Özümüzdeki Komutan "Bilinçaltı"

“Bilim bilinci her zaman aldatıcı bulmuştur.” 

97 yaşında vefat eden Kanadalı ünlü beyin cerrahı Wilder Penfield ölümüne kadar insan ruhunun, bilincinin, bilimsel dayanağı olup olmadığını araştırmaya devam etti. 

Beyin acı duymayan bir organ olduğu için, ameliyatları sırasında lokal anastezi kullanıyordu. Yine bir ameliyatı sırasında hastanın, bedenin hareketlerini kontrol eden (“motor korteks “)bölgesini uyardı. Bu uyarı sırasında, sedyede yatan hastanın kolu yukarı kalkmaya başladı. Lokal anastezi etkisindeki hastaya: 

Neler oluyor elini senmi kaldırıyorsun dediğinde,  

Hasta: Hayır beynimi uyararak sen kalkmasını sağlıyorsun dedi. 

Penfilt hastasına: Beynini uyarsam ve komut vermiş olsamda senin bir seçim yapmanı, kolunu başka tarafa hareket ettirmeni istiyorum dedi. 

Hasta diğer kolunu hareket ettirdi, bir keresinde harekete karşı direndi. 

Deney sonucunda Penfield beynin bedene bir şekilde hareket komutu verdiğini ve birisinin senin bunu yapmana izin vermeyeceğim dediği sonucuna vardı. Beyinden bedene giden komutu düzenleyen bir(karar verici) vardı, bu da özümüzdeki komutan, yani bilincimizdi. 

“Bilinçli olmak, daha önce farkında olmadığımız şeylerin, bilgi edinme sonrası farkına varmak, bu bilinçlenme sonrasında pozitif yönde davranış değiştirmek demektir.” 

Ruh ve hayat kelimeleriyle, bilinç eşanlamlıdır. Düşüncelerin bilincindeyiz, içinde bulunduğumuz mekanın bilincindeyiz. Bilincimiz düşünmemizi , algılamamızı, konuşmamızı sağlıyor. 

Bütün kişisel deneyimlerimiz, hayallerimiz, hafızamız, niyetimiz, sezgilerimiz, yaratıcılığımız, ilhamımız, seçiciliğimiz bilincimizin, bilinçaltımızın özellikleridir. 

Yaşamımızın ilk yıllarında aldığımız bilgiler, uyarılar bilinçaltımızda depolanarak, geleceğimizi etkileyen davranışlarımızı belirleyen temel esasları oluşturur. 

- Sen yapamazsın, kırarsın, dökersin, sana güvenmiyorum…. 

- Yapabilirsin, sen dikkatli bir çocuksun, sana güveniyorum.. 

İki farklı cümle, birisi özgüven, diğeri cesaretsizlik olarak biliçaltında depolanacak tüm hayatımızı etkileyecektir. Kısacası bilinçaltımız zamanı geldiğinde çıkaracağımız gerekli gereksiz bir sürü dosyanın toplandığı bir arşivdir. Bu arşivde bulunan, gereksiz, bize yalnızca kötü olayları hatırlatan yaşam enerjimizi baltalayan bütün dosyaları yok etmek, işimize yarayan, kullanabileceğimiz dosyaları ön plana yerleştirmek mümkün. Gelin arşive girelim, her yıla ait bölümleri gözden geçirelim. İçinde bulunduğumuz yaşa kadar sınıflandırılmış bir sürü dosya var ve gereksizleri atmak için kollarımızı sıvayalım, tek başınıza yapamayacağınızı hissederseniz bir yardımcı ile çalışın. Yaş ilerledikçe bir şeyleri atmak zor gelebilir, günün birinde lazım olabilir diyerek yalnızca yer değişikliği yaparak raflarda kalmasına izin vermeyin. Tıpkı bir bilgisayarda sizi yavaşlatan gereksiz dosyaları silme işlemi gibi, arşivinizi temizleyin ve kurtulun. Size korku, endişe, huzursuzluk veren dosyaların yerine, özgüven, olumlu düşünce ve davranış, empati gibi dosyaları yerleştirerek yeniden yapılandırın.