Papatya Falı

Madem merhum Demirel'in menşur 'siyasette yirmi dört saat uzun bir zamandır' sözüne herkes katılıyor, o zaman şartlar oluştuğunda her an erken seçim kararı alınabilir demektir.

Şartların oluşması veya oluşturulması her ne kadar siyasi liderlerin seçime hazır olmaları gibi görünse de asıl oluşum ekonomik verilere bağlı olduğunun altı çizilmeli.

Ekonomi verilerinin örneğin kötüye gitmesi mi isteniyor, anında borsa ve dolar tuccarları harekete geçer spekülatif veriler oluşturur dolar kurunun artışına sebep olur, alın size erken seçim kararı gerekçesi..

'Borsa ve dolar tuccarları kimler?' diye mi sordunuz..

Kim olacak bir tarafta dinci patronlar diğer yanda eski sol örgüt yöneticilerinin bazıları. Evet asıl ülkeyi, 'tırnak içinde' yöneten bu iki büyük patronlardır. Siyasi mekanizmalar reel sektörün hareketlerine göre siyaset  üretmek zorunda kalmaktadır. Bu durum diğer dünya ülkeleri için de geçerlidir. Özellikle Sovyetlerin dağılmasından sonra küresel ekonominin başladığı tarih olan '89 yılından sonra sistem maalesef böyle yürütülmektedirr emperyal güçler tarafından. Küresel sermaye gücüne itaat etmeyen siyasi partilerin ömürleri kısadır, tabi tüm ülkeler dahil.

Gelelim ülkemizdeki şimdiki siyasi atmoferine..

Aylardır seçimlere üç yıl olmasına rağmen sanki üç-beş ay sonra seçim yapılacakmışcasına televizyonda profesörler gazeteciler seçiimi tartışıyorlar, hatta ittifakları tayin ediyorlar.

Papatya falına bakar misali eski cumhurbaşkanı Gül'ün bile CHP'ye adaylığı tartışıldı günlerce. Bu durum boşa kürek çekmekten başka bir şey değildi.

Madem siyasette yirmi dört saat uzun bir süredir, madem her an erken seçim kararı alınabilir ve de madem Kılıçdaroğlu ülke yönetimine talip değil, millet ittifakı adayı olarak Meral Akşener aday gösterilsin ve bu iş sona ersin. Kürt sorununu çözecek olanın Akşener adresinde olduğunu gözardı edilmemesi gerekir.

Gerçi kardeşce yaşadığımız coğrafyada Kürt sorunu realitesini oluşturanın Amerika olduğu herkesce bilinmelidir, bu konu ayrı tartışma konusudur.