Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '13

 
Kategori
Üniversiteler
 

Özgüven kazanmak isteyen Gençlere 10 öneri

Özgüven, gençlerimiz başta olmak üzere insanlarımızın en büyük sorunlarından bir tanesi. Ne yazık ki özgüven sorunu yaşayan gençlerimizin en az yüzde 95 i bu sorununu aşmak için bir çabada bulunmuyor. Bu sorununu çözmek isteyenler ile dalga geçilmeye, alay edilmeye bakılıyor. Bunun da özgüven olduğu zannediliyor. Özgüveni, insanın başkalarını küçümsemeden, aşağalamadan alay etmeden ve kıskanmadan kendisini bir basamak daha yukarılara taşımak olarak algılamaktayım ben. Özgüven aşılamaya çalıştığımız gençler ya bizlerden uzaklaşarak dedikodumuzu yapmakta veya küsmekteler ya da alay etme, dalga geçmeyi tavsiye etmekteler. Gerçek manada özgüven elde etmek isteyenler ise bizlere saygı göstererek ziyaret ederek, bizi okullarına davet ederek, özgüven sahibi olmak isteyen arkadaşları ile tanıştırarak bizim bilgimizden faydalanmaktalar. Bu yazımda 40 yılın tecrübesini gençler ile paylaşayım dedim.

Özgüven sahibi olmak isteyen gençlere  10 tavsiyem şunlar kısaca:

1. Çok genç kendisi ile konuşmak isteyen insanlardan hemen rahatsız olur. Bana zarar vermesin diye. Halbuki, belki de sizinle konuşmak isteyen insan size faydalı olmak isteyen insandır. Sizin ona bakmadığınızı görünce sizden uzaklaşır. Gençler bundan dolayı yüz okuma sanatı olan fizyonomiyi iyi öğrenerek kendisi ile konuşmak isteyen insanlar ile diyalog kurar. İlerleyen zamanlarda kötü niyetli olmadığını anlarsa o insanın bilgi ve tecrübesinden faydalanmaya bakar. Kötü niyetliyse zaten uzaklaşır. Ama gençler her kendine yaklaşanı kötü olarak algılarsa sapla samanı karıştırırlar.

Birde kendileri faydalandıkları halde, sırf arkadaşları o insan hakkında olumsuz düşündü diye kendisine özgüven aşılayan insanlardan uzak kalan gençler var. Arkadaşınızın her  uzak kaldığından sizde kalacak değilsiniz özgüveni düşük insanlar arkadaşlarının özgüven kazanmasını istemez ve özgüven sahibi insanlardan da uzak kalmasını isterler. Bunu da unutmamak lazım.

2. Öğrencilerin çoğu anlamadıkları halde arkadaşları ayıplamasın diye veya hocalarımız terslemesin diye derste soru soracakları halde soru sormazlar. Siz soracağınız soruyu sorun. Eğer sizi tersleyen hocanız varsa bu onun psikolojik sorunları olduğunu gösterir. Alay eden arkadaşlarınız ise sizin özgüveninizi kıskanan ve özgüven sorunu olan arkadaşlarınızdır. Bu yüzden sizler cesaretle soru sormak istediğiniz zaman “ kim ne der? “ diye düşünmeden   soracağınız soruları sormaya bakın.

3. Arkadaş ortamında çok genç arkadaşlarım beni ayıplamasın diye soru sormazlar. Sizler  arkadaş ortamında sözü geçen insanlar olmak istiyorsanız, söyleyeceğiniz ve içinizden gelen düşüncelerinizi açıkça anlatın ve  kimse beni ayıplar mı diye düşünmeyin. Ayıplamak isteyen alay etmek isteyen insan konuşsanız da sussanız da gene sizi ayıplamaya devam edecektir. En iyisi cesurca çıkıp konuşmak başkalarına bakmamak, bir söz vardır “ elin ağzı çuval değil ki büzesin” derler. Biz başkalarının mutluluğuna kendi mutluluklarımızı kurban etmeden açık sözlü olmaya bakalım. Unutmayalım, söylemek isteyip de söyleyemediğimiz her söz bizi strese sokacak ve içimizden bir şeyleri götürecektir. Açık sözlü olan insanlara bakın daha mutlu ve daha uzun yaşar çoğu zaman.

4. Okulda çok zaman sosyal etkinliklere gençler katılmak istemezler. Üniversitelerde çok sayıda kulüp vardır. Öğrencilerin çoğu bu kulüplerin ismini bile bilmez. Sorduğumuz zaman da bir işle yaramadıklarını söylerler. Halbuki kulüplere önyargısız olarak yaklaşan ve   kulüplerde görev alan insanların hayatta daha başarılı olduklarını  görmekteyiz. Kulüp çalışmaları  gençlerin özgüvenini artıracak güzel  yerlerdir. Tabii ki  kulüplere laf olsun diye değil aktif olmak için  giren ve söz sahibi  olan insanlar için geçerli  bu. Kulüp çalışmalarında  tanışacağınız  özgüven sahibi herkes sizleri özgüvenli insan olmaya bir adım daha yaklaştıracaktır. Tabii ki siz onlardan faydalanmasını bilirseniz.

5. Okullarda konferanslar verilir. Çok genç bu konferansları önemsemez. Halbuki bu konferanslarda bilgi birikimi yüksek sanatçılar, hocalar, yazarlar ve özgüven sahibi insanlar  konuşur. O insanlardan etkilenirseniz mutlaka konferans sonrasında onlarla özel olarak konuşmaya bakın. Olabilir ki o insanlar sadece konferans zamanı değil ileriki kariyerinizde de sizlere yol gösteren insanlar olacaklardır. Verdiğim konferanslardan sonra tanışarak dostluk kurduğum çok sayıda genç vardır. Onlara severek yol göstermek bana zevk veriyor mesela…

6. Özgüveni yüksek tecrübeli insanlar ile tanışmaya bakın. Arkadaşlarınız  böyle insanlar  ile tanıştıklarını anlatıyor ve sizde etkileniyorsanız  önyargılara kapılmadan o insanlar ile başkaları tanıştırmasa bile siz tanışmaya bakın.Çevremde çok insanın “ Ağabey, sizi daha önce bana anlatmışlardı da özgüven düşüklüğünden dolayı gelip senle tanışmamıştım.Keşke daha önce tanışsaydım” diyen çok gence rastladım. Demek ki birileri bizi  tanıştırsın diye beklemeden bizler bize faydalı olacak insanlar ile tanışmaya bakalım ki, özgüven sahibi insanların  yanında özgüvenimiz artsın.

7. Düğün, cenaze ve bayramlarda yeni insanlar tanımak insana güç ve kuvvet verir. Bu törenlerde belki de tanışacağınız insanlar sizlere özgüven aşılayacak dostluklar kurmanıza sebep olacaklardır. Çok genç bu törenleri sıkıcı bulurlar. Halbuki bu gibi sosyal ortamlar hayat hakkında düşünmemize ve kendimize çeki düzen vermemize imkan sağlayabilir.  Bu toplumsal olaylar insanın tecrübe kazanmasına yeni insanlar tanımasına, hayata pozitif açıdan bakmalarına imkan sağlar.

8. Olumsuz insanlardan uzak kalmaya bakmak lazım. Durmadan şakalaşan, alay eden, sizde eksik yönlerinizi  durmadan anlatarak kendisini üstün görmeye gayret eden ama aslında çok özgüveni düşük insan olduğu anlaşılan insanlardan uzak kalmak daha mutlu olmamıza sebep olur. Kim ne derse desin ben hep olumsuzlukları anlatan insanlardan uzak kalmaya bakarım. Çocuklarımı da durmadan dedikodu yapan, huzur bozan insanlardan uzak tutmaya bakarım . Bu insanlar kardeşlerimiz bile olsa çünkü gelecek nesilleri olumsuz düşünen ve boş konuşan insanlardan uzak tutmak onlara en güzel şeyleri armağan etmektir. Çevremdeki gençlere de bunu anlatmama rağmen nedense onlar olumsuz insanlar ile bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorlar. Bu da bir hayat şekli olsa gerek.

9. Özgüven üzerine gazete ve dergi yazılarını okumak bana büyük mutluluk verir. Özgüveni anlatan yazıları dikkatle okurum. Kitaplarda  özgüven kazanmak üzerine bölümler varsa bunları da mutlaka okurum. Bu bana özgüvenimi artırmak için  biraz daha güç ve kuvvet verir. Bazıları bana “ sen özgüvenin yüksek olduğundan çok yanlış yapıyorsun” deseler de aslında onlar özgüvenlerinin ne kadar düşük olduğundan dolayı yaptıkları yanlışların asla farkında değiller. Özgüven sahibi olmayanlar özgüvenin insana yanlış yaptırdığını zannedecek kadar özgüven fakiridirler yani.

10. Normal bir insanın özgüven sahibi olması normal olabilir ama bir de kadın olan, engelli olan, genç olan insanlar vardır ki, bunlar özgüven sahibi iseler akıllı, insanlar bunların engeline rağmen nasıl başarılı olduklarından ders çıkararak, onları izleyerek onlardan faydalanmaya ve ders çıkarmaya bakarlar. Onlar ile dost olarak onları modellemeye  gayret ederler. Özgüveni düşük ve cehalet ile dolu insanlar ise onlardan ibret almaz ama önemsemiyormuş görünerek aslında kendilerini önemsemediklerini gösterirler.

Ben hayat özgüven konusunda hayat tecrübelerimi bu yazı ile sizlerle bir kere daha paylaştım. Anlayana sivrisinek saz işte.  

 

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..