Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '09

 
Kategori
Güncel
 

Özürlüsüz metrobüs ve özürlüleri tartaklatan başbakan

Özürlüsüz metrobüs ve özürlüleri tartaklatan başbakan
 

Kim gerçek "özrülü" ?


Tam çalıştığım bankanın genel müdürlük binasından çıkıyordum ki fark ettim onu.

Yirmili yaşların sonunda mütevazı ama sık giyinmişti. Elinde beyaz bastonuyla çıkışı bulmaya çalışıyordu. Tam bel hizasında olduğu bastonu takılmayan ama şerit bariyere takılacak iken refleks ile dirseğinden tuttum.

- Hanımefendi önünüzde bir engel var izin verin size yardımcı olayım.

- Tabi dedi içtenlikle.

Görme özürlüydü ve muhtemelen bir iş başvurusu için gelmişti ve artık dönme zamanıydı.

Ağır ağır döner kapıdan çıktık, ona yolun başına kadar eşlik ettim.

- Metrobüs için ne tarafa gitmem gerek, Zincirlikuyu buraya “yürüme” olarak uzak mı?

Önce tarif edeyim diye düşündüm ama Levent’teydik ve önünde hem uzunca sayılacak bir yol vardı hem de geçmesi gereken sayısız yol ve nihayetinde koca bir üst geçit.

- Eğer isterseniz sizi araba ile bırakayım. Ben de o tarafa gidiyor sayılırım.

- Rica ederim benim için yolunuzu değiştirmeyin, ben alışığım, yolu bulurum. Zaten sabah Avcılardan buraya kendim geldim.

- Yok yok dedim yolumu çok az değiştirmeyeceğim. Burada bekleyin ben garajdan aracımı alıp geliyorum.

Doğruyu söylemek gerekirse yolumu değiştirmiş sayılırdım. Daha açık olan TEM yerine sıkışık olan E-5 den gidecektim. Metrobüs ile ta Avcılardan gelen görme özürlü biri için ama kaybedeceğim 5-10 dakika nedir ki dedim kendime. Aracımı alıp geldim. Acemice arabaya binmesine yardımcı oldum.

Biraz sonra Zincirlikuyu’ya gelmiştik ama araç ile bırakabileceğim en yakın yerden yürümesi ve daha sonra son derece dik ve bir ayağı Metrobüslerin manevra sahasında olan bir üst geçitten geçmesi gerekiyordu. Sanırım durak içinde başka bir merdiven ile aşağıya inmesi.

- Sizi en iyisi Mecidiyeköy’e bırakıyım, oradan daha rahat binersiniz hem 1 durakta kazanmış olursunuz. Kaç istasyon gitmeniz gerektiğini biliyorsunuz değil mi dedim düşünmeden.

- Son durakta ineceğim zaten ama haklısınız duraklarda metrodaki gibi sesli olarak durak ismini söylese daha kolay olurdu bizim için.

- Ee dedim bu metro otobüsten bozma metro o kadar olacak özrü. Ben söylemesine değil yazmasına bile razıyım. Birkaç defa kalabalıktan, buhardan dışarısını göremeyip benim bile ineceğim durağı kaçırdığım oldu.

Yavaş akan trafik ile 5 dakika sonra vardık Mecidiyeköy’e. Trafik ışıklarına mümkün olduğunca kadar yaklaşıp dörtlülerimi yakarak durdum. Arkamdan korna çalan araç indirdiğim kişiyi görünce korna çalmayı kesti.

Yine acemice yardım edip, ışığın önüne kadar eşlik ettim. Bari yeşil yanıncaya kadar bekleyeyim derken daha önce “kör” kaldığım acı bir gerçekle yüzleştim.

Her gün binlerce İstanbul’nun inip bindiği ve beklide en işlek durak olan Mecidiyeköy Metrobüs durağına hiçbir şekilde yaya geçidi ile ulaşmak mümkün değildi. U şeklinde gelen yol Metrobüs durağını çepe çevre dolanıyor. Metro istasyonundan da gelseniz, Emniyet tarafından da gelsen hiç durmayan bir yolda arabalar arası cambazlık yapmak durumundaydınız.

2. şeritte duran aracıma aldırmadan yeşil ışığın yanmasını bekledim. Işığın yanmasına ile birlikte dirseğini tuttuğum kızcağızı birazda çekiştirerek çaprazlama bir geçişle Metrobüs durağının olduğu adaya geçtim.

- İşte, geldiniz sayılır, biraz ileride sağda metrobüs durağının girişi var, yalnız biraz dar ve karışık bir yer deyip o tarafa doğru yürüyen birini çevirip birazda emredici bir tonla yardımcı olmasını istedim.

- Teşekkür ederim, çok yardımcı oldunuz.

- Bir şey yapmadım esas siz bana bazı insanların özellikle de bu şehri yönetenlerin ne kadar kör oluğunu gösterdiniz dedim.

Koşarak aracımın başına geldiğimde biraz ileride akan trafiğe geç, geç diyen polis aracımın başına gelmişti.

- Beyefendi görmüyor musunuz? Aracınız trafiği aksatıyor.

- Kusura bakmayın dedim ama siz esas görmüyor musunuz binlerce insan akan trafikte araçların arasından slalom yapıyor Metrobüs’e gitmek için. Az önce görme özürlü bir arkadaşımı bıraktım durağa deyip arabama binip gittim.

Radyo’da haberler vardı; Başbakan Özürlüler Şurasında konuşmuş, özürlüler için neler yaptıklarını anlatmıştı. Ama konuşmak isteyen bir görme özürlüyü salondan çıkartırmış, korumaları da kapıda açıklama yapmak isteyen Engelliler Konfederasyonu Başkanı ve görme özürlü Turhan İçli’yi tartaklamıştı.

Sonraki haber ise Metrobüs’e yapılan %33 zamdı.

İçimden ne kadar “körüz” dedim….

 
Toplam blog
: 46
: 780
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Günlük hayatta karşımıza çıkan bir çok olayın bende bıraktığı etkileri sadece söylenerek deği,l yaza..