Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '15

 
Kategori
Haber
 

Papiroom nedir? Biliyor musunuz?

Papiroom nedir? Biliyor musunuz?
 

Fotoğraf internetten, hürriyet.com/ ege sitesinden alınmıştır.


 

Hep umutsuz, hep karamsar, hep negatif olmamak lazım.

Gerek siyasetteki belirsizlik ve gerek bu belirsizliğin iç piyasaya, ekonomiye ve de yaşam şartlarına yansıması ile çevremizde gülen yüzler gitgide azalıyor.

Kadına şiddet, kadına ve çocuklara cinsel istismar, ölümler; düştüğümüz umutsuzluğa, karamsarlığa her geçen gün bir artı, bir artı olarak ekleniyor.

Ve…

Buna rağmen, ülkemde güzel şeyler de oluyor. Girişimler oluyor ve ben bu kara bulutları bir nebze olsun, bu girişimlere bakıp dağıtmaya çalışıyorum.

Yeni nesil, ülkemin geleceği, yetişen gençlik tam bir hızla ve parlak ışıklarla geliyor. Umut vaat ediyorlar ve mutlanıyorum.

Yaşar Üniversitesi’nde yazılım mühendisliği eğitimi alan Mert Karaok ile 13 arkadaşının kurmuş oldukları yazılım platformu Papiroom.com ile tanıştım.

Gençliğin sadece teknolojiyi ve sosyal medyayı kullanım sahalarının, facebook, twitter, Instagram, timeline veya WhatsApp’tan ibaret olmadığını gözlemledim ve gençlerin bu girişimlerini sizlerle de paylaşmaya karar verdim.

Papiroom.com da yazı yazan üyeler kendi gazetelerini oluşturabiliyorlar. Her ne kadar daha çok yeni bir oluşum olsa da hayli üye sayısına ve okuyucu kitlesine sahip olan bu platformun açıklayıcı bilgilerini de gençlerin kendi ağızlarından iletmek istiyorum.

‘’Bugüne kadar gündemi hep siyasetçiler, devlet büyükleri, aktörler, artistler, topçular ya da popçular belirledi; köşe yazarları yazdı, bizler de aldık okuduk. Bir gün ‘Gündemini kendimizin belirlediği bir gazetemiz neden olmasın?’ dedik; düşündük taşındık, taşındık düşündük, işe koyulduk ve Papiroom'u oluşturduk.

Yazdık, test ettik, geliştirdik, hatalarımızı giderdik ve kendinizin patron olacağı gazetelerinizi oluşturabilmeniz için sizlere bu yeni medyayı sunduk. Her şeyin tamam olduğunu düşünürken fark ettik ki; fikrin doğuşundan, hayata geçirmesinden çok daha zor bir aşamaya gelmişiz: Papiroom’u anlatmak.

Fotoğraf paylaşabilirsiniz, yaptıklarınızı anlatabilirsiniz, düşündüklerinizi yazabilirsiniz, videolar koyabilirsiniz’ diyeceğiz…

Siz de eminiz ki şu anki kullandığınız sosyal medyalarda da bunları yapabileceğinizi söyleyeceksiniz. Haklısınız; ama Papiroom sadece bundan ibaret değil.

Fikirlerinizi tartışırken saygının asla bitmediği, düşüncelerinizi özgürce yazabileceğiniz bir platform sunuyoruz size. Hele de yazmanın, farklı düşünmenin, karşıt düşünce bildirmenin suç olduğu bu günlerde.

Gerçeği anlatmayı tercih etmeyen, üstünü kapatan; alakasız konuları gündeme taşıyan medyaya inat düşüncelerinizi korkusuzca yazabileceğiniz bir gazeteniz olsun. Patronluğunuzun yanı sıra gelin gazetenizin köşe yazarı da olun. Yeri geldiğinde maç yorumcusu, yeri geldiğinde aşk doktoru, yeri geldiğinde özgürlük savaşçısı, yeri geldiğinde siyasetçi olun.

Her şeyi olun; ama 'Gazete, köşe yazarlığı' nı bu kadar vurguluyoruz diye  'Aaa burası çok ciddi, bize gelmez' deyip de ön yargılı olmayın.

Papiroom öyle gazetelerle doldu ki biz bile inanamadık yelpazenin bu kadar geniş olabileceğine.

Mesela siyaset konusunda kalemi çok güçlü gazetelerimiz var. Sınav dönemlerinde nasıl çalışmadıklarını anlatıp gündemi tembellik diye belirleyen vize/final mağduru üniversiteli gazetelerimiz, tek kişilik dev aşklar yaşayan platoniklerimiz, desturu olmayan ama hiç bitmese dedirten hikâyeler yazan yazarlarımız, her gün kendi gündemini Papiroom'daki diğer gazetelerle ortaklaşa belirleyip o konu hakkında yazan köşe yazarlarımız, yazdığı her haberi okurken gülmekten karnınızı ağrıtacak komik gazetelerimiz, moda konusunda ciddi bilgilere sahip modacılarımız, parody hesaplarımız, objektifinden bize harika fotoğraflar sunan fotoğrafçılarımız, yemek tariflerini ve mutfak sırlarını bizle paylaşan mükemmel mutfak şeflerimiz, engin bilgilere sahip tarihçilerimiz, gök bilimcilierimiz, her yerde gözü kulağı olan magazincilerimiz; futbol yorumcularımız, ekonomistlerimiz, film eleştirmenlerimiz, ressamlarımız, teknoloji düşkünlerimiz var. Tabi 'Ben istediğimi yazarım. Okuyan okur, okumayan da çeker gider.' kafasındaki rahat gazetelerimizi de unutmamak lazım.

Yani anlayacağınız ciddi ortamın yanı sıra; eğlenceli, umursamaz, kendi halinde bir ortam da mevcut.

Dediğimiz gibi burada senin görüşlerin yazılıyor, sen ne yaparsan o haber oluyor. Bazen bir fotoğraf bazen bir cümle.

Ne yapacağım ne yazacağım?’ diye düşünme. Gel ve gündemi sen belirle.’’

Kaleminizin avazı daim ve de başarılarınız, sürekli yükselen değerlerde ve yolunuz açık olsun gençler…

Ay Şen…

https://papiroom.com/

 

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..