Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Özür dilesinler, red ediyorum

Özür dilesinler, red ediyorum
 

25 Nisan 1918'de, Subatan'da Ermeniler tarafından öldürülen Türk çocuklar, kadınlar ve karınları deş


Kaç gündür yazacagım fırsat olmadı. İçimi acıttı bu son olanlar. O kadar şaşırdım ki ağlayamadım.

Özgürlüğün şavaşında onurlu insanlar gibi onurlu savaşlar veren şehirlerimizin kanı kurumadan bu topraklarda, onursuzca yapılmış savaş suçlarını affeden, affetmekle kalmayan insanlar Türküm diyenlerin alnının kara bir lekesidir. Türk olmanın onurunu hiç bir zaman anlayamayacaklar. Yazık, daha son gazimizin kanı çekilmedi damarlarından.

Böyle bir provokasyona müdahale edecek kimse yok mu?

Toplanan imza listesinde ismi olup da aksini, Türk hukuk mahkemelerinde aramayan, televizyon ve radyo kanallarında böyle bir şeyi kabul etmediğini söylemeyen, herkesin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılmasını istiyorum.

Bu tip düşüncedeki insanların, ben Türk'üm deme hakkını sadece kendi dillerinden değil, bu kişileri ret etmeyen ailelerininde, sonzuza dek ellerinden alınmasını istiyorum. Ayrıca Ermenilerin ve bunların, tüm şehitlerimiz ve şuan yaşamayan gazilerimizin adına mahkemeye verilmesini istiyorum.

Yüz yıllar öncesine ait yaşananları gün yüzüne çıkaran tarihçilerimiz, dünyanın gözü önünde işlenmiş Türk soykırımını gün yüzüne çıkartmadıkları için çok üzülüyorum. Tarihçilerimiz görevlerini yerine getirmediğinden, tüm dünyaya bunun bir Türk soykırımı olduğunu gösteremediklerinden dolayı, meful kişilerin üstüne kalmasına göz yumuluyor. Bu arada her zaman biz Türk'lerin önüne koyuluyor. Hem de binbir dalavere ile. Eğer zamanında bu çalışmalar yapılmış olsaydı, soykırım iddiasında bulunan Ermenilerin sadece Türk olanlara karşı değil, kendi soylarına yaptıkları soykırım ortaya çıkarılacaktı.

Bu savaşlara katılmış insanların anlattıkları dinlenseydi bile ( ve bunlar olayların olduğu yerlerde araştırılsaydı) her olmadık yerde pat diye önümüze koyulamazdı.

Siyasetçilerinde burada çok büyük eksiklikleri var. Dünyanın burnunu soktuğu bir şeyi ret ediyorsanız bir yaptırım gücünüzün olması gerekir. Eğer yoksa gerekli mercilere dönersiniz araştırmasını yaptırır, açıklamasını elinizde belgelerle gerçekleştirisiniz. Oysa biz haklıyız denildi kimse hiç birşey yapmadı. Yapanlarda cezalandırıllırcasına böyle bir komplonun içine sokulmaya çalışılıyor.

Aslında katledilen, yurtlarından kovulanların Türk olduğunu anlamak için Kurtuluş Savaşımıza gitmeye gerek yoktur. On beş , yirmi yıl öncesinde yurtlarından kovulan, öldürülen, sövülen Bulgar, Ermeni, Boşnak göçmenlerimize ve KKTC vatandaşlarına sorulabilir. Ya ölecekler, ya yurtlarını ter edecekler ya da asimile olacaklardı.

Görülecek ki Türk olduğumuz için ölüme hep bir adım yakın ve her zaman haklıyız.

Bu yalan tarihin yazılmasına göz yuman siyasetçilerimizi boykot ediyorum. Basiretsizliklerinden dolayı, kendi yazdıkları yalanları başka toplumlara kabul ettirenlere karşı duramayıp, bu konu açıldığında kaçtıklarından dolayı kınıyorum.

 
Toplam blog
: 18
: 1166
Kayıt tarihi
: 07.10.08
 
 

Hayatımız savaşmakla geçerken, biz herkesle hatta kendimizle bile savaşıyoruz. Herkesle savaşmaya ha..