Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '09

 
Kategori
Tıp
 

Ozonterapi ve ağrı tedavisindeki yeri

OZON ve AĞRI Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı (International Association fot the Study of Pain/ IASP) Taksonomi komitesi tarafından 1979 yılında yapılan tanımlamaya göre ağrı; vücudun belirli bir bölgesinden kaynaklanan, var olan veya olası bir doku hasarına eşlik eden, insanın geçmişteki deneyimleri de ilgili, sensoryal (duyusal) ve emosyonel (duygusal açılımlı), hoş olmayan, rahatsız edici bir duyudur. Mekanik ya da kimyasal hasarlar sinir uçları (nosiseptör) tarafından alınır. Nosisepsiyon, bedenin bir bölgesinde oluşan doku hasarının, sinir uçları (nosiseptör) ile alınıp santral sinir sistemine götürülmesi, belirli bölge ve nöral yapılarla entegrasyonu sonucu bu zararlı durumun algılanmasıdır. Yani ağrı, nosisepsiyon içinde bir algılama olayıdır. Ağrıyı algılayan beyin, fizyolojik, biyolokimyasal ve psikolojik önlemlerini harekete geçirir. Doğal olarak, ağrının kaynaklandığı alana ağrıyı gidermeye çalışan bir çok hücre ve madde yığılır. Yani ağrıyı üreten biyokimyasal maddelerin yanısıra bunları yoketmeye çalışan hücre ve maddelerin oluşturduğu bir kompleks oluşur. Böylece ağrılı alanda ‘inflamasyon’ denilen olay gerçekleşir. Vücut üstün geldiği durumlarda inflamasyon yokedilir ve ağrı da ağrıyı oluşturan durum da tedavi edilir. Ancak vücut inflamasyonun üstesinden gelemezse olay patolojik (hastalıklı) ve kronik (kalıcı) bir hal almaya başlar. ‘Ağrı’nın amacı, organizmayı zararlı saldırılardan korumak, ilişkili savunma mekanizmalarını ortaya çıkarmaktır. Bir çok hastalık durumlarında ağrı, fizyolojik bir savunma mekanizması olmaktan çıkar, patolojik ağrı şeklini alır; romatolojik ağrılar, nevralijiler, kanser ağrıları... gibi. Bunun nedeni inflamasyondur ve ağrı tedavisinde ana amaç ‘inflamasyon’un giderilmesidir. Ağrı tedavilerinde ozon, çok etkili bir yöntemdir. Bu konudaki etkinlikleri giderek birçok hekim tarafından benimsenmekte kabul görmektedir. Özellikle eklem içi ve kas içi yapılan uygulamalarda ağrıyı anında kesen bir ‘ilaç’tır. yan etkisi olmayan bir ilaç olması da hızlı etki etkimesi kadar değerlidir. Damardan yapılan uygulamalarda, yine inflamasyon giderilmesinde kullanıllır. Ozonun en önemli etkisi nosiseptör denilen ağrı uyarılarına duyarlı sinir alıcıları üzerinedir. Bu ağrı algılayıcıları (nosiseptörler); mekanik ya da kimyasal değişimleri algılayabilirler. A-mekano, A-polimodal ve C-polimodal nosiseptörler vardır. Ozonterapinin ağrı tedavisindeki yeri, birkaç mekanizma ile açıklanır ve hepsi bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ozonterapi kapsain benzeri etki ile C nosiseptör duyarlığını azaltır (C-nosiseptör hipostimülasyonu). Ozon, beyne (Talamus ve kortekse) zararlı sinyallerin iletimini bloke eden endorfinlerin salınımını sağlar. Endorfinler vücudumuz tarafından üretilen doğal ağrı kesicilerimizdir. Ozonun bir diğer etkisi tetik noktalarda ki nosiseptörlerde H2O2 (hidrojen peroksit) lokal salınımı ile kimyasal akupunktur etkisidir; özellikle sırt, boyun ve bel ağrılarının giderilmesinde kullanılır. Burada esas rolü ozonun yan ürünü olan H2O2 üstlenir ve antinosiseptif ilaç olarak sınıflandırılır. Ozonun bir diğer etki mekanizması laktat yıkımı, asit nötralizasyonu, ATP sentez artışı, Ca + gerialınımı ve ödem reabsorbsiyonu sağlayarak kas relaksasyonu (gevşemesi) ve vazodilatasyon (damar genişlemesi) oluşturmasıdır. Halk arasında kulunç diye bilinen fibromyalji ağrılarında bu mekanizmalar sayesinde çok başarılı bir yöntemdir. Bradikinin salınımı ve PG sentez inhibisyonu (baskılanması) ile ağrı üreten faktörlerin azalması sağlanır. Ozonun eklem ağrılarında ki başarı oranı da çok yüksektir. Ozon enjeksiyonları akut-kronik ağrılı eklem hastalıklarında diz, omuz, kalça, parmak eklemleri gibi bir çok ekleme yapılabilir. Ozon eklem içindeki sinovyal sıvıda protein, enzim proteoglikan ve kondrositlerle reaksiyona girer. Kondrosit (kıkırdak hücresi) ve fibroblast (kas hücresi) proliferasyonu (çoğalması) ile kıkırdak harabiyetini azaltır. Proteolitik (yıkıcı) enzim salınımını ve endojen (iç) ROS’u (serbest radikal-toksin-atık) bloke eder. Yani ozon herşeyden önce bir serbest radikal yani toksin temizleyicisidir. Aynı zamanda antioksidan (toksin karşıtı) enzim artışı (SOD, Katalaz, GSH-Px..) sağlayarak toksin temizliğini kolaylaştırır. IL-1, 8, 12, 15, TNFa artışı ve immünsupresif sitokinlerin inhibisyonu (TGF-b1, IL-10) ile ozonterapi bağışıklık sistemini güçlendirir. Sonuç olarakyon ozonterapi; ödem ve şişliği çözer, kıkırdak harabiyetini azaltır, eklem arası sıvı artışını sağlayarak eklem hareketliliğini destekler ve olayın kendisini de tedavi ederek ağrıyı dindirir. Ozon; gonartroz (diz kireçlenmesi), ağrılı eklemler, bel-boyun ağrıları, akut omuz eklem yaralanmaları, kronik omuz eklem hastalıkları, kısmi sınırlı hareket fonksiyonu, romatizma ve artrit tedavilerinde kullanılabilir. Migren ağrılarında akupunktur ile beraber çok yüksek oranda başarı sağlar.
 
Toplam blog
: 12
: 1249
Kayıt tarihi
: 25.12.09
 
 

1968 Erzurum doğumluyum. Tıp öğrenimi ile Anestezi-Reanimasyon-Algoloji (ağrı bilimi) ihtisasımı U.Ü..