Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Öznellik mi? Nesnellik mi?

Öznellik mi? Nesnellik mi?
 

Milliyet blog yazarlarına katıldığım, 11.11.2006 günü, kabul edildiğimi öğrenince o kadar mutlu oldum ki, yazı yazmak kendime nesnel olarak bakma boyutu getirdi. Gözlemlerimi paylaşmak isterken, toplum yapısı, insan davranışlarıyla ilgili de bir çok şeyi gözlemlemek fırsatım oldu. Bu yazıyı öznellik ile nesnellik arasındaki gidip gelmelerimizden bahsetmek istediğim için yazdım.

"Ateş düştüğü yeri yakar" bu söz ne kadar güzel bir cevaptır, öznel ve nesnel bakış açısına;bir insan bir olayı deneyimler, bunu yazdığında ne kadar da olsa öznel bir bakış açısıyla yazar, okuyan eğer empati kurma esnekliğine, kişisel gelişime, en önemlisi de hayatta herşeyin herkes için olduğu bilgisine erememişse, vurun abalıya , kıyasıya eleştiri bombardımanı başlar; duygu seli olmuş, bir yazı yazıyorsun, kendini güvende, huzur içinde hissederek, ama öylesine acımasız ve sert eleştiriler geliyor ki!(bu eleştiriler iz bırakıp, daha çok düşünmeye ve kişisel gelişime neden olur ama doz önemlidir, fazla doz öldürür!)

Dersini almış, son yazdığı üç yazıyı ve alınan yorumları silmiş bir blog yazarı olarak kendime nesnel açıdan şöyle bir bakınca gördüklerim;ben eğitimin son nefese kadar devam eden, her zaman, her yaşta öğrenilecek çok şeyimiz olduğunu, kendimle ilgili yeni yollar açıldığını gördüm, öğrendim. Öz eleştirimi çok katı yapan bir kişi olarak , bir de acımasız, linç seviyesinde eleştiriler gelince çok üzüldüm, çok güzel insanların varlığını hissettim, oldukça katı, kendi içinde huzuru bulamamış kişileri farkettim, bir de benim hatalarımdan yola çıkarak kendi egosunu ikiye katlayan, yazdıklarımın samimiyetine inanmayıp, yargılayan-Vur abalıya vur- kıvamında kendini ortaya koyan kişileri, "imla hataları ile dolu yazılarınız, bu konu böyle mi anlatılır, bak bana, ben hatasız ve mükemmelim, bende İngilizce öğrettim ama ana dilini iyi kullanamayan ;ki böyle şeyler ilkokulda öğretilir, yabancı dilde de başarılı olamaz, ben cümlelerimle akıyorum, ve bir kelebeğim uçuyorum, ama sen istersen vazgeç bu işten, kendini daha fazla küçük düşürme"...Bak bana en büyük benim, seni zavallı yetersiz(ama benim yeterliliğimi bana fazlasıyle gösteren!)

Ben , ben, ben, bu öznel bir bakış açısı değildir de nedir? Ben iyiyim, sen kötüsün, ama benim kötülüğüm, diğerinin gururunu okşuyor, benim üzerimde, gelişmekte olan(umuyoruz!) benliğini tatmin etme yoluna gidiyor, bu aslında üzücü birey adına.Bir blog yazısı okurum, eğer bana hitap etmiyorsa yorum yazma gereği hissetmem, çok beğendiğim yazılara yorum mutlaka yazıyorum, ama insanların şevkini kırarak, incitici eleştirelere girmem.Deneyimlerimi yaşadıklarımı paylaşırken "özel'e" girmekle suçlandığım için daha dikkatli olmaya, eleştiri dozunu dengeleyemeyen ağzı torba olmadığı için büzülemeyenlere beni üzme fırsatı vermeyeceğim.Nesnel değerlendirme yönümü geliştiriyorum.Ama değerlendirmeler hep öznel oluyor, o nedenle iyi yürekli , güzel insanlar hiç kırmadan üstelik öğretici eleştirileriyle beni çok mutlu ediyorlar.Güzel insanlara yürekten sevgilerimle!!!Sevgi anlar, nefret daha büyük bir şekilde geri gelir, ateşe ateşle yaklaşırsan kül kalır! Ben burada olmaktan çok mutluyum, lutfen bunu çok görmeyelim diyorum!!!

 
Toplam blog
: 258
: 2037
Kayıt tarihi
: 09.11.06
 
 

Ben İngilizce öğretmenliği yapan yurdum insanıyım. Yalnız öğrencilerim yetişkin arkadaşlar. Devlet m..