- Kategori
- Şiir
Pakize'nin Edası (1)
Tatlısu
Ne oldu da anlamadım
Her halde bir şeyler oldu.
Ben bu sokaktan geçiyordum
Kafama bir şey mi düştü ne...
Birden ayılıverdim
Ah !Tanrım ben nasıl unuttum
Bir kuşu sabahtan kanatlarından tuttum
Sonra gökyüzüne azıttım
Topal bir kediye süt verdim
Mahalle köpekleriyle helalleştim
Ben ne yaptım
Geçerken uğrayacaktım
Kapın aralık mı diye, bakacaktım
Çünkü sen her zaman
Sütçünün gelme saatinden önce
Koçkoçan çeşmesinin karşısındaki pencereden
Sarkardın.
Saçlarını uzatır, bir güzel
Çeşmede yıkardın
Aşağıdaki kahveci çırağıyla işmar eder
Babanın kafa tasını attırırdın
Bir gün seni ağabeyin kesecek
İnan bana kesecek
Ya başını bağla çekil
Yada intihar arifesindesin
Bu böyle gitmez benden söylemesi
Gölgelerden geçme, laf dinle
Arife kızla aşık atma
Kıçını kır evde otur
Bak Saniye nasıl koca buldu.
Hem de kayıkçı...
Kayıkçıysa kayıkçı ne olmuş
Sanki el aleme dert olmuş
Biraz çevrenden ders al
Öyle mart kedilerine aldırma
Çatılara çıkma, pencereden sarkma
Düşersin
Hep anan sana öyle demez mi?
Biraz öğütlerini dinle..
Ama, nasihat dinlemekle
Bak evde kaldın, yaş otuz üç.
Bundan sonra zor
Sen en iyisi, akşamüstleri
Köşebaşından sana işmar eden
Erkan’a takıl
Bakma, yakışıklıdır
Yarın bir gün iş de bulur
Canını sıkma..
Olacak olur
Sen yeter ki , kişneme
Beni dinle...
İkide birde.
Olur mu?
Pakize.