Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Özür dileyen aydınlar...

Özür dileyen aydınlar...
 

Yıllardır yüklendiğiniz suçluluk duygusu altında ezilirken, atalarınız adına özür dileyerek kurtulma gayreti içindesiniz. Mazi adına özür dilemenin, maziyi suçlamak anlamına geldiğini de iyi bilirsiniz. Günün koşullarına göre davranıp, idealleri uğruna can verenlerin, bir gün torunları tarafından suçlanacakları akıllarına gelir miydi?

Sanıyorum özür dilemeyi de yeterli bulmayacak, başka tavizler de vermek isteyeceksiniz. Anlıyorum içiniz rahat değil. Sizi biraz olsun rahatlatmak için, aşağıda bir olay anlatacağım. Onu okuduğunuz vakit, "vayyyy... beee... demek ki; Ermeniler de boş durmamışlar, bir yanaklarına şamarı yediklerinde , hemen öbürünü uzatıp, ikincisini beklememişler" diyerek teselli bulacaksınız. Evet , evet atalarınızın da neleri yaşadığını bilme ihtiyacınız var.

Olay Erzurum 'un Hasankale ilçesinin bir köyünde geçer. Bu olayı, Okul babamız değerli öğretmenimiz Rıza Keskin'in ruhuna saygı duyguları ile aktaracağım.

Kıran kırana bir savaştan sonra, yıkıp, yakılan bir köye ilk giren öncü Delikanlı, ortalıkta kimseyi bulamaz. Öyle ya , kadınlar ve çocuklar vardı. Heyecanla ve koşar adımlarla her kapıya dalar fakat kimseyi bulamaz. Bir de camiye bakayım der... Kapıya vardığında sevinçten bir ohhhhh çeker. Çünkü aradıkları orada dır...Cami kadınlarla doludur... Bir ayrıntıya anlam veremez. Bu kadınların olanlardan haberleri yok mu, neden boyle başlarını kalın örtülerle örtmüş beklerler... Ziyanı yok kurtuluşu kendilerine ben müjde edeyim, ardından da zaferi birlikte kutlarız diye düşünür. Kapının önüne dikilerek, en yüksek sesle:

"ANALAR BACILAR; BİZ GELDİK. KURTULDUNUZ ARTIK... NİÇİN BÖYLE MATEM İÇİNDESİNİZ? GÜN BU GÜNDÜR, ARTIK AYAĞA KALKIN" diye haykırır. Sözü bitmiştir ama , yine bir kımıldama yoktur...(Bundan sonrasını 18 yaşından küçükler okumasınlar)

Delikanlı dayanamaz, kadınlardan birinin başındaki örtüyü titrek elleriyle yavaşça ve saygı ile kaldırır...
Gördükleri karşısında birkaç saniye donar kalır... kendini toparladığında çıldırarak, üstünü başını parçalayarak dışarıya fırlar...

Delikanlı örtünün altında ne görmüştü?

Ermeniler bütün kadınları, sivrilttikleri birer ağaç kazığa oturtarak katletmişler ve başlarına birer paçavra örterek oraya yığmışlardı...


Sayın aydınlar: Bu olay belki de onlarca vahşetten sadece biridir.Buna rağmen tablonun bütününe baktığım için, ben bir Ermeni düşmanı değilim. Hem de kardeşim, Kristina adındaki bir Ermeni bayanla evlidir.Hepimiz onu çok severiz.

Dünyada artık sıcak savaşların yerini alan( din, ırk, özgürlük ve milliyetçilik gibi) temel değerler üzerinden savaşlar yapılmaktadır. Bu bağlamda insanlar belli amaçlarla birbirlerine düşman edilerek , yine birbirleri tarafından yok edilmekteler.

Ermeni olayı, yabancılar tarafından düzenlenen bir DRAM dır. Her ülke kendine düşen rolü oynuyor. Bu ve benzeri oyunlara kapılmamak için milli menfaatlerimiz doğrultusunda kenetlenmeliyiz diyorum.

 
Toplam blog
: 163
: 1230
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1941 yılında Trabzon'da doğdum. 1961 Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulunu bitirdim. 1965 A..