Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '08

 
Kategori
Anılar
 

Özlenen sahurlar mı?

Özlenen sahurlar mı?
 

Davulun sesini duyduğumuz anda daha bir sıkı yumardık gözümüzü. Annem seslenirdi yatak odasından "Halideee, Nursennnn haydi kalkın sofrayı hazırlayın"
Hele de kışa rastlayan bir ramazan ise daha bir sıkı sarılırdık yorganımıza. Annemin seslenmelerine dayanamaz kalkardık çayı ocağa koyardık hemen. Sobayı bir kaç odunla tutuşturur şimdilerde özlediğim o sıcaklığı duyardık sobanın karşısında. Önce ellerimi, sonra döne döne sırtımı ısıtır iken.

Zeytin, peynir, reçel, börek çörek olmadı börek ve o canım hoşaf. Börek ve hoşaf oldu mu pek bir sevinirdim. Pencerenin kıyısından kim uyanmış kim uyanmamış bakardık usuldan. Buna göre değerlendirirdik. Kim oruç tutacak kim tutmayacak gibi. Akşamdan sözleşti isek uykusu ağır olan komşuların kapısını gecenin o zifiri karanlığında sokak lambasının aydınlattığı sokaktaki komşu kapılarını çalardık "kalkın sahur vakti " diye.
Sahur içinde birbirimize giderdik bazı zamanlarda. uyku mahmurluğu içinde kurduğumuz sofralarda neşe içinde ertesi gün hazırlanırdık.

Ne tatlı gelirdi gece içilen çaylar. ertesi gün içemeyeceğimizi düşünerek pek bir abartırdık kimi zaman.
Yemek sonrası eller yıkanır, sofra toplanır, yasak saatler gelinceye kadar her iş tamamlanır. Saate bakardım "ohhh daha sabaha çok var, uyku güzel uyku aç kollarını geliyorum" der sımsıkı sarılırdım yorganıma.
Birden aklıma tutacağım oruç için niyetlenmediğim gelirdi aklıma. Annem bu konuda gerekli korkutmaları yaptığı için hemen niyetlenirdik "yattım sağıma döndüm soluma, melekler şahit olsun dinime imanıma, niyet ettim niyet eyledim yarın ki orucumu tutmaya" der uykuya dalardım.

Yine ramazan, ne davul sesi var duyulan ne de kalkın sofrayı hazırlayın diyen sevgi dolu anne sesi. Zulum gelirdi o gecelerde sıcacık yataktan kalkmak, keşke yine o zulmü yaşasam ne çok özledim o ramazan gecelerini, davul sesini, soframızı, üzüm hoşafını, tek tük yanan pencerelerde ki ışığı, yemek sonrası koşarak atladığım yatağım.

Şimdi ramazanı anımsatan sadece televizyonlarda hayat pahalılığından söz eden halkın arasında dolaşarak herkesin keyfini kaçıran muhabirler sofraların bu ramazanda da zamlı fiyatlardan dolayı mutsuz karşılayan insanlar, iftar çadırları için kavga eden belediyeler ve her gün almaktan asla vazgeçmeyeceğim sıcacık pidem var...

Ve her ramazanda halen tüm sıcaklığı ile anımsadığım o güzel ramazan geceleri…

İftarlıklar mı? Onlar bir daha ki yazıya sevgi ile kalın efendim.

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..