Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '08

 
Kategori
Haber
 

Pamuk'u kaybettiysek, Nobre'yi kazandık...

Pamuk'u kaybettiysek, Nobre'yi kazandık...
 

Haydi bismillah!


Marcio Nobre, yeni adıyla Mert-oğlan. Fenerbahçe'ye Daum zamanında gelmişti, ilk yıl iyi oynadı, hakkını
yemeyelim. şampiyonluğu kaybettiğimizde epeyce üzüldü. İkinci yıl "eliyle koluyla gol attı, hakemi kandırmak için yerlere yattı," şeklindeki haberlerle medyanın diline düştü, sonra Daum'un kendisini istemediğini anlayınca gizlice Beşiktaş ile anlaştı. Gidişine Fabio Luciano'nunki kadar üzülmedim, gerçi onun yerine Tümer'in gelişine de sevinmedim. her ikisi de gittiği yere faydalı olamadı.

Nobre, bana maç içi ve dışındaki davranışları pek güven vermiyordu, daha bizde oynarken, hep onda bir para hırsı, kıskançlık ya da kolay yolla popüler olma hevesi olabileceğini düşündüm. Nitekim öyle oldu. Bugün anasayfada haberi okuduğumda hiç şaşırmadım.

Aurelio Türk vatandaşlığına geçince hemen o da geçti, Milli Takım'da oynama planları vardı, olmadı. Bildiğim kadarıyla Marco (Mehmet) Aurelio'nun eşi müslüman ve maç öncesinde Arapça dua ettiğini söylemişti ve dinimizle ilgili bilgisi de vardı, ama bunu hiç bir zaman öne çıkarmadı ve şov yapmadı.

Nobre ise (aslında epeyce önce) Kur'an okuduğunu söyledi. Şimdi Ramazan'da bu konu gündeme geldi. Haberin ilginç olan şu kısmını aynen aldım:

ÇOCUKLARINA DA ÖĞRETİR

Bununla yetinmeyen Sağlık -İş Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu’na hem Nobre’yle ilgili resmi bir yazı gönderdi hem de telefonla arayarak gelişmelerle ilgili bilgi istedi. Başoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’na gönderdiği mektupta, “Nobre gibi uluslararası kişilere İslam’ı anlatmak, onu bilgilendirmek ve onun İslam dinine geçmesini sağlamak, hem İslam dini açısından uluslararası bir propaganda olur hem de Nobre gibi bir insanı İslam dinine kazandırma fırsatı elde edilir” ifadesini kullandı. Başoğlu, “Eğer Nobre Müslümanlığı kabul ederse, aynı zamanda hem çocuklarına da İslam’ı öğretir. İslam’ın yayılmasına katkıda bulunur” yorumunu da yaptı.

http://www.milliyet.com.tr/Spor/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=spor&KategoriID=&ArticleID=990647&Date=13.09.2008&b=Diyanet

Nobreye talip&ver=2668

Bu haberin beni ilgilendiren kısmı da şu:

Beyaz ve Yaşar Hocalar "Diyanet İşleri Başkanlığı iyi çalışmıyor" açıklamaları yapamazlar artık, eğer bu talebe karşılık verilirse ve istekler gerçekleştirilirse. Artık ona özenen Lincoln, Song, Delgado'yu müslüman ederiz. Aslında tek kalemde Roberto Carlos'u "Recep Cafer" yapsak bu iş hallolur, hem ailesi geniş, 5 çocuğu var hem de tüm dünya tanıyor, sporun Nobelini de daha geçenlerde aldı. Siyasete, sanata din karıştı da ne oldu, spora da varsın karışsın!

Nalıncı keseri deriz ya. hep bana hep bana. Şimdi Orhan Pamuk "İncil okuyorum" deseydi. Papa'dan mektup gelseydi, başkardinal davetiye yollasaydı... Bir de Orhan Pamuk için bu işimize yarar açıklaması yapılsaydı.

Gerisini yazmaya, düşünmeye korkuyor insan...Üzerlerden ırak! Allah yazdıysa bozsun!

Nobre, belki bu niyetle söylemedi. Hemen "Kur'an okuyorum" demek ile o dine ilgi duyuyorum anlamı çıkartıp, harekete geçen ve girişimlerde bulunanların aceleciliğine hayranlığımı belirtmek istedim.

Bayram öncesi bir müslüman aile daha kazanalım, demişlerdir zaar. Hem de fırsatçılıklarını kendi sözleriyle belirterek...

Hayırlı olsun, ne diyelim!

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..