P'ak'et

''Demokrasi orgazmı'' olacağız diye yazan, çizen medyanın halkı havaya sokmasına rağmen, bu paketin içeriği böyle olacağı belliydi. Halk bence olayı fazla büyüttü. Açıklamak için merhum Adnan Menderes'in vefat ettiği günü seçmeler, ''Paket çok gizli ama açıklandığı gün Millet huzura erecek, darbeciler korksun'' tarzı açıklamalar... Sözde demokrasi olan bu paketi açıklarken kendilerine yakın gazeteleri çağırıp, muhalif gazetelerin çağrılmaması ''Vesayetçiliğe karşı olduğunuzu'' söylerken, diğer yanda pakette ötekileştirmeyi kaldırılacağını söylemek ayrı bir çelişkidir.

Basın toplantısı yapılıyor sözde ama soru sorabilen gazeteci yok orada. Bu gazetecilik mesleği açısından üzücüdür.

Yani dediğim gibi herkes bir beklenti içindeydi paket açılacağı zaman. Gerçi ben Başbakan'ın açıklamasını izlediğim zaman konuyu uzattıkça uzatmasından anlamıştım diyebilirim bu paketin içi boş koli gibi olduğunu.

***

Paketin içinde ne var ne yok...

Kürtlere 3 harf verildi, kurslarda seçmeli dil olması zaten 2002 yılında AB uyum yasaları içinde verilmişti. Ayrıca, özel okullarda okutulması soruna çare değildir. Doğu ve Güney Doğu'da yaşayan fakir yurttaşların çocukları nasıl eğitim alacak ? Ayırca neden Ermenice ve Rumca eğitim yok pakette ?

Alevilere bir üniversite adı verildi.

Baş örtüsü yasağı kalktı ancak her fırsatta bu konu üzerinden mağdur edebiyatı yapan iktidar bakalım kendine nasıl bir mağduriyet yolu çizecek. 10 seneyi mağduriyetler üzerine kuranlar için zor olmasa gerek.

Andımız kalktı. Beklenen olaydı zaten çünkü Andımızı savunanlara ırkçı damgası yapıştırmak moda olduğundan, özellikle PKK ve partisinin büyük baskıları sonucunda Andımız bu pakette kaldırıldı. Halbuki dünyanın hemen hemen her ülkesinde ilkokul seviyesindeki çocuklara Andımız tarzı hitapların uygulandığı, böylelikle çocuklara yurttaşlık sevgisini aşılamaya çalışma gerçeği var. En büyük örnek ise ABD. Bir TV kanalının ana haber bültenine çıkan hükümet üyesi ''Biz Türklüğü her gün hatırlatmanın gerekli olmadını düşünüyoruz'' dedi. Buradan da millet kavramına bakış açıları görülebilir.

Romanlar için Dil Enstitüsü kurmak olumludur bence. Yaşayan bir kavimdir. Sahip çıkılmalıdır ayrıca Manastır konusu da aynı şekilde.

Bir diğer yüzde yüz olumlu bulmasamda, yaşam haklarına saygı konusu. Yaptırım uygulanacakmış, hapis cezası verilecekmiş. Ancak özel yaşama saygı duyduğunu ifade eden hükümet yetkilileri alkol satışının 22.00'den sonra yasak olması yaşam hakkına bir müdahele olduğunu görmemezlikten gelmiş olmalılar. Ayrıca insan haklarını koruyacağını iddia edenler, bu ülkede ateist insanlar için güvence koymamışlar. Yani bir Semavi dine inanan şahsın ateistleri eleştirmesi serbest iken, bunun tam tersinin sonucu hapis cezası.

Son olarak benim en çok güldüğüm madde seçimdi. 3 farklı alternatif sundu bize Başbakan. Mevcut düzen, dar bölge, %5'e çekmek. Şimdi bize demokrasi dersi veren iktidar şakşakçıları %10'u savunuyor. Gerçi iktidar da bu %10'dan iyi faydalandı ama gerçek demokraside seçim barajı diye bir şey olmaz. Seçim barajı kalkmalıdır. Türkiye gibi pek çok siyasi ideolojiyi barındıran bir ülkede her görüşün temsilcisi mecliste olmalıdır. 5 mebus, 3 mebus belki 50 mebus. Sayı önemli değil ama her görüşten insan olmalıdır.

***

Demokrasi paketi diye oyaladıkları şey budur özetle. İleri demokrasinin de ilerisi... Bayağı ileri çünkü daha iktidar mebusları olaydan habersiz. Böyle bir paket bu.

Bu paket uygulanır mı yoksa uygulanmaz mı bilinmez ama gündemi bayağı oyalayacağı kesin. 

En çok seçim mevzusu tartışılacaktır.