiçbir şey yapmıyor. Tarih boyunca da bu böyleymiş. Bulgaristan'da ki komünist rejim, insanların ellerinden adlarını, yaşamalarını, özgürlüklerini alırken, bir başka insan Naim Süleymanoğlu da aynı insanlar için canını ortaya koymuş. Ben, ailem, arkadaşlarım hiç bir zaman özgürlüğümüz için savaş vermek zorunda kalmadık ama her insanın savaşı başka değil mi? Naim Süleymanoğlu'nun imtihanı kendisinin ve ailesinin özgürlüğüydü. Biz bir sınav veriyor olmasakta, etrafımızda birileri bir imtihanın ortasında olabilir. Duyarsız kalmayalım. Kednimiz içinde, insanlar ve insanlık içinde sesimizi duyurabileceğimiz yolları kullanalım. Kendimizin ve yapabilceklerimizin farkında olalım sevgili okuyan. Savaşları çıkaranların insan olduğu gibi, barışı getirenler de birer insan. 

 
Toplam blog
: 6
: 189
Kayıt tarihi
: 17.11.19
 
 

Merhabalar. Ben Aysel. İç mimarım. Kişisel bloğum olan aytiti.com da kitap, film, belgesel öneriler..