Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

Özür diliyorum !...

Özür diliyorum !...
 

Erzincan'da Ermeniler tarafından ırzına geçilerek, öldürülen bir Türk kadını.. Adı Pakize !..


Günlerdir bir özür furyası sürüp gidiyor ya ! Birileri bunu bir kampanya haline getirip, peşlerine de, ne kadar doğru olduğunu bilmediğim 12 bin küsür kişiyi de takıp onlardan da imzalı destek aldılar ya ! Onlara helal olsun(!) valla.. Nasıl da bir gündem oluşturdular.. Ah şu kendilerine aydın(!) denilen insanlar.. Adam gibi tartışmayı, tartıştırmayı ve araştırmayı, araştırdıklarını, halk ile paylaşmayı bir becerebilseler.. Hem adam gibi araştırıp, yazmazlar, yazdıklarını, bildiklerini kamuoyu ile adam gibi paylaşmazlar, sonra da “Türk insanı okumuyor” diye bas bas bağırıp, seslerini ayyuka çıkartırlar.. Acaba kendileri ne kadar okuyor, bunu kim sorgulayacak, o belli değil ! Ama sözde aydın olmak çok kolay !...

Onlar, bir yerlerden özür dilediler. Onların özrünü birileri kabul etti, hatta çok da sevindiler, alkış tuttular. Yarın bir gün ödül bile alırlar. Çünkü o birileri, yıllardır, dünya arenasında kendilerini ispat ve kabul ettirmenin peşinde koşarlarken, belirli bir iftira ve inkârcılığın da ev sahipliğini yapıyorlardı. İşte bu inkar ve iftiracılığına şimdi de hedef gösterdikleri, soykırımcı dedikleri, ileri bir projeksiyonda para tazminatı ve toprak talepleri ile neticelendirebilecekleri bir karalama kampanyasında, kendilerine Türk yandaşlarını çekmenin haklı gururunu yaşıyorlardır herhalde..

Hele bir düşünün !.. 1915 Türkiye’si ile 2008 Türkiye’si arasında bu işi kitle imhası şekline dönüştürebilecek kaç tane Ogün Samast’lar çıktı bu Türkiye toplumundan? Doksan üç yıl önceki olayları (kaldı ki tehcir ile soykırım ya da kitle imhası birbirine karıştırılıyor kanaatindeyim) ile 2008 Türkiye’sindeki O.Samast zihniyetini bağdaştırmak ne kadar doğrudur?

Durumu değerlendirirken, o günün şartlarını da masaya yatırmak doğru olmaz mı? O zamanın tanıkları aramızda yok ne yazık ki ? Tamam, birilerinin evlerinden, yurtlarından uzaklaştırılması, oraları terk etmesine zorlanması elbette ki hoş bir durum değil. Hele ki, bu devlet politikası ile yapılıyorsa. Tehcir örnekleri dünyada çok, bu da bizim topraklarımızda yaşanmış bir örnek. Bunu tartışalım. Ama buna soykırım derseniz ve soykırım diyenleri alkışlar, bir de özür dilerseniz, o zaman bu topraklarda yaşayan hem Türk, hem de Ermeni vatandaşlara ve diğer etnik kökendekilere haksızlık etmiş olursunuz… Anı zamanda bu haksızlık elbette ki Türkiye Devletine de olur? Neden mi? Eğer bu topraklarda doksan üç yıl önce bir etnik soykırım yapılmış ise ve bu Devlet politikası ile yapılmışsa, o zaman hepimiz özür dilemekle kalmayalım, hepimiz ayaklanalım, sokaklara çıkalım. Eğer öyleyse, biz neden yıllardır bu topraklarda çok kimlikliliğimizle, çok kültürlülüğümüzle, o adına mozaik dediğimiz yapıyla övünüyoruz? Hikâye miydi tüm bunlar?

Birileri, birilerinden özür diliyorlar. Ermenileri sevindiriyorlar, onlar da bunlara alkış tutuyorlar. Dünya kamuoyu hep Türklerin bir Ermeni soykırımı yaptığını konuştu. Ama dönemin şartlarını hiç kimse masaya yatırmadı. Bu coğrafyanın doğusundaki Ermeni ayaklanmalarından kimse bahsetmedi? Aynı tarihlerdeki, Ermeni çetecilerin yaptıklarından, yaktıkları köylerden, öldürdükleri insanlardan ve tecavüz ettikleri kadınlardan hiç bahsetmediler. Onlardan kimse özür dilemedi. Bakın yanda gördüğünüz resim, Ermeni çetecilerin işgal etmeye çalıştığı köylerde yaptıkları vahşetlerden ufak bir örnek. Yerde yatan ise Pakize isimli Erzurumlu bir Türk kadın. Önce hunharca tecavüz edilmiş, sonra da vahşice öldürülmüş. Bu örnekler o kadar çok ki? Kimini ağaçlara asmışlar, kimi hamile kadınların karınlarını deşmişler ve karınlarındaki bebekleri bile çıkartıp öldürmüşler. Erkekleri kurşuna dizmişler. Sırt sırta bağladıkları insanların kafalarına kurşun sıkmışlar. Küçücük çocukları, genç delikanlıları köy meydanlarında öldürmüşler, asmışlar, yakmışlar. Bunların sayısını bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Her biri ayrı bir acı. Her birinden teker teker özür dilenmeye kalkılsa, arada unutulan olur diye korkarım.

Ermeniler, Anadolu’da yaptıkları bu vahşetle kalmamışlar. Ermeniler tehcir yıllarından çok daha önce, yaklaşık 1907 yıllarında, Kafkaslarda Müslümanlara yönelik yaptıkları saldırılarda çok sayıda Müslüman ve özellikle 93 harbi olarak bilinen savaşta (1877–78) binlerce Ahıska Türklerini bir anlamda katledilmişler. Yapılan araştırmalara ve eldeki bulgulara göre Anadolu’da 500 binden fazla Türk, Ermeniler tarafından öldürülmüş. Bu Başbakanlığın Osmanlı Arşivlerinde belgeli. Ama birileri çıkıp da, Devlet arşivleri ne kadar güvenilir diye sorgulayabiliyor. Peki, güvenilebilir belgeler kimde?

Neyse, durum ortada görüldüğü üzere… Ermeniler tarihi yalanlarına yeni yalanlar ve iftiralar atarak olayı başka boyutlara çekip, uluslar arası statüde Türkiye’yi mahkûm ettirmek ve bundan nemalanmanın peşinde. Peki, bir an durup, emellerine ulaştıklarını ve tüm taleplerinin yerine getirildiğini varsayalım. Peki sonra? Sonra ne olacak? Ermenistan baş tacı bir ülke mi olacak? Her şey günlük gülistanlık olup, herkes barış içinde, mutlu ve mesut ve kardeşçe mi yaşayıp gidilecek? Buna inanan var mı gerçekten?

Ben, etnik kökenin bir ayrımcılık statüsü olarak kabul edilmesi taraftarı değilim. Hiç kimseyle, ne Ermenilerle, ne Kürtlerle, ne Yahudilerle ne başka etnik kökenlilerle sorunum var. Ne de sorun yaşamak istiyorum. Ben bu coğrafya’da onlarla birlikte olmaktan memnunum. Yukarıda saydığım ithamlardan dolayı Türkiye’de yaşayan Ermeni kökenli vatandaşları itham altında kimse bırakmamalı. Onların bunu yaşamaya hakları yok. Samast zihniyetlilerin de onlara çirkin şeyleri yaşattıkları için onlardan elbette ki özür diliyorum. Özür dilenebilmeli !.. Ama bir grup insanın dilediği özür başkadır. Bu kadar insan, belli kesimlerden ve belli odaklardan özür diliyorlarsa, tecavüz edilerek öldürülen Erzurumlu Pakize kadından da, birbirlerine bağlanarak kafalarına kurşun sıkılan, kafaları kesilerek katledilen Türk ve Kürt kökenli vatandaşlardan da özür dilenebilmeli. Eğer onlardan özür dileyemiyorsanız, asıl meselenin kökenine inemiyorsunuz demektir.

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..