Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '12

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Özgüven kader değildir !

Özgüven kader değildir !
 

Özgüven, diğer adıyla öz-değerlilik, kendinizle ilgili nasıl hissettiğinizi, kendinizi hayatta başarılı bulma ve kendinize değer verme seviyenizi gösteren bir kavramdır. Kendinizi ne kadar kabul ettiğinizi ve sevdiğinizi yansıtan özgüven; ilişkilerimizi, iş ve eğitim hayatımızı, hatta sağlığımızı bile etkiler.

Kendini sürekli yargılayan, eleştiren ve kabullenmeyen kişiler için hayat tahammül edilmesi zor ve acı vericidir. Özgüveni az olan kişiler hayatta risk almaz, yeni şeyler keşfetmez, yeni insanlarla tanışamaz, hayattaki hedeflerinin peşinden gidemezler. Kendine güvenen insanlar ise hayatla ve kendileriyle daha barışıktırlar, kendilerini çok daha rahat ifade eder ve hayattan daha fazla doyum sağlarlar.

ÖZGÜVEN KADER DEĞİLDİR

İnsanın psikolojik sağlığı için zorunlu olan özgüven, zamanla ve yaptıklarımızla değişebilir; yani sabit değildir. Nitekim başarılı bir iş görüşmesinden sonra özgüveni dorukta olan bir kişi, başka bir gün kendini terfi alan iş arkadaşlarıyla kıyasladığında kendine daha az güvenebilir. Özgüvenin böylesine değişken bir kavram olması sizi yanıltmasın, bu değişkenlik bizlere özgüvenimizi arttırmak için mükemmel bir fırsat sağlar. Siz de birkaç basit yöntemle özgüveninizi geliştirebilir, kendinizle daha barışık olma konusunda bir adım atabilirsiniz.

İşte özgüveninizi arttıracak ve kendinizi iyi hissettirecek birkaç öneri:

1) Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin.

Kendinizi başkalarıyla kıyaslarsanız kendinize yenemeyeceğiniz kadar çok rakip bulabilirsiniz. Kendinizi etrafınızdakilerle kıyaslamayı bırakın. Siz tek, özel ve değerlisiniz. Hayatınız, düşünceleriniz ve değerleriniz de tek, ve eşsiz.

2) Kafanızdaki eleştirel sesin farkına varın ve onu susturun. Gün içinde aklınızdan geçen düşünceleri takip edin. Normal düşünce akışınızdan farklı olarak hata yaptığınızda sizi eleştiren, kınayan, size güçsüz, beceriksiz, aptal ya da çirkin olduğunuzu söyleyen eleştirel sesi yakalamaya çalışın. Bu egzersiz pratik gerektirir, zamanla bu sesi yakalamakta ustalaşacaksınız. Yakaladığınızda ona “Kapa çeneni” “Defol git” ya da sadece “Dur” deyin. Ardından kendinize o koşullarda elinizden gelenin bu olduğunu ve bir “insan” olduğunuzu hatırlatın.

3) Kendinizle ilgili olumlu özelliklerin bir listesini yapın.
Küçük bir not defteri alın ve sahip olduğunuz olumlu özelliklerin listesini yapın. Bu listeyi yapmak başta zor gelebilir. Listeyi günde en az bir defa okuyun ve kendinizle ilgili aklınıza gelen, fark ettiğiniz olumlu özellikleri eklemeye devam edin. Göreceksiniz ki bu liste aslında tahmin ettiğiniz kadar kısa değil.

4) Hoşunuza gidecek şeyler yapın.
Ilık bir duş, bol köpüklü bir kahve, uzun zamandır görmek istediğiniz bir film ya da arkadaşlarınızla geçireceğiniz boş bir zaman. Size iyi hissettirecek, keyif alacağınız aktivitelerin bir listesini yapın ve her gün bu listeden en az bir tanesini yapın. Bu, moralinizi yükseltmenin yanında, kendinize değer verdiğinizi göstermenin iyi bir yoludur.

5) Başkalarının hoşuna gidecek şeyler yapın.
Karşılık beklemeden ihtiyacı olan kişilere yardım etmek ve sevdiklerinizi mutlu etmek size iyi hissettirir. Boş zamanlarınızda gönüllü olarak çalışın ya da sevdiğiniz kişilere hoşlarına gidecek süprizler hazırlayın. Kendinizi değerli hissedeceksiniz.

6) Yeni bir şeyler öğrenin.
Merak ettiğiniz, hep öğrenmeyi isteyip vakit bulamadığınız şeyleri düşünün. Bu bir hobi, yabancı dil ya da size hitap eden bir ilgi alanı olabilir. Bu yeni alanda ustalaştıkça özgüveninizin arttığını göreceksiniz.

7) Minnettar olun.
Eksiklikleri görüp sürekli olumsuza odaklanmak sahip olduğumuz şeylerin değerini görmezden gelmemize yol açar. Sahip olduklarımızın farkına varmak ve her biri için minnettar olmak ise yaşamdan aldığımız doyumu arttırır. Siz de her gece yatmadan önce bir not defterine o gün sahip olduğunuz için minnettar olduğunuz şeylerin bir listesini yapın. Bu liste için büyük şeylere ihtiyacınız yok: O gün çok mu yürümeniz gerekti? -Ayaklarınız olduğu için minnettar olun. Sevdiğiniz bir arkadaşınız sizi mi aradı? -Sahip olduğunuz arkadaşlar için minnettar olun. Bu basit yöntem sayesinde kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.

8) Geçmişte olanlar için kendinizi suçlamayı bırakın.
Geçmişte yaşanan olaylar tamamen bizim kontrolümüzde olmasa dahi bazen kendimizi olan kötü şeyler için sorumlu ve suçlu hissederiz. Geçmişteki olayların yaşandığını ve değiştirelemeyeceğini kabul edin. Bunu yaparken de o koşullar altında elinizden geleni yaptığınız için kendinizi affedin ve çabalarınız için takdir edin.

9) Sizi seven ve destekleyen insanlarla vakit geçirin.
Sizi eleştiren, kendinizi yanında rahat ve olduğunuz gibi hissetmediğiniz, rol yapma gereği duyduğunuz insanlar yerine, sizi kabullenen, seven ve destekleyen insanlarla vakit geçirin. Onların tuttuğu ayna sayesinde kendinizi değerli hissedeceksiniz.

10) Hayatı çok da ciddiye almayın.
Yaşadığınız olayların önemini gereğinden fazla büyütmeyin. Elbette ki günlük olaylar ve ilişkilerde yaşadığımız sorunlar canımızı sıkabilir, ama büyük ihtimalle hayatınızı bir bütün olarak düşündüğünüzde şu an canınızı sıkan olayların bir çoğu ancak toplu iğne kadar önemli olacak. Sadece bir tek hayatınız var ve ne kadar süreceği belli değil; tadını çıkarmaya bakın.

 
Toplam blog
: 3
: 1616
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

2008 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Onur Derecesi ile mezun oldum. Eğitimim ..