Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '11

 
Kategori
Deneme
 

Özgürüm

Özgürüm
 

Bu gece özgürüm.

Geç anladım yüreğimin tavan arası artıklarını temizlemem gerektiğini! Benden gitmişti yüreğin ve tüm benliğin ama ben senden hiç gitmemişim bu gece anladım...

Senden kalan üstü toz tutmuş tüm anıları ve seni geç kalmış gönül mahkememde idam ederken gözümü bile kırpmadan, yıllardır seni ve sende yaşadığımı bu gece anladım...

Oysa, gitme diye haykırırken yüreğim en sessiz çığlığı ile, dudaklarım kal diyememişti sana! Yaralarını sardım bugün kalbimin, çıkardığım sen adlı hançerden sonra! Umutsuz, başı sonu belli olmayan adı sadece sen olan aşk dediğim şuursuzluktan uyandığım zaman, şimdi diyebilirim ben özgürüm!

Kayıp kentte kaybolan ben can bulurken yangın yeri yüreğimden yeniden, göz yaşlarım söndürdü alevleri ve yıkadı senden kalan tüm viran olan yerleri...Sen kokan resimler ve mektuplar yalvardılar bana bırak bizi burada! Bu gece milad var oluşumun ve kendimi buluşumun, kanar mıyım senin bu son yüreğimi dağlamana! " Kader seni yaşamak değilmiş oysa, bıraktığın o enkazda!" . Belki her aşk zede gibi bizi de zaman ve mekan yanlıştı diye teselli cümleleri kurtarabilirdi, acımızı azaltabilirdi kendimizin bile inanmadığı…

Olmuyor be hain sevgili azaltmadı, bitirmedi bendeki sen acısını ve yokluğunu! Vazgeçilmezimin vazgeçtiği olduğum gerçeğini değiştirmedi işte, yüreğim yine sensiz ama adı sen olan isyanlarda!

Öyle alışmışım ki aslında senden kalan kırıntılarla ve acılarıyla yaşamaya, temizlerken fark ettim ruhumun tavan arasını, ben de ben olmuş aslında o kırıntılar. Senden vazgeçmekten daha zor geldi acılarını temizlemek üstü toz tutmuş tavan arası ve orada bıraktığın ihanet anılarını.

Aslında bu gece sızladı yorgun yüreğim, kolay mıydı enkazdan var olmak, gemileri yakmak, sancılı olmaz mı yeniden doğmak?Yıllarca kalbimi ve gözümü mühürlediğim “kader” tesellisi yalnız aldanışmış seni ve senden kalanları taze tutmak için bu gece anladım!

Kader seni yaşamak değilmiş oysa, bıraktığın o enkazda! Kader değişmek için yeni şanslar vermekmiş kırıntılarla savaşan artık beraat etmek istiyorum diyen tutsak ruhuma...

Artık savaşmak yok yüreğimde benimle, merak etme sevgili, sen de özgürsün bu gece cezan doldu şimdi mutlu ol dileklerim seninle!Belki bir bebek ya da yeni bir umut beklediğin ne bileyim? Tek sözüm istediğin her şey senin yalnız senin olsun!

Bu gece özgürüm, temizledim ruhumun tavan arasını tozlu raflarını, aslında hepsi hayal anıları ve sözde mutlulukları! Aldım tozlarını bir, bir hazır artık yeni güzel ve en gerçek süsleyecek anılara ve sahibi gerçek aşklara!

Göz yaşlarım acıtmaz oldu nedendir bilinmez. Bu gece senden gittim, vazgeçilmezim vazgeçtim ben! Mutlu musun ben de yoksun sonunda sen?

Susarak konuşmayı ve hatta haykırmayı en iyi ben bilirim bilirsin sen. Gidişinin hazin öyküsü bu yüzdendir saklı bende... Bilmem bu kaçıncı sana gönderilmeyen mektup…

Hayır dur endişelenme bak bitti bu  son çığlık, son isyan !Bu gece özgürüm dünüm yok, bugünüm yok sen yoksun! Temizledim bir, bir yüreğimde kalan, canımı yakan sözde aşk kıymıklarını!

Kimdin? Neydin? Unuttum! Terapiden yeni çıktı hatta cilaladığım kalbimi görsen tanır mısın?

Yalnızlığım diyordum ya dostlara en afilisinden sözde mutluluğum! Külliyen yalanmış, yalnızlık değilmiş onun adı. Hüzünmüş, vazgeçmeyişin inadı, sana teslimiyetçiliğin gerçek adıymış. Yazık ben bu gece anladım! İstemem gerekliymiş ruhumu ısıtacak yüreği, ödediğim bedellerin ödüllerini!

İstedim ve oldu ruhuma dokunan ruhu buldum ve yarın ebediyete kadar onunum….

                               

ŞİMDİ ARTIK MUTLU MUSUN?

 
Toplam blog
: 7
: 394
Kayıt tarihi
: 01.06.11
 
 

1972 Denizli doğumluyum. Milliyet Blog'un kaliteli bir paylaşım yeri olduğunu düşündüğüm için burday..