Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '16

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Panik mi!

Panik mi!
 

Panik mi!
 
Panik duygusunun kişiyi ne zaman, nerede ve nasıl yakalayacağı gerçekten de belli olmuyor. Bende yıllar önce oluştuğu gibi bu durumun duygusu öyle ani ve o kadar derin vurucu oluşuyor ki; kişi o anda ölüyorum sanıyor!
 
O his öyle bir derinlik, öyle bir acı hissi verirki o an yeniden gelecek, yeniden yaşanacak diye duyulan korku ölüm korkunuzla eş olarak ilerler.  Bu durumda olan kişiler artık sürekli tetikte olmaya başlar, geliyor mu, gelebilme ihtimali var mı, eyvah sanki ağzım kurudu! Nefesim mi kesildi! Evet nefes alamıyorum!
 
Bana ne oluyor, kimse beni anlamıyor, ölüyor muyum, aklım mı gidiyor, galiba deliriyorum, gibi sorularla boğuşurken o kaos içerisinde kalıp, kısır döngümüzle döner dururuz.
Fiziksel bir yansıma yaşıyoruz işin gerçeği; stresi, kızgınlığı, öfkeyi düşünerek o enerjinin patlayacak noktasında olunca fiziksel olarak yaşanılan tam olarak budur.
 
Bütün bunları yaşayan olarak ; Yalnız mısınız?
Asla ve katiyyetle hayır... Elbette değilsiniz.
 
Tek fark fiziken bunu kuvvetle yaşadıktan sonra, küçük bir panik, iç sıkılması sinyali bizi hemen o devrelere geri götürür ve fiziken aynı katılığa getirir..
 
Zaman, doktor, ilaç, kalabalık olmayan ortamlar, toplu taşımalardan uzakta olmayı hatta çoğu kişi işlerini bırakıp eve bile kapanmaya başlar... Sokağa adım atmak istemez!
Bunu aşan biri olarak stop diyorum!
 
Bunu durdurabilir ve bundan kurtulabilirsiniz...
 
ilk olarak kabul edelim ki Panik Atak tehlikeli bir hal değildir ve panik yaratan tüm duygularımızı dengeye getirebilir ve onlarla başa çıkmayı kolaylıkla hatırlayabiliriz.
Bu durum yaşarken savaş ya da kaç durumu oluşur. Fiilen bir kaçma durumu yaşanmaz ama içsel olarak şiddetle alevlenirsiniz.
 
Ve nerede nasıl yaşadıysanız oraya gitme düşünceniz bile o atağı yeniden yaşamanıza, hissetmenize neden olur. 
 
Örneğin ben şirket yemekhanesinde 7. katta yaşadığım için tam 2 yıl boyunca yemekhaneye çıkamadım. Diğer zamanlarda da erken çıkıp 3 dakikada yemek yiyerek, artık ne yediysem indiğimi bilirim. O kata çıkarken duygularım kabarır, aslında korktuğum yemekhane değil, oraya gittiğimde aynı o ölümü hissettiren duyguyu, paniği yaşama olasılığımdır.
 
Şunu hep hatırlayın; 
Siz korkularınızı yenebilmek için sandığınızdan daha güçlüsünüz.
 
Panik atak durumları için her gün düzenli olarak NEFES TUTMA çalışmaları yaparak, vücudunuzu karbondioksit yükselmesine adım adım alıştırmak gerekir.
Nasıl mı!
 
Günde 2 dakika kendinize ayırın ve oturun. Gözlerinizi kapatın ve önce 10 tane burundan derin nefes alın ve geri verin, sakinleşin. Peşinden derin nefes burundan alın ve 20 saniye tutun sonra parça parça rahatlayarak nefesi geri verin. Yine derin bir nefes alın ve bu sefer 1 dakika tutup sonra yavaş yavaş geri vermeyi deneyin.  Bu çalışmayı hergün ve saniyeleri dakikaları uzatabildiğiniz kadar uzatarak, kendinizi aşırı yormadan nefes tutma çalışmasına vücudunuzun ritmini , uyumunu alıştırırsınız. 
 
Panik geldiği zaman ise kendinizi bu durumda skainleştirmeniz ve durumu 3 dakika içinde atlatmamanız işten bile değildir...
 
Ve mutlaka gün içerisinde her zaman yapabileceğiniz bu denge nefes çalışmasını da hatırlamaya çalışın.
 
Oturun, gözlerinizi kapatın ( açık da durabilir başınız dönebilir diye kapatın diyoruz) Sağ burun deliğinizi kapatın, sol burun deliğinizden 15 hatta 20 nefes derin alın ve verin. Bu sizin konsantresinizi, vücüd dengenizi tam ve bütün dengesine geri getirecektır. 
Gün içinde aklınıza geldikçe yapın ve hergün arınmanıza katkı bulunun. Hayat kalitenizi arttırın. 
 
Gülay Şahin
"Holoterapi" NEFES Koçu
Kişisel Gelişim Uzmanı (Aile, Öğrenci, İlişkiler...)
 
Toplam blog
: 15
: 323
Kayıt tarihi
: 16.04.14
 
 

38 yasımdayım. 32 yasımda başladığım içsel yolculuğumda kendi içimde kırdığım şifelerimi, yaratım..