Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '15

 
Kategori
Deneme
 

özlemek

Özlemek birini. Beklemekte umut vardır. Belki gelecektir beklediğin. Ya da umutsuz bir bekleyiştesin. Düşler kurarsın. O geldiğinde neler paylaşacaksın. Kırlarda olacak, yeşil çimenlere uzanacaksın. Ağaca dayanacaksın onunla gölgelerde hayaller kuracaksın. Ona anlatacak onunla yaşayacaklarını hayalleyeceksin.

Hayal ağacı gölgesine alacak beni ve sevdiğimi. Mavi dalgalarda yeşil yapraklarda, güllerin kırmızısında bakışacağız. Gözleri bende kalacak. Bir demet kır çiçeği bile toplayacak benim  için eski günlerdeki gibi. Dört yapraklı bir yonca arayacak . Onlardan  çelenkler yapacağız. Uğur getirecekler bize. Uğur böcekleri misafirlerimiz olacak. Hiç acıkmayacak hiç susamayacağız. Sohbetler doyuracak. Martılar bize şarkılar söyleyecek ve denizin dalgaları bu şarkıya eşlik edecek. Sadece onun gözlerine bakacaksın, sende kalacak gözleri. 

Özlemek nedir bilir misin?

Boşlukta beklemeyi?

Demir parmaklıklar ardında, beyaz yelelerini savurarak koşan bir atın özgürlüğünde, koşmak, pencerene konmayan bir kuşun kanatlanışını duymak, hiç çalınmayacak kapının tokmağının vurulmasını beklemek, senden gidenlerinle  rüyalarında olmak, uyanınca onları yeniden canlandırabilmek. Ne yorucu bir duygudur özlemek.

Bir daha hiç göremeyecek olduğunu bilmek ve sevdiklerinin gittikçe kaybolması. Aşık olduğunun bakmaktan soldurduğun fotoğrafı. Bir fotoğrafı özlemek. O silinmesin diye kaygılanmak.

Ne zordur özlemek.

Anneyle içilemeyecek bir fincan kahve. Ne yabancıdır artık tüm fincanlar. Kokusu değişmiştir kahvenin. Heyecanla kurulan sofralar. Özenle pişirdiğin yemekler. Yok artık beklediklerin. Onlar gittiler. Sofralar yabancı, tanıdık değil yüzler. Yok yüreğini anlayacak, yok seni dinleyecek. Kelimeler bile bir başka. Değil hiçbiri gerçek. İllüzyon her şey. Göründüler ve silindiler. Hayal bile değiller.

Hayal etmek gerçektir aslında. Var mıdır gerçek?

Dün gördüğünü bugün görememek. Yarını beklemek ama hiç gelmeyeceğini bilmek. Onu özlenenler listesine eklemek. Sonra sararmasını beklemek o sayfanın. Sarılar da özlemek.

Yasaklı pembe umutlara sayfa açmak ve yazısız sayfalar…

Boş ve renksiz.

Renkleri özlemek.

Turuncu bir pazarteside buluşabilmek. Umut etmek. Hüzünle ayrıldığın bir parkta bir martıya anlatmak bunları. Dinler gibi yapıp kaçan martı.

Boş kanepede onunla oturmayı özlemek. İki satır da yazılmış olsa bir haber almak, gelmeyecek postaları özlemek.

Kimseyi özlemeden biz, bizde kalabilmeyi özlemek.

Hep bunu özlemek. Olası mı böyle bir gerçek?

Hayalleri özlemek

Ve bitmez özlemelerdesin…

Oysa gitti bütün sevdiklerim. Yok özlemelerin anlamı.

Özlemeleri, özledim.

Nisan-2015 miş /Kalamış

Cahide Yormaz Öz

 
Toplam blog
: 53
: 117
Kayıt tarihi
: 18.10.14
 
 

Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce bölümü ve Dil ve tarih Coğrafya Fakültesi Mezunuyum. MTA da Jeomo..