Özür beklemiyorum, Özür diliyorum

Geçtiğimiz günlerde uygulamaya konulan senaryolara hiç şaşırmadım ve bu olayı 2. Orhan Pamuk vakası olarak nitelendirerek, “özür diliyorum” timine karşılık oluşturulan, “özür bekliyorum” timine de bir anlam veremiyorum.

Ardahan'ın Taşlıdere Köyü yaşlılarından olan ve Ermeniler'in köyde yaptığı katliamı anlatan 115 yaşındaki katliam tanığı Ahmet Özer’in, "Ermeni çeteleri tarafından köyümüz baskına uğradı. Genç, yaşlı, kadın, çocuk demeden insanlar kurşuna dizilip kılıçtan geçirildi. Küçük bir çocuğa bile 4 kurşun sıkmıştılar. Ermeniler ilk başta köyde bulunan kişileri öldürdü ve bu katliamdan yaklaşık 2 gün sonra tekrar köye baskın düzenledi ve sağ kalanları da öldürdüler. Ermeniler'in o gün yaptıklarını hatırladıkça kendimden geçiyorum. Benim yakınlarımı da acımasızca öldürdüler. Asıl katliamı yapan Ermeniler'dir. Ermeniler, köyümüze baskın yaptıklarında ben 8-9 yaşlarındaydım. Bir tane kadın bunları gördü, kaçarken bacadan düştü, bacağını kırdı. Ona rağmen kadına tecavüz ettiler" şeklindeki açıklamaları özürle kapatılabilecek kadar hafif mi sizce?

ÖZÜR BEKLEMİYORUM AMA BİNLERCE ÖZÜR DİLİYORUM

Ben Ermenilerden özür beklemek yerine, yaptıkları katliamı kabul etmelerini tercih ederim.

Tecavüze uğrayan Türk kadınlarımızdan, ana karnında öldürülen doğmamış bebeklerimizden, tüm masum vatandaşlarımızdan, yaşadıkları bu vahşeti görmezden gelerek, Ermenilerden özür dileme kampanyası düzenleme acizliği içerisine Bizans oyunları sevdasıyla giren sözde aydınlarımızla aynı havayı soluduğumuz için özür diliyorum, hem de binlerce kez özür diliyorum.

Gazeteci Ali Bayramoğlu’nun, “Ben kendi tarihime baktığın zaman, nasıl tarihimin olumlu, gurur verici yönlerinden istifade ediyor, onlarla kendimi yüceltiyorsam, tarihimin olumsuz yönleri varsa, bunların olumsuz olduğunu söyleme hakkına da sahibim” diyerek konuşması çok gerçekçi bir özeleştiri olarak kabul edilebilir.

YALAN SÖYLEYEN AYDINLAR UTANSIN

Lakin aydınların Ermeni katliamı konusunda başlattıkları kampanya nedeniyle, tarih bilgisi eksikliğiyle tecavüze uğrayan Türk kadınlarının ve doğmamış bebeklerimizin öldürülmesinden bir haberleri olmadığı gözlemleniyor.

Özeleştiri yapmak güzel bir harekettir ama kimliğimizin üzerinden bu yükü atmak için bu kampanyayı başlattık söylemlerine ancak şu yorumu yapmak uygun diyerek düşünüyorum; “Sizin gibileri vatandaşlıktan atmak lazım”

Sizin gibi kendi ülkesinin doğrularını yanlış gibi göstermeye çalışmayan fakat katliam konusunda yanlışların ortaya çıkması için Türkiye ile yakınlaşmak için Ermenistan’da katliam konusunda yumuşak söylemlerde bulunan kişilerin konuşmaları sonucunda Erivan’da halk ayaklanmış ve asker meclisi basarak, yönetimi değiştirmişti.

BU KAMPANYANIN BENZERİ ERMENİSTAN’DA DÜZENLENSE NE OLUR?

Katliamı yapan Ermenistan’da böyle bir kampanya başlatılsa ve Türklerden özür dilemek istiyoruz diyerek birileri yola çıksa ne olur sizce? Türk diplomatlarını şehit eden, masum vatandaşlarımızı katleden kişilerin torunları bu kampanyayı başlatanları Türk uşakları damgasıyla kurşuna dizer?

Oyların 1, 5 günde 6 bin imzaya ulaşmasını Bayramoğlu, “benim gibi düşünen yüz binler var. Ve ben onlara bu toplumun demokratik, çağdaş bir toplum olduğunu söyleme imkânı veriyorum” şeklinde yorumlamış.

Sayın Kara Aydınlarımız, Ermenistan’da sizler gibi düşünen 35.000 kişi daha oy verir ve internet sayacınız her geçen gün biraz daha artar merak etmeyin.

Dâhiliye Nezâreti

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti

Trabzon Vilâyeti'nden mevrûd fî 4/5 Şubat sene [1]331 târîhli telgraf-nâme sûretidir.

Ruslara pîş-dârlık eden Ermenilerin askerin ric‘at ettiği mahallerde kalan zükûr ve inâs ahâlî ile mecrûhînimizi şehit etmekte oldukları mevsûkan anlaşılmakla ma‘rûzdur.

Vâlî

Cemal Azmi