Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Panik yapmayın!

Panik yapmayın!
 

Çok önemli bir toplantıda çok önemli bir sunum yapmanız gerekiyor. Belki de kariyerinizin geleceği bu sunuma bağlı olacak. Tüm hazırlıklarınızı yaptınız, konuşmanızı neredeyse ezbere biliyorsunuz ve savunduğunuz konuya olan inancınız tam.

Ama herkesin önüne geçip konuşmaya başladığınız o anı düşünmek bile ellerinizin terlemesine, dizlerinizin bağının çözülmesine yetiyor. Hatta onca yıllık iş tecrübesinden, onca toplantıdan sonra hala aynı şeyleri yaşıyor olmak sinirinizi daha da çok bozuyor. Ama üzülmeyin, yalnız değilsiniz. Amerika'da yapılmış bir araştırmaya göre, topluluk önünde konuşma korkusu, en çok görülen korkular arasında ilk sırada. Ölüm korkusu bile yedinci sırada yer alıyor!

İnsanların yaklaşık %40'ı, topluluk karşısında konuşma korkusu yaşıyor. Bu korkuya sahip olanlar, el terlemesinden kalp çarpıntısına, hafıza kaybından nefes alma güçlüğüne kadar değişen şiddetlerde çok farklı belirti gösterebiliyor. Öyle ki, dünyanın en ünlü konuşmacıları bile topluluk önünde heyecana kapıldıklarını itiraf ediyor. Mark Twain'in söylediği gibi; "İki tür konuşmacı bulunuyor: heyecanlananlar ve heyecanlı değilim diye yalan söyleyenler"

Bütün bu bilgilerin ışığında bu korkuyu yenmek için atılması gereken ilk adımı atmış bulunuyorsunuz. Bu ilk adım ne mi? Yaşadıklarınızın tamamen normal olduğunu, bu konuda hiç de yalnız olmadığınızı anlamak. Bundan sonra geriye, son derece normal ama bir o kadar da zor olan bu durumun üstesinden nasıl gelebileceğinizin yollarını aramak. İşte bu arayışta size yardımcı olabilecek birkaç küçük ama etkili öneri:

-Odayı tanıyın. Eğer daha önce hiç kullanmadığınız bir odaysa, odayı tanımaya çalışın. Konuşmayı yapacağınız yerde durun, dinleyicilerin oturacakları yerleri gezin. Eğer oturduğunuz yerden ayağa kalkıp kürsüye gitmeniz gerekiyorsa, mutlaka bunun provasını yapın.

-Dinleyicileri tanıyın. Eğer dinleyici kitleniz çok kalabalık değilse ve aralarında tanımadığınız kişiler varsa, bunlarla tanışmaya ve önceden sohbet etmeye çalışın. Mümkünse konuşma odasına erken gidip dinleyicileri kendiniz karşılayın. Tanıdığınız insanların önünde konuşmak, tanımadığınız insanların önünde konuşmaktan daha kolay olabilir.

-Gevşemeyi öğrenin. Bazı egzersizlerle ruhsal ve bedensel geriliminizi azaltabilirsiniz. Sırtınızı dik tutarak rahat bir koltuğa oturun. Yavaşça nefes alın, 4- 5 saniye nefesinizi tutun ve yavaşça bırakın. Bu size genel bir rahatlama sağlayacaktır. Yüz kaslarınızı gevşetmek içinse gözlerinizi ve ağzınızı olabildiğince açın ve sonra sımsıkı kapatın.

-Kendinizi konuşurken hayal edin. Dinleyicilerin konuşmanızı çok beğendiğini, hatta sizi alkışladıklarını zihninizde canlandırın. Başarı duygusunu içinize iyice yerleştirirseniz, gerçek hayatta da başarılı olmanız kolaylaşır.

-Heyecanlı olduğunuz için özür dilemeyin. Çoğu zaman, dışarıdan bakıldığında heyecanlı olduğunuz fark edilmez. Bunu sadece siz bilirsiniz. O yüzden konuşmaya başlamadan önce çok heyecanlı olduğunuzu belirtip olası hatalar için özür dilemeyin. Bunu yaparsanız sadece üzerinize daha fazla dikkat toplamış olursunuz.

-Medyuma değil, mesaja konsantre olun. Eğer kendinizi dinlemekten vazgeçip tamamen verdiğiniz mesaja ve dinleyicilere odaklarsınız heyecanınızın kendiliğinden uçup gittiğini göreceksiniz. Bu, her bakımdan daha etkili bir iletişim sağlayacaktır.

Resim : www.psikoterapi-merkezi.com

 
Toplam blog
: 313
: 2778
Kayıt tarihi
: 15.03.07
 
 

16.10.1974 Samsun / Havza doğumluyum. Şu anda bir lojistik firmasının ortaklarındanım. İşimde ilk..