Özlemek ne uzun kelime... Ağlaşırdık iki çocuk..

Derler ki sol göz acıdan ağlar,

O zaman

İki göz birden  neden ağlar ?

Süzüm süzüm

Sızım sızım

Sicim sicim

Yana yana

Kana kana

Hep bana !  hep bana...

Buldum sanki !

Sağ solun acısına dayanamadı

Paylaştı..

Ağlaştı..ağlaştı..

Ağır ağır

Çok ağır

Ağırlaştı

Yürekte

Ölmekte

Dirilmekte

Ağır ağır

Ağırlaştı

Yaşasın ölmek

Yaşasın yaşayamadan sönmek !

Yaşatana, yaşatmayana

Sevene sevmeyene

Gelene gidene

Eyvallah...

Hoşgeldin hüzün ...

Hoşgeldin hüznüm !

Sen benim hiçbirşeyimsinle başladım. Sonra ''bu ne yaman çelişki anne kurtlar sofrasına düştüm hani benim gençliğim nerde'' şarkısı başladı aslında onlar değil ben başlattım. Hani ninem derdi ya ön tekerlek nereye arka tekerlekte oraya ön tekerleğe doğru uzandım.  O zamanlar Ahmet Kaya dinlemek kasetlerini almak yasaktı. Oysa nasıl yakışırdı elimde sınav kitaplarım, ayaklarımda salladığım kızımın ağlama sesine, ağlardık iki çocuk, ağlaşırdık iki çocuk !

Ağlaşırdı iki çocuk anne !

Eyvallah anne !

Eyvallah hani benim gençliğim !

Nerde demiyorum

Şimdi duvarlara isyan

İnadına..inadına .

ASİ yanıma,

Yarınlarıma

Yarime, yarıma

Yanımdaki

Baş ucumdaki

Göz ucumdaki

Yürek ağrımdaki

Kanımda

Canımda

Varlığının yokluğuna !

Senle öldürdüm kendimi

Sağlığına !