Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '09

 
Kategori
Öykü
 

Papağan aklı

Papağan aklı
 

Papağan aklı


Ali bey zenginliğiyle ünlenmiş bir işadamıydı. Çok zeki ve çalışkan aynı zamanda da iyi niyetli bir insandı.

Evinde beslediği büyük bir papağanı vardı.

Günlerden bir gün, Güney Afrikaya’ya bir iş seyahati çıktı. Gitmeden önce bütün arkadaşlarına Afrika’dan bir istekleri olup olmadığını sordu.

Papağanına da “senin akrabaların da orada, onlara iletmek istediğin bir mesajın var mı?” diye sordu. Papağan “ey sevgili sahibim, benim durumumu onlara anlatın, nasıl güzel ve büyük bir kafeste yaşadığımı, sizin verdiğiniz güzel yemleri, suyumu detayıyla anlatın onlara ve selamlarımı ve onları çok özlediğimi söyleyin” dedi.

Ali bey, iş seyahatinde bütün arkadaşlarının isteklerini satın aldı ve en sonunda papağanların yaşadığı ormana gitti, papağanlara kendi papağanının mesajını iletti, nasıl büyük bir kafeste yaşadığını, yemeklerini vs herşeyi anlattı, fakat tam bu sırada papağanın arkadaşlarından birisi bunları duyunca fenalaştı devrildi ve yere düştü.

Ali bey “keşke söylemeseydim, zavallı hayvan çok üzüldü ve öldü” dedi.

Eve dönüş yolunda hep aklında bu üzüntü vardı. Ülkeye döndüğünde arkadaşlarının almasını istediklerini eşyaları teslim etti ve sıra kendi papağanıyla konuşmaya geldi.

Papağanına olanları anlattı, akrabalarının iyi olduğunu kendisinin durumunu da onlara anlattığını ve anlatışının ardından akrabalarından birisinin nasıl düşüp öldüğünü kendisinin de bu olaya çok üzüldüğünü belirtti.

Tam bu sırada papağanı da birdenbire devrildi ve düştü. Ali bey bu sefer ne yapacağını bilemedi ve hemen papağanını kafesten alıp dışarı çıkardı.

İşte tam bu sırada çok ilginç bir şey oldu. Papağan hızla ayağa kalktı ve birdenbire uçup bahçedeki bir dala kondu.

Şimdi daha büyük bir hayrete düşmüş olan Ali Bey, bütün bu olan bitenin sırrını daldaki papağana sordu. Papağan da ona şu cevabı verdi: “Güney afrikadaki kuş bana cevap verdi ve dedi ki; seni böyle kafese mahkum eden diri oluşun ve güzel ötüşündür. Sağ oldukça sana hürriyet yok. O halde ölmüş gibi davran ki seni çıkarsınlar. Ben de tavsiyeyi dinledim ve gördüğün gibi kafesten kurtuldum.

Mevlana bu hikayeye Mesnevi’de “nefsi öldürme” konusunda yer vermiştir.

Mevlana şöyle der: “Ölmeden ölünüz ki ölümsüz bir can kazanasınız. Bu topraktan kesilip ten bağlarından kurtulun ki eliniz semalara ulaşsın”

“İradi ölüm (nefsi öldürmek) yeniden doğuşun, ilahi ben’e yönelmenin bir başlangıcıdır. Nefsin her isteği insanın başına bir sıkıntı olarak döner. O halde insan iradi ve mecazi ölümle ölmelidir ki sıkıntılardan kurtulsun.”

 
Toplam blog
: 4
: 672
Kayıt tarihi
: 04.06.09
 
 

Nereden baksanız 40 yaşındayım, mühendisim, ve şu anda özel bir şirkette yönetici olarak çalışıyorum..