Özgüven

Özgüven (insanin kendine güvenme duygusu) duygusu genetik olmayip cocukluk döneminde merkezi bir nitelik kazanir. Hayal kirikliklari, ruhsal yaralanmalar, sistematik gelismeyle kisiligi olumsuz etkiler. Baski etkilesiminden kendini koruyan insanlarin orani ancak yüzde on civarindadir. Bunun disinda milyonlarca insan, aile ve okul egitimlerinde, sosyal iliskilerinde baski alti kaldiklarinda kendilerine yeterince güven duyamamaktadir.

Bir yil süreyle yapilan bilimsel pedagojik egitim calismalarinda; cocuklu ailelerde, okullarda verilen egitimlerde her övgü, her azarlama sayilacak olursa; bir övgüye karsin maalesef on kez azarlama akabinde ceza uygulamasi yapildigi gözlemlenebilir. Cocukluk dönemlerinde yasanan baskilar, ruhun derinlerine gizlenebiliyor. Yetiskin oldugunda agresif, korkak, alingan, asiri süpheci ve hatta basarisizlik belirtirleri olarak ortaya cikiyor.

Uzmanlarin bilimsel arastirmalarina göre; bir insan; ben böyleyim degismem diye kendini kosullandirip; davranislarinin, düsüncelerinin gerekli ve mantikli olduguna inaniyor.

Cocukluk döneminde alinan derin yaralarin izleri saglikli mantiksal düsünme yollarini tikiyor ve dogru taniyip anlamak bu baglamda mümkün olamiyor. Kendini cevresindeki insanlari dogru anlayabilmek icin insan önce kendi özünü iyi tanimalidir.

Uzmanlarin bilimsel arastirmalarina göre; bir insan, ben böyleyim degismem diye kendini kosullandirir her davranisinin, düsüncelerinin gerekli ve mantikli olduguna inanir.

Eger kitaptan yararlanmak isteniyorsa pasif okuyarak degil, okuyup- uygulamak icin aktif katilim gerekiyor diye vurguluyor kitabin yazari.

Kitabin ilk bölümünde: Insan iliskileriyle ilgili örneklere yer veriliyor. Insanin kendi psikolojisini ve insanlari anlayabilme konusunda bilinclendiriyor.

En zor ve son adim: Bilincalti mercek altina aliniyor eski düsünce tarzi ve aliskanliklardan arinmak, benligine dönmek icin calismasi gerekir diye devam ediyor.

Ikinci bölüm: Antoloji icerikli. Bir dostuna yazdigi örnek mektuplarla aciklama yapiyor. Mektupta adi gecenlerin farkli kisilikler, farkli olaylar, farkli ruhsal durumlari, egitim ve sosyal statüsü, ekonomik durumlari dikkate alinmadan degerlendirip toplumda nasil dislandiklarini - ilgi gördüklerinde yasadiklari duygularinin neler olabilecegini anlamaya calismak olmalidir diyor.

Kitap üc ana bölümden olusuyor.

Ücüncü ve son bölüm: Derin düsünme calismalariyla, öz bilincini bulmak icin düsünmeye davet ediyor.


Siirlerlere, düsündürücü- meditatif resimlere yer verilmis.

Bu kitap ne psikolojik ögütler iceriyor, ne yasam kocu, nede, siir kitabi diyor yazar.

"Her zaman oldugu gibi yazilarimda duygularinizi tanimanizi- bilinclenerek önemsemenizi, nerede ve nasil tepki göstereceginizi, kisaca kendi öz güveninizi kazanmanizi saglamak icin tesvik etmektir" diye devam ediyor sözleri.

>>

Kitabi yillar önce satin almis ve okumustum. Kendimi eksi ve artilarimla sevmeyi, yanlislarimi düzeltmeyi, bu tür kitaplari okuyarak ögrendim.

Kendimi daha iyi tanima merakimdan sürekli arayis icindeydim eski dönemlerde. Cok genc yasta ailemden ayrilarak yurt disina cikmistim. Hic bir akrabam, yakinim yoktu esimden baska. Hatta ilk defa burclarla baslamistim kendimi tanimaya. Daha sonra kisisel gelisimle ilgili bilgileri arayip buldum - okudum ve uyguladim.

Gecenlerde evdeki kitapliga bir göz gezdirdigimde bu kitap gözüme ilisti ve yirmi yasindaki oglumu düsündüm. Ögrenmesi kendini gelistirmesi kötü insanlardan korunmasi icin cok emek vermesi gerekiyor. Henüz cok saf ve temiz.

Eger bir insan istemiyorsa iterek biryerlere götürmek cok zordur. Yani, antenlerini indirmisse gösterilen ilgi, motivasyon cogu kez yeterli olmayabiliyor. Bunu psikologlarda hep söyler.

Kanapede uzanmis bos-bos gözlerle televizyon izliyorken kitabi kendisine götürdüm ve kisaca kitabin konusundan bahsettim ve "okumak istermisin bir göz gezdir bakalim begenecekmisin"…dedim. Eline aldi evirip cevirip baktiktan sonra isteksiz ses tonuyla,“güzel… okurum” dedi hatir icin.

Ben odadan ciktiktan bir süre sonra geri döndügümde baktim okuyor ve sevindim… Bir iki sayfasini okudugunu saniyorum. Daha sonraki günlerde kitabi eline aldigini maalesef göremedim. Sordugumda " simdi zamanin yok sonra okurum" diye gecistirdi. Elbette zamani var ama bahane. Dedigim gibi zorla olmuyor birazda icinde istekli olabilmeli insan; eger kendini gelistirmek ve birseyler ögrenmek istiyorsa.

Bir haftadir masada duran ilgi görmeyen bu cok degerli kitabi tekrar rafa kaldirmaya gönlüm razi olmadi. Büyük bir ilgi ihtiyac ve hevesle ve pahali satin aldigim o yillarda ögrendiklerimden bugün uygulayamadigim veya unuttuklarimin neler olabilecegini bilmek icin bir kac bölüme göz atip bazi bölümleri okudum. Cikardigim sonuc bu ve benzeri okudugum kitaplardan az cok yararlanmis oldugumu anladim.

"Bilgiler, sevgiler paylastikca cogalir; üzüntüler, kederler paylastikca azalir" sözünü cok anlamli bulurum. Bazen aniden karsimiza cikan bir olay kulagimiza gelen tek bir sözün veya sözcügün yasamimizi olumlu veya olumsuz etkileyip degistirebildigini cogumuz biliriz. Bu baglamda nacizane kitapla ilgili kücük bir bilgi vermek istedim.

Henüz kisisel gelisimle ilgi yazilara ilgi duymamis veya mevcut bilgilerini tazeleme geregi duyanlarin okumasini tavsiye ederim.

"So stärken Sie Ihr Selbstbewusstsein" - wege zur Ichentfaltung- / Öz sayginizi böyle kuvvetlendirebilirsiniz - kendini gelistirmenin yollari; kitabin adi.

1995 yilinda yazilmis. 1999´da sekizinci baskisi cikmis. 1940 Stuttgart dogumlu, halen Köln’de yasayan Peter Lauster felsefe, antropoloji, sanat tarihi ve psikoloji alanlarinda yüksek ögrenim görmüs. Kendisinden cok söz edilip yazildigi o yillarda satin aldigim bu kitap Bestseller/ en cok satilanlar listesinde yer aliyordu. Kendisi ayni zamanda kitap yazari, danisman ve terapist.

Die Liebe/ask, adli kitabiyla taninan Peter Lauster'in bu kitabi Almanya’da 1 milyon exemplar/nüsha satilirken 15 yil sürekli Bestseller listesinde adi gecti. Cesitli dillere cevrilmis kitaplari haric Almanya’da satilanlarin sayisi 4,5 milyon. Internette arastirdigimda bir kac türkce -cevirilere rastladim. Bende baska iki kitabi daha var.


Sevgi ve saygilarimla

Mine

24. 01. 2008

Peter Lauster'in asagida verecegim adreste fevkalade, en ince detayina kadar düsünülerek tasarimlanan zarif, cok hos bir web sitesinde yok, yok. Ayrica fotograf ve kendi resim galerisinde kücük bir gezinti yapmanizi ve begeneceginizi umarak nacizane öneriyorum.


Ilgili linkler:
Ana sayfa: http://www.peterlauster-community.de/index_s.htm
Galeri: http://www.peterlauster-community.de/index_m.htm
Fotocommunity: http://www.fotocommunity.de/pc/account/myprofile/41293