Özünü kaybeden kim acaba?

Mardin'den ilk kadın milletvekili olarak seçilen Sn.Gönül Bekin ŞAHKULUBEY yeni yılın ilk günlerine damgasını vuran talihsiz bir konuşma yaptı. Vekili olduğu şehirde Muharrem Ayı Etkinliği nedeniyle yapılan toplantıda, ''Benim bir acım var'' diyerek başladığı konuşmasında ''Modernleşme adına ÖZÜMÜZÜ kaybediyoruz diyerek devam ederken yılbaşı için dükkanlarını süsleyen esnafa sitem etti. Ben şahsen bu hanımın TBMM'de yaptığı bir konuşma veya başka bir ülke yararına ilişkin çalışmasına hiç rastlamadım ama bu belki benim cehaletimdir. Ancak Mardin halkını çok üzen bu konuşma ile kendilerini tanıdım. Şu kendisine acı veren ÖZ bozulmasına da bir açıklık getirebilseydi ben ve benim gibi konuyu çok iyi kavrayamayanlar hiçdeğilse o zaman kendisini belki anlayabilirdik. 

Mardin Belediyesinin yaptığı etkinlikte konuşma yapan ama belli ki belediyenin web sitesini açıp okuma zahmetine de katlanmayan Sn.Şahkulubey, eğer bir göz atsaydı bu sitede önce ''Taşın ve İnancın Şehri'' sloganını görecekti. Eğer biraz da okusaydı...Mardin'de diller kadar, dinler de diyalog içinde insanların yaşadığını öğrenebilecekti. Hatta AYRI dinden olanlar birbirine SAYGI gösteriyor, onların önemli günlerine, bayramlarına katılıyor ifadelerini de okuyabilecekti. Belki o zaman hırıstiyan olanların haklarının yanısıra isteyen herkesin bu süslemeleri yapmasının özünü kaybetmek değil kendi tercih hakkını kullanabilmek olduğunu düşünebilecekti. Kaldı ki ÇAM süsleme bile dünyaya eski Türkler'den yayılmış bir süsleme biçimidir. Ancak yılbaşı süslerini İslamiyete bağlamak istiyorsa o hiç olmaz çünkü bu devlet DEMOKRATİK LAİK bir Cumhuriyettir insanlar günlük yaşamlarında dinlerinin kurallarına göre değil Anayasa ve yasalarına uygun kurallar çerçevesinde hayatlarını düzenlerler. 

Sayın Milletvekili o talihsiz konuşmayı yaparken 7 bin yıllık geçmişinde birçok medeniyeti bünyesinde barındıran Mardin'in Türkü, Kürdü, Arabı, Süryanisi ile bir hoşgörü kenti olarak sadece Türkiye'nin değil dünyanın bile nadir şehirlerinden biri olduğundan söz edebilseydi keşke. Ancak yaklaşan SEÇİM tarihi, kendilerine akıllarınca oy getirecek bir etki yapma isteği doğurmuş...Çok yanılmışlar çok.. Eh ben de sekiz yıldır görev yapmakta olan AKP Genel Başkanını bir nebze tanıdıysam bu andan itibaren Sn.Gönül hanımın aday adaylığı bile sözkonusu olamaz. ..Kendi kendilerine zarar verdiler halbuki bu güne kadar olduğu gibi TBMM'de sessiz oturmasına devam etseydi emir geldiğinde yasa tasarılarını imzalayarak devam etseydi yine bir şansı olabilirdi. Kadınların siyasi arenada büyük mücadelelerle yer aldığı bu alanda böylesine büyük bir hata yapılmamalıydı. 

Sayın Başbakanın 2011 seçiminde en yüksek oy oranına ulaşabilmek için KIYI şeridinden almayı hayal ettiği veya planladığı %50 basamağındaki oylar için artık Türban söylemine bile yanaşmadığını, bu günlerde DİNİ siyaset aracı olarak kullamadığını hiç farketmedi mi Sn.Şahkulubey acaba? Hatta Sayın KILIÇDAROĞLU'NU bile adım adım izlettirerek madende yılbaşı geçirdiğini tesbit edip iki AKP'li bakanı madenlere yollayıp yeni yıl kutlaması yaparken yani CHP yöntemlerini tercih ederken, Mardin'in ilk ve tek kadın milletvekili de gidip Mardin esnafını, halkını ve belediye başkanını üzmekle meşgul oluyorsa artık onun sonu gelmiş demektir. Şu sıralarda tüm partilerin, milletvekillikleri için daha akıllı kadın adayları tercih etmelerini temenni ediyorum. 

Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim GOETHE