Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '12

 
Kategori
Anılar
 

Pamukkale'de 34 Yıl sonra kesişen yollar

Pamukkale'de 34 Yıl sonra kesişen yollar
 

Burcu Göker Pamukkale Üniversitesi Konseri sonunda verilen kokteylde


Burcu ve Eric 28 Mayıs 2009 da Akçakoca Meslek Yüksek Okul'undaki konserden sonra İstanbul'a döndüler. Bir sonraki durak Denizli Pamukkale Üniversite'si idi. 2 Haziran tarihinde Pamukkkale Üniversite'sinde 2008-2009 yılı konser sezonu kapanış konserini icra etmek üzere 1 Haziran günü Denizli'ye giden Burcu ve Eric'e bu sefer babası ve ben de eşlik ediyorduk.

1 Haziran gecesi uçağımız geç vakit  Denizli havaalanına indi. Bizi karşılayan Üniversite aracına bindiğimizde bu konser vesilesi ile ilk defa geldiğimiz  Pamukkale'yı de göreceğimiz için çok heyecanlı idik. Daha önceki yazılarımda da belirttim. Üniversite konserlerinin bir diğer güzel yanı bu konserler vesilesi ile ülkemizin harika güzel yörelerini gezebilme imkanını yaratmış olması. Üniversitenin lüks bir otel kalitesindeki konuk evine ulaştığımızda bizi o saatlere kadar bekleyen Pamukkale Üniversitesi Müzik Anabilim Dalı Başkanı Sayın Fatih Yayla  Bey karşıladı. Bu nazik karşılamadan sonra bir süre Konukevi kafesinde sohbet etiğimiz Fatih Bey'den Pamukkale Üniversite'sinin sanata ne kadar önem verdiğini, her yıl Kongre Kültür Merkezinde düzenlenen konserlerle dünyanın ve ülkemizin önde gelen sanatçılarını Denizli sanatseverlerle buluşturma amacı güttüklerini öğrendik. Burcu Göker'in de kapanış konserinde yer aldığı 2008-2009 sezonunda bu salonda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra'sının, Alexander Markov, Burçin Büke, İdil Biret, Cihat Aşkın'ın yer aldığını bu sohbettimizde öğrendik. Ertesi sabah harika güneşli bir Denizli sabahı bizi bekliyordu. Burcu ve Eric konser salonuna o akşam verilecek konserin provalarına gittiğinde biz de eşimle kampüsü gezmeye başladık Öğrencilerin bütün gereksinimlerinin düşünüldüğü kampüs çok güzeldi. Öğretim üyelerinin bütün sosyal gereksinimlerini karşılayan Lokal ve Konuk evi de aynı şekilde çok mükemmeldi.

Aynı hayranlık duygusunu akşam Pamukkale Üniversite'si Kongre Kültür Merkezi'ni gördüğümüzde yaşadık.  Çok lüks ,donanımlı güzel bir salon, çok iyi bir piyano ve aralarında Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr Fazıl Necdet Ardıç, DESAV başkanı Ziya Tıkıroğlu, Denizli Vali yardımcısı, Denizli Sanayi, Ticaret Odası Başkanları ve çok sayıda sanatsever Denizlili'nin olduğu çok seçkin bir izleyici kitlesi. Denizli'deki Sanayii ve Ticaret camiası bu konser salonunundaki konserler için sponsor oluyorlarmış. Sanatı bu kadar destekleyen bu kuruluşlara konser öncesi teşekkür plaketleri verildi ve sonra Burcu Göker & Eric Jenkins konseri başladı. Konserde Burcu ve Eric Cesar Franck, Turina, Gianneo'nun eserlerinden sonra Burcu Göker'in ve Ahmet Adnan Saygun'un eserlerini seslendirdiler. Her eseri daha önce de yaptığı gibi kısaca açıklayan Burcu gerek bu açıklamalarından, gerekse yorumlardaki eşsiz performansından ötürü konser sonunda büyük alkış aldı. Gece sahnede Rektörün Burcu ve Eric'e çiçek ve plaket vermesi ile son buldu. Konser bitiminde Fuayede bir kokteyl veriliyordu. Herkes salondan fuayeye geçmek üzere çıktı. İşte bu çıkşta çok güzel bir olay yaşadım. Bunu da anlatmadan geçemeyeceğim. Ben Fuayedekı kokteyle geçmeden önce soyunma odasında Burcu'yu kontrol  etmek istedim. Fuayedeki kokteyle   çıkacak olan Burcu  çok terli olabilirdi ve bu sağlığı açısından tehlikeli olabilirdi. Bir anne olarak bunu kendime dert edinmiştim.  Sanırım anne olanlar beni çok iyi anlarlar. Tam soyunma odasının kapısında Oya diye bir sesle irkildim. Baktım bana hiç de yabancı gelmeyen bir hanım bana sesleniyordu.Yüzünü çok iyi hatırladığım çok eski bir arkadaşım  karşımda duruyordu. Bırden birbirmize gözyaşları içinde sarıldık. 34 Yıldır yüzünü görmediğim Seydişehir Alüminyüm Tesislerinde 5 yıl beraber çalıştığımız., lojmanlarda beraber oturduğumuz, aynı kreşe giden  çocuklarımız sebebiyle  heran birlikte olduğumuz can arkadaşım Işık Erdogan karşımda duruyordu. Uzun yıllar sonra karşılaşmanın ilk coşkusu durulduktan sonra öğrendim ki Işık eşinin işi sebebiyle yıllar önce Denizli'ye yerleşmiş, üçüncü bir evlat sahibi olmuş, eşinin genç yaşta vefatından sonra Denizli'den ayrılmamış ve İş hayatında başarılı olarak hayatına burada devam etmiş. Bu gece de DESAV'ın davetlisi olarak bu konsere katılırken ne bu konseri verecek olan Burcu'nun benim kızım olduğunu biliyormuş ne de benim buraya geleceğimden haberi varmış. Zaten Burcu'nun doğumunu sadece mektuplarımızdan biliyordu. 1975 yılında Seydişehirdeki görevimizden ayrıldıktan sonra bir müddet mektuplaştık ve sonra hayatın zorlu günlerinde birbirimizin izni kaybettik. İşte Işık o gece konserde Burcu'yu izlerken elindeki programda yazılı Burcu Göker ismine bakıp hep acaba Oya ile Mazlum 'un kızımı diye düşünmüş. Soyunma odasına da Burcu'ya senin annenin adı ne diye sormaya gitmiş. O benim adını sormak isterken, ben de Burcu'nun terli çıkmasını engellemeye çalışırken birden 34 yıl sonra çok eski iki arkadaş karşılaşmıştık. Bu ne güzel bir tesadüftü. O gece ve ondan sonraki günde Pamukkale'de kaldığımız sürece beraber olduk. Şimdi de gene 34 yıl sonra arkadaşlığımız bıraktığımız yerden aynı sevgi ve canlılığı ile devam ediyor. Eski dostlar hiç unutulmuyor.

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..