Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Psikolog Ebru Zorlutuna

http://blog.milliyet.com.tr/ebruzorlutuna

14 Şubat '18

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Özgüven İçsel Kaynak Arttıkça Gelişir!

Özgüven İçsel Kaynak Arttıkça Gelişir!
 

Ailelere nasıl bir çocuk yetiştirmek istediklerini sorduğumda genellikle “özgüvenli, mutlu ve huzurlu” olmasını belirtiyorlar. Ardından kendilerinin özgüvenlerini daha büyük yaşlarda kazandığını da ekliyorlar. “Ben zorluğunu çektim, çocuğum çekmesin” mantığı ile çocuklarını yetiştirmek isteyebiliyorlar. Çocuğu özgüvenli olsun diye birçok etkinliğe yazdırabiliyorlar. Özgüvenli çocuk yetiştirmenin temeli ilk yıllardan itibaren anne baba tutumlarıyla ilişkilidir. Bir de çocuğunuzun içe dönük ya da dışa dönük çizgisinin hangi tarafına yakın olduğu da önemlidir.  Çocukluk döneminden itibaren ne kadar kaynak biriktirilirse benlik algısı da o kadar olumlu olur.

Her anne-baba özgüvenli çocuk yetiştirmek ister.

Özgüvenin geliştirilmesi için birçok kaynak vardır. Her kaynak farklı bir görüşü savunur. Bazı aileler at binmenin özgüveni geliştirdiği bilgisini okur ve hemen götürür. Elbette ki ek faaliyetler çocuğunuzun özgüvenini geliştirebilir. Bununla beraber evde özgüvenini geliştirecek davranışlarda bulunulmuyorsa gelişim sağlanamayabilir.  

Özgüvenin temeli değer görmek ve kendini sevmekle başlar. Her çocuk kendisi ile ilgili bir resme sahiptir. Çocuğunuzun kişiliğine yaptığınız her saldırı kendiyle ilgili resmin kötü olmasına neden olur. Kendiyle ilgili resmi kötü olan çocukların özgüvenleri ve kendilik değerleri de düşük olur. Anne babanın çocuğuna yaklaşımında olumsuz tutumlar varsa dışarıdan desteklenen faaliyetler bir yere kadar fayda sağlayacaktır.

Özgüvenin temel taşları

Çocuğunuzla bağınızı güçlendirin. Öncelikle sizin yanınızda kendine güvende hissetmelidir. Bağınızı güçlendirecek oyunlar oynayabilirsiniz. Unutmayın, güven duygusu ilk iki yılda oluşmaktadır.

Çocuğunuzun başarısından çok çabası üzerine odaklanın. Başarısızlık yaşadığında eleştirmeyin. Çabalamanın öneminden bahsedin.

Çocuğunuzdan beklentiniz onun yaşına ve duygusal yapısına uygun olmalıdır. Gerçekleştiremeyeceği beklenti içerisine girdiğinizde kendine olan güvenini zedeleyebilirsiniz.

Çocuğunuzun daha önce yapamadığı ama şimdi yapabildiği ilerlemeleri somut olarak ortaya koyabilirsiniz.

Yaşına göre yapabileceği beceriler için fırsat verebilirsiniz. Yapmanızı istese bile kendi yapması yönünde cesaretlendirin.  

Problem çözme becerilerini geliştirmek istiyorsanız onun adına çözmeyin. Alternatif çözümler bulması için yardım edebilirsiniz.

Kendi kararlarını verebilmesi için fırsat yaratın. Seçimler sunun ve sonuçlarına katlanabilmesini sağlayın.

Güçlü yanlarını keşfet!

Çocukluk döneminden itibaren çocuğunuzun güçlü yönlerinin üzerinde durun. Güçlü yönlerini oluşturması için destek olun. Güçlü yanları derken çok büyük şeyler aklınıza getirmeyin. Çocuğunuzun elbisesini katlaması, puzzle parçasını bulması, kuklayı konuşturabilmesi, kardeşinin bezini getirmesi, yardım etmesi, dart oyununa top atabilmesi, resim yapabilmesi gibi bir çok faaliyet de güçlü yanları olarak sıralayabiliriz.

Güçlü yanları gözünüzde büyütüp, çocuğunuzdan çok fazla şeyler beklemeyin. Sadece fark edin ve bunları dillendirin. Çocuğunuzun hangi özelliklerine odaklanırsanız kendiyle ilgili inançları da o yönde olmaktadır. Çocuğunuzun olumsuz özellikleri üzerinde durup sürekli eleştiriyorsanız kendiyle ilgili kötü ve yetersiz olduğuna inanacaktır. Olumlu özelliklerini ön plana çıkarttığınızda ise kendini daha güçlü, yeterli ve güvende hissedecektir. Siz nasıl bir çocuk yetiştirmek istiyorsunuz?

İçsel kaynaklar nasıl güçlendirilir?

Küçük büyük demeden çocuğunuzun yapabildiği güzel şeylerin farkında olun. Olumlu geribildirimlerde bulunun.

Çocuğunuzla basit oyunlar oynayın. Küçük başarılarını da dâhil ederek güçlü olduğu alanları üzerinde durun.

Kendisini iyi ve güçlü hissettiği etkinlik ya da oyunların resmini çizebilir ve belirlediğiniz köşeye asabilir. Kendini güçlü hissettiği alanlar arttıkça resimlerini arttırabilir.

Okulda ya da evde yaptığı çalışmalar için bir alan belirleyin. Evinize gelen misafirlerin görmesini sağlayın.

Çocuğunuzun olumlu özelliklerine odaklanın!

Bazı çocuklarla çalışırken kendiyle ilgili güçlü yanlarını bulmakta zorlandıklarını gözlemlerim. Hatta bazı çocukların hiç bulamadıkları da olur. Bu süreçte çalışma esnasında güçlü yönlerini ortaya çıkarıp kaynak olarak yerleştiririz. Anne babaların küçük yaşlardan itibaren çocukların güçlü yanları ya da olumlu özellikleri ile ilgili geribildirimlerde bulunmaları gerekir.

Olumsuz özellikleri üzerinde durulan çocuklar daha fazla olumsuz özellikler sergileyebilirler. Çünkü anne babalarının kötü bir çocuk olduklarına inandığını düşünürler. Kendilik algısı olumsuz olduğu için davranışları da o yönde ilerler ve anne babalarının kehanetlerini gerçekleştirirler.

Çocuklarla çalışırken olumsuz davranışları çok olsa da güçlü yanlarından başlarız. İlk önce çocuğu güçlendiririz. Olumsuz davranışlarından dolayı zaten yara almış olarak bize gelirler. Bu süreç uzun olsa da anne babanın desteği ile yol alırız.

Anne babalar bu aşamada şöyle düşünebilir: “Olumsuz özelliklerini hiç mi söylemeyeceğiz?”. Bir çocuğu eleştirmek, ceza vermek, bedelini ödetmekle geribildirim vermek farklı şeylerdir. Ceza da bedel ödetmek vardır. Öğretici değildir. Çocuğun hem kişiliği zarar görür hem de neden yapmaması gerektiğini bilemez. Fakat olumsuz davranışının sonucunda geribildirim vermek öğreticidir. Çocuğunuzu eleştirmeden önce yaptığı davranışının olumsuz yanlarını belirtmek daha doğru olacaktır. Çocuklar doğruyu ve yanlışı doğal geribildirimlerden ve anne babalarından öğreniyorlar.

Olumlu özelliklere odaklanırken;

Sırayla birbirinizin olumlu özelliklerini sayma oyunu oynayabilirsiniz. Oyunun tek kuralı var: Olumsuz özellikleri saymamak.

Başarısızlıklarından çok yapabildiği şeyler üzerinde durabilirsiniz.

Olumsuz davranışıyla ilgili konuşmadan önce olumlu özelliklerini sayabilir daha sonra olumsuz davranışı üzerinde konuşabilirsiniz. Bu davranışını konuşurken suçlamadan nedeni ve olabilecek sonuçlarıyla ilgili paylaşımda bulunabilirsiniz. Bu görüşmeyi tekrar güçlü olduğu alanlarını söyleyerek bitirebilirsiniz.

Eleştirel dil ruhu yaralar… 

Bazı anne babaların eleştirel dili kullandığını gözlemliyorum. Çocuklarını olduğu gibi kabul etmeyen ve değişmesini isteyen anne babalara da tanık oluyorum. Bir insan resmini gerçeğe uygun yapmadığında ya da bulutları pembeye boyadı diye eleştiren anne babalar da mevcut. Çocukları ister istemez kendi doğrularımızla büyütmeye çalışıyoruz. Çocuklar, bu çerçeveden çıktığında eleştirmeye başlayabiliyoruz. Özellikle kişiliğe yapılan eleştiriler çocukların kendiyle olan inançlarını olumsuz etkiliyor. Eleştirilere maruz kalan çocuklar sessiz ya da isyankâr olabilirler. Her ikisi de davranışlarında acil sinyaller verebilirler.

Çocuklar, eleştiriler karşısında kendilerini çaresiz ve savunmasız hissederler. Eleştirel anne babaların karşısında incinen çocuklar ileriki yaşlarda da yaralanmış ruhlarını sarmak için uğraşırlar.

Eleştirilen çocuklar ya da başkalarıyla kıyaslanan çocukların kendileriyle ilgili iç eleştirileri de olabilir. Kendisini beğenmeyebilir. Yetersizlik duygusu baskın olur. Kendine güven sorunu yaşar.

Çocuklarınızı koşulsuz şartsız kabul edin.

Çocuğunuzun kendini rahatça ifade etmesine izin verin. Anlattıkları hoşunuza gitmese bile konuşmasını bölmeyin. Yargılamayın.

Çocuğunuzun hatalı davranışlarını eleştirmek yerine anlamaya çalışın. Bu davranışı sonucunda olabilecekleri konuşun. Çözüm yolları için paylaşımlarda bulunun.

Kişiliğinden çok davranışının doğru olmadığını aktarın. Çocuğunuzu koşulsuz sevdiğinizi hissettirin. “Sen hep böyle yapıyorsun. Kötü bir çocuksun.” Yerine “Seni çok seviyorum fakat arkadaşına vurma davranışını onaylamıyorum.”

Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamak yerine kendi hızında gelişebileceğini unutmayın.

 

 

 
Toplam blog
: 44
: 451
Kayıt tarihi
: 07.04.17
 
 

  Psikoloji Lisans ve Yüksek Lisans eğitimlerini Maltepe Üniversitesinde tamamlamıştır.  Çalışma ha..