Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '11

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Para...

Para...
 

İnsanları paranın egemenliğinden kurtarmaya artık Tanrının gücü yetmez/Abbas Sayar

Açlığın, yoksulluğun, varsıllığın, gönencin, onurun, onursuzluğun, kavganın, savaşın, özcanına kıymanın, satmamın, almanın, yalanın, dolanın, korkunun, fuhuşun, uyuşturucunun, silahın, faizin, kar payının, karın, kazancın, kaybetmenin, borsanın, altının, evin, toprağın,  kaynağı… PARA…

Nedir bu para?

Para, hem bir ekonomik değerdir hem de yeryuvarlağındaki, artık hava ve su da dahil olmak üzere. Tüm maddi ve manevin olguların, maddelerin, alınıp satılan, (ki artık her şey alınıp satılmaktadır) her şeyin bölgesel ve evrensel değerini temsil eden toplumsal, evrensel bir işlevi olan değer ölçüsü.

Paranın özü işlevlerinde dile gelir. Günümüzde, kapitalizmde paranın işlevleri şunlardır

  1. değer  ölçüsü
  2. dolaşım aracı
  3. ödeme aracı
  4. biriktirme aracı

Ulusaldan  evrensele akışı da sağlayan paranın varlığını sürdürmesi, alıcı, satıcıya bağlıdır;  bu nedenle, üretmek, satmak; satmak için de alıcı sağlamak gerek.

En çok para biriktirenler, en çok üretenler mi, en çok satanlar mı, en çok satın alanlar mıdır?

En çok çalışanlar mıdır? Çalışıp üretenler midir?

Uluslar arası hesaplarda para,  evrensel para işlevi görür. Satın alınmış malların karşılığını ödemek gerektiğinde evrensel bir alım aracı, borçları ödemek gerektiğinde de evrensel bir ödeme aracı olarak hizmet eder. Evrensel para, aynı zamanda, toplumsal zenginliğin evrensel bir somutlanmasıdır; bunun sahipleri bir ülkeden başkasına politik, ekonomik, askeri ve başka nedenlerle hareket edebilirler.

Her şeyin satılabildiği ve satınalınabildiği,  para-egemen toplumlarda, para güçlü olgudur. Para her maddeyi satın alabilir ve her isteği karşılayabilir. Onur, sevgi, din, vicdan gibi tinsel (manevi) değerler de bir alım satım nesnesi haline gelirler. Para hırsı, ahlaksızlığı, cinayeti, soygunculuğu ve başka suçları doğurur. Para, her suçu haklı çıkarmaya yardım eder. Askersel sanayi kompleksi temsil eden silah yapımcıları, kar hırsıyla kanlı ve yıkıcı savaşların dehşetini hiç düşünmezler.

Para egemen toplumlarda, paraya en çok sahip olanlar, toplumsal konumlarını yükseltirler. Paranın gücü, sözümona “eşit fırsatlar” konusundaki aldatıcı, gözde bir yalanla  bağlantılı hale getirilir.; bu yalana göre, her girişimci birey, isterse bir çuval para sahibi olabilir. Yalnızca, şanslı zamanını beklemesi gerekmektedir.

Oysa, ekonomi biliminde ve kitaplarda açıklanmaktadır ki, burjuva/kapitalist toplumda paranın gücü, onun, ücretli emeğin sömürülme aracı, bir kar ve zenginleşme kaynağı olan sermayeye dönüştürülmesinden ileri gelmektedir.

Ya da zorla topraklara, fabrikalara, doğal zenginliklere el koymakla güç ve para sağlanır.

İMF, Dünya Bankası, AB Kriterleri, Özelleştirme, Yerelleştirme; olmadı savaş açma, saldırma, yakma, yıkma, yıldırma...

Hep para için… Kıbrıs, Irak, Afganistan, Suriye  olayları hep para için.

İşbirlikçi bulma, işbirliği yapma, insana, toprağına, halkına ihanet etme, hep para için…

Okullarımız neden satılıyor? Madenlerimiz,  tüpraşlarımız, et,süt, şeker, tütün, maden fabrikalarımız neden satıldı? Hem de çok ucuza, çünkü bir tür emperyalist icra uygulandı.

Tarımımıza neden kota konuyor? Başkasını sattığını alalım diye değil mi?

Satalım, (adı özelleştirme) başkası alsın para kazansın diye.

Kendi ürünümüzü üretmeyelim, başkasının ürününü alalım, o para kazansın diye değil mi?

Tarımda üretme, fabrikada üretme.. peki biz ne satacağız?

Satacak neyimiz kalacak?

Ne yapacağız?

Gençlerimizin kanını mı satacağız? 

Bu soyut çok maskeli zalimden kurtulmalı insanlık.

 
Toplam blog
: 47
: 781
Kayıt tarihi
: 26.08.11
 
 

"Ya Bilim ya da Kaos ve Ölüm" Türkçe, dil, dilbilim, dil eğitimi çalışma alanlarımdır. Eğitim, kü..