Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '12

 
Kategori
Sinema
 

Pamuk Prenses’in erkekleştiği bir masal !

Pamuk Prenses’in erkekleştiği bir masal !
 

Yazdıkları öykülerle pek çok ithama hedef olan Grimm Kardeşlerin, dilimize ‘Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’ olarak çevrilen, masalını bilmeyen neredeyse yoktur. Eckhard Sander isimli bir Alman bilim adamının teorisine göre, 16. yüzyılda yaşayan Kontes Margarete’in gerçek yaşam öyküsünden alıntı olduğu teorisiyle değerlendirilen ‘Pamuk Prenses’ masalı bu kez farklı bir yorumla sinemaya aktarılmış bulunmakta.

Kendi hikâyesini anlatmaya soyunan kötü kalpli Kraliçe’nin büyülü penceresinden olaylara giriş yapan PAMUK PRENSESİN MACERALARI: AYNA AYNA SÖYLE BANA/MIRROR MIRROR, bir garip kuşla odasında takılan Prenses’in cingöz tavırlarıyla sıra dışı çizgisini baştan belli ediyor. Bizdeki, ‘Baltalar elimizde… Uzun ip belimizde… Biz gideriz ormana heyyy…’ diyen yedi karakterle uzak yakın ilişkisi olamayan dev Cücelerin, Prens’i ve yardımcısını soymasıyla gelişen öykü, ilginç bir bakış açısından sürüyor…

Melisa Wallack ve Jason Keller tarafından yepyeni bir dille senaryolaştırılan PAMUK PRENSESİN MACERALARI: AYNA AYNA SÖYLE BANA/MIRROR MIRROR, yönetmen Tarsem Singh’in fantastik yaratıcılığıyla görsel-zihinsel bir şölene dönüşmüş. Tablo gibi anlatımlarda, sözden ziyade bakışlar ve mimiklerle konuşmayı tercih eden yapım, alabildiğine özgür bir yoruma sahip. Seyircinin hayal dünyasının kapılarını aralamaktan fazlasıyla hoşlanan yönetmenin çizgisinden ödün vermeden geliştirdiği filmde, doğal olarak karakterler de tersyüz edilmiş durumda. Görsel masallarını, modern mesajlarla süslemeyi seven Singh, burada da aynı yöntemi kullanmış.

‘Yenildiğin zaman bunu anlamak çok önemlidir’diyen; yönetimdekilerin vergi toplarken halkı uyutmak için ‘En iyi et, ekmektir… Az, çoktur’ gibi masallar uydurduklarına dikkat çeken PAMUK PRENSESİN MACERALARI: AYNA AYNA SÖYLE BANA/MIRROR MIRROR, kadın hâkimiyetindeki vurgusuyla da ne denli feminist olduğunu ispatlamakta. Prens de dâhil olmak üzere tüm erkek karakterlerini, düşürdüğü komik durumlarla alabildiğine aciz gösteren film, buna karşın Pamuk Prenses’i masumiyetten soyutlayıp ‘iş bitirici ve erkeksi’ bir kimliğe büründürmekte. Öyle ki, fıldır fıldır bakışlarıyla ortalıkta dolanan Pamuk Prenses’i balodaki kuğu kılığı bile masumlaştıramıyor. Tıpkı, düşmanlarını yenmede kurnazlığıyla tanındığı ileri sürülen tavşan kılığındaki Prens’in film boyunca şapşallıktan kurtulamadığı gibi, Prenses de hangi kılıkta olursa olsun hep erkeksi bir duruş sergilemekte!

Toplum tarafından, görünümlerinden dolayı, dışlanan Cücelerden kılıç ve soygun eğitimi alan Pamuk Prenses, halktan toplanan altınları çalıp halka geri götürerek ‘Dişi Robin Hood’a dönüşürken öykünün tüm yükünü de sırtlamış oluyor. Büyülenen Prens’i öpücüğüyle kendine getirmesiyse, cinsellikte kadının yönlendirici kimliğini vurgulama modasının uzantısı. Alışılmışın dışındaki yansıtmalardan bir diğeri, erkek bedeninin tahrik edici obje olarak öne çıkartılması! Kraliçe’nin güzellik seansıyla, modern salonları imrendirecek bir yaratıcılık sergileyen yönetmen, Prens’i ‘âşık köpek’ tipiyle özdeşleştirerek filmin her karesinde ‘kadın’ üstüne oynadığını açıkça gösteriyor. Kimlik yaratmakta cömert olan yönetmenin aynı beceriyi mekânda sergilememesi, yapımın en büyük eksiği! Dar alanda sıkışıp kalarak hayal kırıklığı yaratan film, bazı sekanslarda neredeyse tiyatro oyununa dönüşüyor.

Cüceleri, otomatik açılan yaylı bacaklarla devleştiren… ‘Zehirli elma’ objesini Pamuk Prenses eliyle Kraliçe’ye yönelten… ‘Herkesin içinde bir sihir vardır. Önemli olan bunu doğru kullanmayı bilmektir’ diyen Kraliçe’nin iyi yansımasıyla, alıştığımız savunmasız Prenses’in içindeki hınzır cengâveri ortaya çıkartan PAMUK PRENSESİN MACERALARI: AYNA AYNA SÖYLE BANA/MIRROR MIRROR, kötülüğe soyunan Cadı’yı ve erkekleri aynı potada değerlendirip maskaraya çevirerek her kesimden seyirciye farklı bir masal keyfi vaat ediyor. Bu masal, ne acizleşen Kraliçe’nin, ne soyguncu Yedi Cücelerin, ne de süs bebeği Prens’in… Bu hikâye erkekleşen Pamuk Prenses’in!

 

Anibal GÜLEROĞLU  

www.sinematur.com

guleranibal@yahoo.com

 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..