Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '15

 
Kategori
Güncel
 

Para dağıtmak

Eğer dünyanın siyasi, ekonomik, teknolojik veya sosyal gidişatını siyasilerimizin eylem ya da söylemlerine bakarak tahmin etmeye çalışırsanız herhangi bir yere varmanız mümkün olmaz. Mesela ABD’nin dünyanın en güçlü ülkesi olmasına rağmen sokaklarda yatıp kalkan vatandaşlarına para dağıtmadığına muhalefetimizin” para dağıtacağız “ sloganıyla yola çıkarak bir anlam veremeyiz. Aynı şekilde dünyanın güçlü devletleri, en büyük havalimanı yapmak için 10-20 milyar Avro bulamıyorlar mı da bu mutluluğu bize kaptırıyorlar?

Devlet para dağıtarak, havaalanı yaparak büyümez ve kalıcı refah sağlayamaz. Büyük ülke olmanın gereklerini yerine getirdikten sonra halkına refah vermesi mümkün olur. Türkiye ancak güçlü ülkelerin sahip olduğu teknolojik imkanlara kavuştuktan sonra halkına bir şeyler verebilir.“ Al bunu ye” demenin ciddiyetine inanmak mümkün mü?Acaba bu vaatleri yapanlar Arap şeyhlerinden mi esin alıyorlar? Arap devletlerinin halkları gelirlerini devletin dağıttığı petrol paralarıyla elde edip bu refahın hazzını yaşıyorlar. En büyük kulelerde oturuyor, en lüks araçlarda geziyorlar. Kendilerinden sonra gelecek nesiller, günün birinde petrolün işi bittiğinde içine düşecekleri sefaleti bu dağıtan ve yiyenlerin sorumsuzluğuyla açıklayacaklardır. Kalkınmanın dağıtmak, bina yapmak olmadığını tam tersine  zenginliği  üretime harcayıp çevremizle ürettiklerimiz çerçevesinde ekonomik ilişkiler kurmak olduğunu anlamak için yanı başımızdaki örnekleri incelemeliyiz.

Yunanistan aldığı borç paraları halka dağıttı, halk bunu tüketti. Üretime yatırım yapılmadığı için borçların ödeneceği kaynak oluşturulamadı. Ülke eskisinden beter hale geldi. Yukarda değindiğimiz gibi Arap ülkeleri - ister Yaratanın lütfu ister tabiatın hediyesi deyin –petrol gelirlerini eğitime, bilime, üretim için gerekli insan gücüne değil katlara veya yatlara akıttılar. Bunların kendilerinin ürünü olmadığını, gelecekte kendilerini bekleyen durumun vehametini umursamadılar. Petrol biterse kendilerini ayakta tutabilecek gerçek gücün insana para dağıtmak ya da uçak pisti yaptırmak değil vatandaşlarını teknoloji, bilim gibi alanlarda eğitmek olduğunu, üretmeyen toplumların başkalarının insafına kalacağını elim bir şekilde anlayacaklardır.

Devlet halka yardım yapmasın ya da onlara daha büyük binalar, yollar, havaalanları  inşa etmesin demiyoruz. Ancak milyarlarca doların havaalanlarına, tüketici kredilerine, halkın kullanımına tahsisi  üretime katkı sağlamaz. Bir bunalımda turist uçakları azalır, tüketiciler bırakın ödemeyi gelirlerini bile kaybedebilirler, halk kendisine dağıtılan paralar yok olunca isyana başlar. Bunun tersine bir ülkede gelişmiş bir üretim, yüksek bir teknoloji seviyesi varsa zaten insanlar bu süreçlere katılıp gelir elde ederler ve dünya nimetlerinden faydalanabilirler. Para dağıtmanıza da gerek yoktur. Üstelik üretimin arttığı yerde herkes temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekmez.

Olumsuz bir misal verirsek temel gereksinimlerimiz olan gıdaların fiyatları para dağıtarak düzeltilemez haldedir. Tarımda üretimimiz azaldığı için bugün et, süt, sebze fiyatları malumunuzdur. Dışarının ne olduğu belli olmayan şeylerine mahkum olacağız diye korkar hale geldik. Onun için devletin paraları üretim sektörlerine gitmelidir. Bu şekilde üretici destek bulup ucuza üretim yapar, maaşı az veya çok herkes ihtiyaçlarını ucuza mal edebilir. Zengin de fakir de et tüketebilir.

Dünyanın en büyük havaalanına sahip olacağımıza en teknolojik tarımına, bilimsel araştırma yapılarına, donanımlı üniversitelerine, zeki idarecileri olan güçlü devletine sahip olmayı istemeliyiz. Halkımız esasında yiyen değil üreten, ürettiklerini sadece kendisi için değil insanlık için de sarf etmeyi bilen bir zihniyettedir. Ancak liderlik ve ciddi muhalefet maalesef en büyük eksiğimiz olmaya devam edecek gibi görünmektedir.

 
Toplam blog
: 3
: 95
Kayıt tarihi
: 03.03.15
 
 

Bu blogun güzel bir alan olduguna inaniyorum. ..