- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 105
Papatya
Bir yaz gecesinden çıktım da geldim
Kuyruklu yıldızı, Venüs’ü, küçük ayıyı hiç bu kadar net görmemiştim
Anlatılmaz bir heyecan!
Kesif bir sonsuzluk kapladı içimi
Yanımdaki denizin de sonsuz olduğunu biliyordum, ben de sonsuzdum, yıldızlar da…
***
Gün yeni doğmuş
Kimsesiz sakil bir koyda yüzükoyun uzanmış yatıyorum
Deniz önümde uzanıyor
Yanımda iri, şampanya rengi bir çoban köpeği yatıyor
Islak, tüyleri karmakarışık
Bana gelince altımda hasırdan bir şilte, üstümde şile bezinden hallice beyaz bir mayo
Denizin rengi masmavi, etraf keskin yeşil yapraklı ağaçlarla dolu
Had bilmez bir huzur
Ah, ne olağanüstü bir gün!
Güneş denizle birleşinceye dek burada kalacağım
Turfanda üzümlerle, sıcak ekmek be böğürtlen reçeli yiyeceğim
İnce bir rüzgar esiyor, öylesine, vazifesini yapmak için yanağınızdan öperek selam verip gidiyor, ne romantik.
Güneş utangaç, mavi bir bulutun arkasına saklanıyor
Ağaçlar yeşermiş, olabildiğince açık seçik
Az ileride saçları omuzlarına değen ufak tefek bir kız
Elinde solgun bir papatya
Kızın yüzü de papatyadan hallice, rengini ondan almış besbelli
Seviyor, sevmiyor…
Yazık değil mi o solgun papatyaya!
Kızgın bir sardunya gibi pembe pembe hayıflanıyorum içimden
Üstelik üvey çocuğu sardunyanın papatya.
Bana ne oluyorsa, üzülüyorum papatyaya.
***
Akşamüzeri çoktan olmuş
Ne çabuk geçiyor bu meret
Akreple yelkovan arasına sıkışmış bir ömür işte, ne bekliyoruz ki
“En fazla zamanı, zaman kazanmak isterken kaybediyoruz” demiş Steinbeck
Haklılığı gün gibi ortada değil mi?
Ha bu arada Steinbeck’den söz açılmışken “Fareler ve İnsanlar” kitabı var şuan elimde
Neden bu zamana kadar okumamışım o da ayrı bir ironi
Neyse bu sakil koya kısmetmiş…
Bir de şu konu var:
Papatyalar hep tek sayılı olurmuş, yani seviyorla başlayınca mutlu sonla bitermiş. Boşuna koparmayın…
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
