Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '13

 
Kategori
Eğitim
 

Papa Francesco

Bugünkü gazetelerde bir haber okudum. Papa Francesco, aralarında Sırbistanlı Müslüman bir kız ile Katolik başka bir kızın da bulunduğu, farklı dinlere ve milletlere mensup 12 genç mahkumun ayaklarını yıkayarak öpmüş.

Bunun çok önemli bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Seneler evvel samuraylarla ilgili bir film izlemiştim. Belki de TV de bir dizi idi. Malüm; samuraylar Japon tarihinde ki savaşçılar. Ama sıradan bir asker değiller. Aldıkları eğitimin kültürel, hatta felsefi ve ahlaki bir temeli var. Söylemeye bile gerek yok ki savaş ve düğüş tekniklerini son derecede zorlu bir eğitimden geçerek çok iyi öğreniyorlar ve süper birer savaşçı ve dövüşçü oluyorlar. Ancak eğitimleri sadece savaş ve döğüş tekniklerini kapsamıyor, aynı zamanda kültürel, felsefi ve ahlaki bazı değer yargılarını kazanmalarını sağlıyor ve sonunda her biri bir taraftan adeta bir Rambo gibi başedilmesi çok zor bir savaşçı, digger taraftan da hem çok cesur hem de inandığı değerler uğruna hayatını hiç tereddüt etmeden tehlikeye atacak derecede manevi değerlere sahip üstün birer fert olarak yetiştiriliyorlar.

Samuraylarla ilgili izlediğim bu filmin hiç unutmadığım bir sahnesi var. Askeri birliğe yeni katılmış çömez bir samuray adayının eğitim sürecinde, hocası ve komutanı olan samuray, öğrencisine çömelmesini söylüyor, kendisi ayakta, ve afedersiniz öğrencisinin üzerine şırıl şırıl işiyor ve bu bir dakika kadar sürüyor. Tabii öğrencinin ne hissettiğini düşünebilirsiniz, fakat en ufak bir itiraz yok, emre kesin itaat var, içinden ne hissederse hissetsin.

Filmin bu sahnesi başlangıçta çok tuhafıma gitmişti ve bir anlam verememiştim. Hatta ne yalan söyleyim, Japonların katılıklarına, hatta barbarlıklarına vermiştim. Üzerinde çok düşündüm, belki aylarca belki yıllarca. Sonra şu kanaate vardım ki yapılan bu hareket bilinçli ve planlı olarak yapılmıştır ve eğitim sürecinin bir parçasıdır. Zannımca yapılan bu hareketin tek veya en önde gelen amacı öğrencinin ruhundaki gurur ve kibir duygusunu kırmak veya törpülemekti.

Bütün kötülüklerin anasının insandaki gurur ve kibir olduğunu sanıyorum. Bunu  küçücük çocuklarda bile görebilirsiniz. Sanki etinden et koparılmış gibi ağlayan, bağıran çocuklara dikkat ediniz. Çoğunun canı acıdığı için değil, istedikleri şey yapılmadığı için ağladıklarını veya ağlıyor gibi yapıp aslında bağırdıklarını ve böylece anne veya babalarını istedikleri şeyi yapmaya zorladıklarını göreceksiniz. Hayatı boyunca insanın başına ne gelirse, yani kötü şeylerden bahsediyorum, çoğunun gurur ve kibir yüzünden olduğunu sanıyorum.

Çocuklara ve gençlere verilen eğitimin bir parçasının onlardaki gurur ve kibir hissinin kırılmasına, törpülenmesine yönelik olması gerektiğini düşünüyorum. Ben şahsen gerek iş hayatımda gerek özel hayatımda pek çok fırsatı veya birçok iyi şeyi sadece gurur ve kibirimden kaynaklanan reaksiyonlarım veya davranışlarım yüzünden kaçırdığımı veya kaybettiğimi düşünüyorum.

Bu yazının başındaki habere dönersek, yeni Papa’nın, genç mahkumların ayağını yıkaması, öpmesi boşuna değil, burada bütün insanlığa bir mesaj var.  O Papa ki bütün hiristiyanlar, devlet başkanları, krallar, imparatorlar, kraliçeler onun elini öpüyorlar, onu ilah gibi görüyorlar. O Papa’ki yüz milyarlarca dolarlık bir serveti yönetiyor. O Papa neden gidip de genç mahkumların ayağını yıkasın, hatta öpsün. Bence kısaca şunu demek istiyor; “ben Papa iken gidip yirmi yaşında sıradan, fakir bir suçlunun ayağını öpüyorsam, ey kendini beğenmiş, kendini zengin, çok bilgili, çok güçlü sanan gafiller; kendinize gelin, gururu kibiri bir tarafa bırakın ve mütevazi olmayı deneyin”.

  

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..