Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '07

 
Kategori
Anılar
 

Özlemin ifadesi

Özlemin ifadesi
 

şımarık günlerinde


Bay Çarli
Kısım VI
Özlem

Bay Çarli köpek miydin, insan mıydın bilmiyorum.
Ama bizim bir parçamızdın.
Ailemizin bir ferdiydin.
Arkadaşımız, koruyucumuz, bekçimiz, neşemiz, yaşama sevincimizdin.
Seni çok özlüyoruz.

Ailem, çocuklarım senin sayende doğal bir ortamda büyüdüler.
İnsan sevgisini, hayvan sevgisini yaşayarak öğrendiler.

Belki artık yoksun ama her zaman anılarımızda aklımızdasın.
Hep Adana’ya gelip seni görmek istedim.
Hatta adresini bile aldım…
Ya sonra. Görmek güzel. Yine sarılmak, ağlaşmak, burunla karışık yanak almak, bıyıklarını kulaklarını çekmek, mutlu olmak, koşuşturma ... ya sonra…
Nasıl ayrılacaktım. Yeni bir ayrılığa dayanmak çok zordu.

Bay Çarli göz görmeyince gönül katlanıyor.
Ancak kesinlikle hala gönlümüzdesin.

Bay Çarli, sensizlik oldukça zor.
Alışmasaydık, tanımasaydık mesele yoktu.
Ama tanıdıktan sonra seçenek artık bizde değil.

Bay Çarli seni tanıdığımızdan dolayı çok mutluyuz.
Hayvanları seven, doğayı da, insanları da severmiş.
Sevgiyi içselleştirmemizde senin katkın çok büyük.

Şimdi ne zaman bir “dört ayaklı” görsem, senin anlamlı, samimi sevgi dolu bağlılığını hatırlıyorum.
Ve severim her güzeli senden eserdir misali tüm köpeklere tuhaf bir sevgi hissediyorum.
İyi ki insanların hepsine aynı duyguyu besleyemiyorum... yoksa her birisi benden bir şey alıp götürecek.

Bay Çarli senin yokluğunda doğadan da ne kadar hızla uzaklaştığımızı fark ettim.
Şimdi yalnız insanlar ve "insanımsılar" var.

Ne kediler, ne kuşlar…
Kelebeklerin tükendiği çok oldu.
Dikkat ediyorum “kelebek gibi” benzetmeleri kaybolduğu gibi “uç uç kelebek…” türü şarkılar da yok.
Yeni nesil tanımıyor ki üzerine bir şeyler söylesin.
Doğada süratle yalnızlaşıyoruz.
Artık çocuklar sadece sütün bakkaldan alındığını biliyorlar.
İnekler “siyasalın kutlama” günlerinde, “koca öküzler” küfürlerde kaldı, nerdeeee “karakaçanlı” espiriler üretmek, eşeğin kulaklarından dem vurmak.
Tamam Midasın kulakları eşek kulağı gibiymiş… ya eşeğin ki nasıldı…

Eşek lafını hakaret edecekleri zaman söylüyorlar da, eşeğin hele hele sıpasının ne kadar sevimli bir hayvan olduğunu, doğanın en güzel gözlerinin onda olduğunu bilmiyorlar.
Benim de sadece anılarımda kaldılar.

Tavuğun gıdaklaması, ya da horozun ötmesi… bunlar sadece söylem.
Çevrede böyle canlılar yok. Sadece tek türüz.
İşin garibi bu ülkede hala veterinerlik diye bir meslek var.
Herhalde çiftliklerdeki doğal olmayan koşullar ve tek yönlü endüstriyel beslenmeden “şeker hastası” olmuş “dört çekerli türleri” yaşatmak içindir.
Tabi onların ürünlerini götüren bizlerde, potansiyel şeker hastası adayıyız.

İşte böyle Bay Çarli…
Sen ve belalıların Kocabaş ve Tekir bize doğada tek tür olmadığımızın kanıtları olan "son Mohikanlardınız".

Mutluluğum sizi sevmek, yaşamı sizinle paylaşmak oldu.
Mutluluğum eşim ve çocuklarımın da bu sevgi ortamı içinde büyümesi oldu.
Onlar şimdi kedinin, köpeğin, kuzunun, çiçeğin, böceğin ne olduğunu, insanlara nasıl sevgi verdiklerini, yaşama sevinci verdiklerini, dünyanın ve yaşamın onlarla daha güzel ve anlamlı olduğunu biliyorlar.

Artık yoksun, biliyorum ve yokluğun ne demek olduğunu da yeniden öğreniyorum.
İyi ki resimlerin var. Kocaman uzun burnunu hiç unutmayacağım.
Sana yaptığımız vefasızlığın verdiği suçluluğu bu satırlardaki itirafın biraz azaltmasından medet umuyorum…

İşte birkaç hayvanın verdiği sevgi…
Bunları tanıdığım için.... Ya tanımadıklarım?...
Kim bilir daha ne güzellikler var.

Vedalaşamamıştım... Elveda Bay Çarli. affet bizi...

Seçeneğim varsa yeni bir yaşamda da sizlerle tekrar beraber olmak isterim.

son

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..