Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '15

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Panel-Evlilik

Panel-Evlilik
 

Katılanlar:Hürmüz Güneş(öğretmen), Salih Menemencioğlu (yazar),Günsel Bayram(üniversite öğrencisi),Selami Duran(hacı), Aytuna Balaban(evlilik danışmanı),Cevahir Celep(Profesör),Mehtap Sude(aktivist) ve Kerim Korkut

Panel sorumlusu:Salih Menemencioğlu

Katılımcılara hoş geldin diyorum. Kerim Korkut, sanırım onu hepiniz tanıyorsunuz. Dünyayı değiştireceğini iddia eden çağımızın Eflatun’u. O konuşuyor insanlar onun fikirlerini tartışıyorlar. Biz de kendisinin evlilik ile ilgili düşüncelerini konuşacağız. Ben ilk sözü konunun uzmanı olan Aytuna Balaban hanımefendiye vermek istiyorum, buyurun efendim.

Aytuna Balaban(evlilik danışmanı): Öncelikle şunu söyleyeyim Kerim Bey’in yazılarını fantezi diye okuyorum; bilimsel temeli yok, hayat gerçeklerine de uymuyor. Kerim Bey evlilikte eşlerin sorumluluklarını bilmesi, evliliğin yolunda gitmesi için bir birlerine saygı sevgi göstermeleri gerektiği gibi konuları saçma olarak niteliyor. İnsanlar genlerindeki davranışlarla yaşarlarmış, doğrusu da buymuş. Öğretilen davranışlar sahteymiş. Dolaysıyla evli karı koca iki ayrı insanmış, aralarında uyum olması gerekmezmiş; uyan davranışları uyarmış, uymayan uymazmış. Yani evlilikte eşlerin karşılıklı çaba göstermeleri gerektiği fikri mantıksızmış.

Cevahir Celep(Profesör):Büyük bir şaşkınlık içindeyim. Daha önce böyle şeyleri ne duydum ne işittim. Bize hep ezberler öğretildi. Bir kütüphane dolusu kitap okudum. Düşünmemize imkân verilmedi. Profesörlük diplomam da dâhil bildiklerimi çöpe atıyorum. Aristo’dan günümüze âlimler ulemalar evlilikte eşlerin birbirine karşı görevlerinden bahsediyor; Kerim Korkut böyle bir şey yok diyor. Görevle mutluluk yan yana gelmezmiş. Evlilikte mutluluk eşlerin kendi istekleriyle yaptıkları şeylermiş. Bencilce kendilerini mutlu etmek için yaptıkları karşıyı da mutlu ediyormuş. Onu mutlu etmek için eşinin istediğini yapmak diye bir şey yokmuş. Eşlerin yapmaları gereken cinsellik, aşk, çocuk doğurmak, para kazanmak, güzel giyinmek, eşinin yanında gezmekmiş. Temizlik, bulaşık, çamaşır, yemek, çocuk büyütmek gibi şeyler eşin görevi değilmiş çünkü eşiniz hizmetçi değilmiş. Ortak zevkleri varsa birlikte yaparlarmış, değilse ayrı ayrı herkes kendi bildiği gibi yaşarmış.

Panel sorumlusu:Salih Menemencioğlu/Sayın Korkut bizleri tebessüm ederek izliyor. Görevli çay servisi yapacak. Ben de bu arada sözü Hürmüz Güneş öğretmenimize veriyorum.

Hürmüz Güneş(öğretmen:Böyle evlilik yürür mü merak ediyorum. Ben canımın istediğini yapıyorum, eşimin hoşuna gitmiyor; o başka şey yapmak istiyor. Ben kendi bildiğimi o da kendi bildiğini yapacakmışız. Böyle evlilik birliği olmaz niye evleniyoruz ki o zaman. Ona da cevabı var,  bazı şeyleri birlikte yapmak için evleniyormuşuz, tek başına anlamı olmuyormuş, yanında güzel bir kadınla gezmek daha zevkli diyor.

Mehtap Sude (aktivist): Ben bu yüzden evlenmiyorum işte. İstediğim hiçbir şeyi yapamayacağım ki niye evleneyim. İstediğimi giyemeyeceğim, karışacak. İstediğim yere gidemeyeceğim. İstediğimle konuşamayacağım. Yemeğini yap, evini temizle yatağına gir; hizmetçi yani. Kerim abi kimse kimseye karışmasın herkes bildiği gibi yaşasın diyor. Kocamın elbiselerini yıkayacakmışım, çamaşırcı kadın mıyım ben; versin kuru temizlemeciye yıkatsın. Sinemaya birlikte gideriz ama. Yatarız, kahve yaparım, gezmeye gideriz. Ben böyle şeyler için evlenirim. Kocama mercimek çorbası pişirmek için evlenecekmişiz. Geç karşıma, koyalım ortaya bir Fransız şarabı, kısa etek kıvırayım senin için. Gelmiş geçmiş feriştahını tanımam, Kerim Korkut insanlığın tek kurtuluşudur.

Aytuna Balaban(evlilik danışmanı):Anlaşılan Mehtap kardeşimiz Kerim Korkut’tan çok etkilenmiş. Bu dedikleriniz bilgi/kültür meselesi. İnsanlar daha bilgili kültürlü olup toplum ilerledikçe bu sorunlar da ortadan kalkacak, eskiden kadın sokağa bile çıkamıyordu.  Sayın Korkut kendince olması gerekeni söylüyor ama bu düşünceleri hayata geçireceğimiz toplumsal bir altyapımız yok. Evliliğin bir fedakârlık kurumu olmadığı görüşüne ben de katılıyorum ama herkes tıpkı bekâr gibi serbest ve özgürce kendi hayatını yaşasın deyince durum değişiyor. Bu takdirde yapılan evlilik değil başka bir şey oluyor.

Günsel Bayram(üniversite öğrencisi):Evlilikbaşka bir şey olsun zaten. Türkiye’de milyonlarca genç gibi ben de bekârım, evlenmiyorum. Kerim Korkut’un modeli gelmeden de evlenmek istemiyoruz.  Yengem eski okul arkadaşıyla görüştü diye abim onu dövdü. Esir miyiz lan biz. Cinselliğe izin vermiyorlar, çocuk yapmak için evlenmek zorundasın diyorlar, evde kaldın deyip bizi zorla evlendiriyorlar. Gençlerin yarısı isteyerek evlenmiyor. Diğer yarısı da zaten evliliği bilmiyor. Ben canımın istediği gibi giyinmek isteyeceğim kocam hayır giyinemezsin diyecek. Bütün gençlik Kerim Korkut’un arkasında, sizin çağınız geçti artık!

Panel sorumlusu:Salih Menemencioğlu/ Selami ağabey senin hiç söyleyeceğin bir şey yok mu?

Selami Duran(hacı): Var da nasıl söyleyeyim, görüyorsun gençlerimizi zehirlemiş bu adam. Yoldan çıkmış insanların lafları bunlar. Evlilik bir yuvadır. İki kişi hayatı kolaylaştırmak için bir araya gelir. Karşılıklı sevgi saygı içersinde birbirlerine değer vererek mutlu olurlar. Çocukları olur, çocuklarını büyütürler. Evlilik olmasa toplum dağılır, insanlar tarumar olurlar. Birlik ve beraberlik önemlidir. Dayanışma önemlidir. Abisi eski okul arkadaşıyla konuştu diye yengesini dövmüş. Evli kadın, elin adamıyla ne konuşuyor ki. Okul arkadaşlığı okulda kaldı. Hem namahrem.  Kadın ev işi yapmayacakmış, çocuk bakmayacakmış; senin çocuğuna ben mi bakacağım? Yemekleriniz Konyalıdan mı gelecek?  Kadın sadece eğlenmek için varmış. Böyle saçmalık duymadım ben! Koskoca profesör olmuş o da destek veriyor. Utan utan, evdeki karın duymasın sakın!

Panel sorumlusu: Salih Menemencioğlu: Paneli yönetiyoruz ama konuşma hakkımız da var sanırım. Panele katılanlar tesadüfen Kerim Beyin düşüncesindelermiş. Başka bir ortamda böyle bir evliliğe taraftar çıkmaz. Üstelik çok tepki görür. Böyle bir evlilik olmaz ki. Eşlerin görevi cinsellik, aşk, çocuk doğurmak, para kazanmak, güzel giyinmek, eşinin yanında gezmekmiş. Yani evlilik bunlar için yapılıyormuş.  Çamaşır, bulaşık, ütü, yemek yapma, temizlik ne olacak?

Mehtap Sude(aktivist):Sözde panel sorumlususun ama belli ki Kerim Beyin yazılarını okumamışsın. Elin adamının kokmuş çoraplarını yıkamak için mi evleniyoruz. Çocuğuma ben bakarım.  Tabii ki çocuğumu seveceğim ilgi göstereceğim ama ben ne anlarım çocuk bakmaktan. Çocuklara tıbbi donanımlı özel “çocuk yetiştirme birimleri bakacak”  Anne babaların nasıl çocuk yetiştirdiklerini görüyoruz. Kimi tinerci oluyor, kimi boğazdan kendini atıyor. Kimi de IŞİD’e katılıyor. Artık çağ değişti. Ev kadını diye bir şey yok. Mesleğimiz olacak kocamız da biz de çalışacağız. Geri kalan zamanda da hayatımızı yaşayacağız. Ev işlerini de bu işlerle ilgili özel dizayn edilmiş hizmet birimleri yapacak. Kerim abinin dediğine göre tam 11 milyon kişi  işte bu hizmet birimlerinde çalışacak. Ev kadını dediğimiz kimseler yetiştirilerek işte bu işleri yapacaklar. Kendi evi yerine 20 ailenin evinin işte o dediğimiz işleri. Ve oradan maaşını alacak. Yine aynı işi yapacak ama meslek olarak. Para alacak. Kocasının eline bakmayacak. Neresi yanlış bunların.

Günsel Bayram(üniversite öğrencisi): Kadınlarımız iki çocuk doğurmuş yüzüne bakılmıyor.  Ondan sonra koca karısını beğenmiyor aldatıyor. Ama kadınlar bu saçma sapan düzen yüzünden bu hale geliyor. Biz de kocalarımız gibi çalışalım ama paramız olsun. Evde eşek gibi çalışıyoruz kıymetimiz yok elin adamının eline bakıyoruz. Bize kocalarımız bakıyormuş.  Ben utanırım ikide bir para isteyemem. İtiliyoruz, kakılıyoruz, tarlada çalış, on çocuk doğur.  Belin bükülsün koca karı gibi ol. Elin adamı seni beğenmesin başka kadınlara gitsin… Gençler evlenmiyorlar. Senede 500 bin çift boşanıyor. Dayak, işkence, kötü muamele… Bütün bunlar neden acaba! Kerim Bey bizi kandırıyormuş, asıl sizin gibiler yüzyıllardır insanları kandırdı!

Hürmüz Güneş(öğretmen):Çocuk yetiştirmenin, eşinin elbiselerini ütülemenin, ona yemek yapmanın vs de bir mutluluğu var ama Kerim Beyin yazılarında okuduğum gibi bu mutlulukları yine tadabileceğiz. Birim çocuğumuza bakarken yanında olacağız. Sevgimizi ilgimizi eksik etmeyeceğiz. Sevdiğimiz ev işlerinde de hizmet birimlerine girip görev alabileceğiz. Ben de doğru buluyorum ama uygulayamazsınız diyorum. Böyle bir toplum, böyle bir dünya yok. Ancak çok gelişmiş ülkelerde. Hem bu tür bir aile düzeni dinimize aykırı.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..