- Kategori
- Şiir
P u s u l a
/henüz kanatlanamayan bir kuştu
küçücük göğsüne asıldı yafta
yanık türküler ninnisi oldu
şark da aynı garp da
gurbet de sıla da
gardiyanın tellal sesinde/
demirden çıkan parmaklarında özgürlük
tozutur taşı toprağı hayâlde
gerçek olamayacak kadar güzel
uçurtmayı salar gökyüzüne çocuk
ve
gizli kanatlarını takar
ardından mavi izler çizer elleriyle
bir kuş var, karşı dama gelir konar
adı rüzgâr
düşünde, yemyeşil kırlarda top koşturur onunla
beyaz papatyalar, gelincikler toplar
getirip içerdeki betondan bahçeye diker
lâkin, yetmez güneşi çiçeklerin soluğuna
azar kalbindeki yaralar
gece ayazı bedenine sarılan
bir zalim elinden gövdesi yanık
hepi topu
gölgesiz, bir karaağaç oyuğu
dermansız, dertli bir ana başı sığınak
sanrılarında sürer
susuz sahra sayıklamaları
sallanır durur çıkrıktaki boş kova
gözünün gerçeğinde
ve
beklemek sonsuzdur
sonsuzluğun içinde tahta köprü kırılır
alıp götürür azgın nehrin suyu ruhunu
gölgesi geleceğinden silinir
yiter yaşam pusulası usundan
24 mart 2011
Hâdiye Kaptan
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir