Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

sufi-su /Emel Yeşilkayalı

http://blog.milliyet.com.tr/sufi-su

26 Mart '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Papatyalarla hayatın tezatları üzerine

Papatyalarla hayatın tezatları üzerine
 

netten alıntı


Hayat her yerde, her an zaman tezatlarla yaşanıyor. Bugünlerde sık sık düşündüğüm konu bu. 

Daha dün, yaklaşık bir aydır köyden kente giderken gördüğüm papatyalarla, hatta bazı yerlerde gelinciklerle dolu tarlalar ve yol kenarlarına bakarken, kentte bu güzellikleri göremeden mevsimin geçtiğini düşünüyorken… O güzelliklerin hemen ortasında, papatyaların süslediği yol kenarında kalın bacaklarını tüm çirkinliği ile ortaya çıkaran mini eteklerini giymiş, aşırı makyajları ve ellerinde sigaralarıyla iki hayat kadınını müşteri beklerken gördüm. 

Daha geçen hafta çok yakınımızda bir evdeki kavga sesleri etrafı ayağa kaldırmış ve hepimizi çok üzmüşken, ertesi sabah mutluluğa kuzu sesleriyle uyandım. Kalkıp baktım, karşımızdaki zeytinliğe koyun kuzuyu otlatmaya getirmişti bir karı koca. Çocuk gibi sevindim. Zeytinliğin dibi de yemyeşil çimenlikti. Öbek öbek papatyalar kaplamıştı ağaç diplerini. Kuzuları getiren kadın yere eğilmiş ebegümeci gibi bir şeyler topluyordu. Ne yalan söyleyeyim Allah’ım hayat ne güzel diye düşündüm. 

Oysa biliyordum, dünyanın bir ucunda insanlar kıyamet benzeri bir felaketin etkilerini hala yaşamaktaydılar... Onlar felaketin getirdikleriyle baş edip edemeyeceklerini ve güzel günleri bir daha görüp göremeyeceklerini düşünüyor olmalıydılar… Kim bilir onlardan kaç kişi, felaket öncesi bir anlık güzellik karşısında hayatın ne kadar güzel olduğunu düşünmüştü. 

Çok uzakta değil hemen yanı başımızda başka bir kıyamet yaşandığının da farkındaydım. Orta Doğu’nun kan gölü olduğunun, halkların kendilerine yaptıklarının, liderlerin halklarına yaptıklarının, akbabalık yapan ülkelerin çıkarları ve insan haklarını koruma adına ülkelere attığı bombaların, ölen insanların… Sanırım Orta Doğu’daki insanlar da bir daha güzel günler görebilecek miyiz diye düşünüyorlardır. 

Tüm bunlara rağmen hayat devam ediyor. Kendi yaşantımızda bile mutluluk-mutsuzluk, iyi-kötü, hoşlanmayla-iğrenme aynı gün hatta birkaç saniye içinde yaşanabiliyor, yer değiştirebiliyor. 

Bunları düşünürek papatya toplamaya giderken, bir köpeğin de beni izlemeye başladığını fark ettim. Kendime “Korkma ve umursama. Yoksa saldırır.” Dedim. Papatya toplamak için yere eğilir eğilmez, köpek karşıma dikilip havlamaya başladı. Ama kıpırdamıyordu ve hiç saldıracak gibi görünmüyordu. Yalnızca bana “Git” demek istiyor gibiydi. Gene kendime “Boşver, devam” dedim. Ama köpeğin karşımda havlayıp durmasından, benimse oturup kalmışlığımdan yardım etme ihtiyacı hisseden yoldan geçen birisi bizden uzaklaşmak için koşarken bir taraftan da bağırarak köpeği kovalamaya çalıştı. O kaçtı, ben kaldım. Ve korkmaya başladım. Göz gözeydik köpekle. Papatya toplamaya devam etmeli miyim karar veremedim. Köpeğin asıl derdi nedir bir türlü anlayamadım. Bir kez daha bir şey yokmuş gibi papatya toplamak için elimi uzattığımda, köpeğin daha güçlü havlayarak son uyarısını yaptığını fark ettim ve elimdeki toplayabildiğim papatya demetçiği ile kalkıp yürümeye başladım. Köpek tekrar dönmeyeceğimden emin olana kadar beni takip etti… 

Bu ilginç olayı anlattığımda eşim, “Köpeğin neden öyle davrandığını tahmin ediyorum ama söylemeyeyim istersen, keyfin bozulmasın” dedi. Israrım karşısında söyledi tabi. Cam vazoya yerleştirdiğim papatyalara baka kaldım. Ellerimi zaten yıkamıştım ama tekrar tekrar dezenfekte ettim. Papatyaları ise her şeye rağmen atmaya kıyamadım, hala vazoda duruyorlar… 

Hayat her an tezatlarla dolu gerçekten… 

 
Toplam blog
: 76
: 1567
Kayıt tarihi
: 28.03.09
 
 

Merhaba, ben sufi-su. Sosyal hizmet uzmanıyım. Yıllarca korunmaya muhtaç çocuk çocuklar, koruyucu..