Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Prof. Dr. İbrahim Ortaş

http://blog.milliyet.com.tr/ibrahimortas

01 Nisan '20

 
Kategori
Bilim
 

Para ne işe yarar

Koronalı Günlerde Uçağını, Mercedes ve Paran Olsa Ne Yazar!

Prof. Dr. İbrahim ortaş, Çukurova Üniversitesi, iortas@cu.edu.tr

Yerde Para Bile Bulsa İnsanlar Almak istemiyor

Korona virüsünün bulaşması korkusuyla Çin'in Whuan metro istasyonuna yerde saçılmış paraları yerden almaya kimse cesaret edemedi haberi basında geniş yankı buldu. Bir yolcu, “Parayı kimin attığını bilmiyorum ama onu almaya cesaret edemiyorum” ifadelerini kullanırken, bazıları, “Kim virüsü almaya cesaret ediyor?”, “Yaşam ve ölüm karşısında para bile işe yaramaz”. Para için ölen, kavga eden, cezaevine girmeyi bile göze alan milyonlarca insan ölüm korkusu ile para yolu ile mikrop kaparım endişesiyle korkuyor. 

Yıllar öncesi Milli Piyango ikramiyesi 70 milyon olarak açıklandığında, İstanbul Nimet Abladan bilet almak için kuyruğa giren bir vatandaşa “size çıkarsa ne yaparsın bu para ile?” diye sorulduğunda “ölürüm” demişti.

İnsan varsa paranın ve yaşamın bir önemi vardır. İnsan sağ değilse, yaşama bir anlam katmıyor ve sosyal ortamda etkileşimde ve katkıda bulunmuyorsa para ve malin bir analımı yok. Olsa olsa kuru bir güven yaratır.

 

Mercedes’e Binebilmek Veya Binememek

1992 yılında İngiltere’de Doktora yaparken bölüm Avrupa’daki toprakları göstermek için her yıl bir ülkeye öğrencileri bölümün sağladığı araçlar ile arazi gezileri düzenlemekteydi. Bu çerçevede arazi ziyareti yaptırmak amacı ile Belçika Gent Üniversitesine götürüldük. Dünyanın toprak bilimi konusunda yetkin üniversitenin Toprak Bölümü hocaları bizi araziye çıkardılar. Arada bir istirahat veriliyordu. Almanya sınırına yakın bir bölgede dışarıda oturduğumuz pub’ın önüne Mercedes marka bir araç hızla önümüzde hoş olmayan bir yapı ile durdu. Profesör Cronik bize döndü ve dedi ki “bilim insanı olacaksanız bu Mercedes’e binemezsiniz, yok Mercedes’e bineceğim gezeceğim diyorsanız da bilim insanı olamazsınız”. Hiç unutmuyorum hocanın sözlerini.

Cumhurbaşkanı Ulusa sesleniş konuşmasında “İllerde Valiler başkanlığında “pandemi” komitelerinin kurulacağını belirtiler. Ayrıca yurtdışı uçuşların tamamen durulduğunu belirtiler. İçişleri bakanlığı ve Valiler İler arasındaki yolculuğu sınırladılar. Evet, bugün uçağınız olsa bile uçuş yasak. Mercedes’iniz olsa da şehrin dışına çıkmak isteseniz bile ciddi bir gerekçeniz yoksa çıkamazsınız.

Bundan bir ay kadar önce parası olan, bir şey olursa atlar giderim diyordu. Şimdi hiçbir uçak seferi yapılamıyor. Bir ilden bir ile giderken bile izin almanız gerekir. Gitseniz bile karantinaya alınırsınız ve size hastalık taşıyor kuşkusu ile yaklaşacaklardır.

 

Virüs Kapmış İnsan Suçlu değil. Kedisini Koruması Gereken bir Hasta

Yaşanan bu süreçte virüse yakalanmak ve hastalanmak suç da değil ve ayıp da değil. Virüse kimse bilerek yakalanmak istemez. Hepimiz geçmişte hastalandık, eşimiz dostumuz geçmiş olsun’a gelirdi, normal hayatımızı sürdürürdük. Farkındalığı yüksek olanlar biraz insandan uzak durarak “şifa” kapmayalım derlerdi. Ancak bu sefer insanlar hastalık şüpheli insandan kaçıyor ve dışlamaya çalışıyor. Dışlamak veya kaçınmak değil, dikkatli olmak, o kişinin sokağa çıkmamasını ve kendisini izole ederek başaklarına bulaştırmamasını önermek ve de uyarmak gerekir. Yine toplum sağlığı için kurallara uyuyanları da artık kolluk kuvvetleri marifeti ile evine kadar bırakmak gerekir.

 

Prof. Dr. Poyraz Ülger Hocanın ani Ölümü ve Hak ettiği Anma Töreninin Yapılmaması

Trakya Üniversitesi 3. Dönem Rektörü Prof. Dr. Poyraz Ülger hocamızın ani ölümü hepimizi şoke etti. Çok değer verdiğim entelektüel bir büyüğümüzdü. Yazılarımı takip eder, görüşlerini belirtirdi. Öldüğü günün sabahı aban ilettiği mesajında eksik kalan kitabını tamamlamak istediğini belirtmişti. Hocam birçok insanın hayatına olumlu yönde dokunmuş, hayata dair canlı bir duruşu vardı. Öğrendiğime göre ölümü sonrası pandemi nedeniyle herhangi bir törende yapılamadı. Bilim dünyasında ölülerimizi akademik dünyaya katkıları özgeçmişi ile anlatılır. Hocanın yakın arkadaşları veya hakkında bilgi sunmak isteyenler söz alarak duygularını ifade ederler. Ondan sonra diğer cenaze namazı ve defnedilme süreci gerçekleşir. Korona hastalığında ölenler içinde en üst düzeyde bilimsel veriler temelinde mümkün olduğunca çok az insan ile törensiz gömülmesine çalışılıyor. Birimizin değil hepimizin sağlığı için böyle kabul etmemizde gerekir.

Geçenlerde Gaziantep’te bir hastanın gömülmesi esnasında çekilen bir video paylaşıldı. Astronotlar gibi beyaz elbiseler giymiş üç kişiden oluşan bir ekibin cenaze namazını kıldırmasından ve defini işlemini gerçekleştirdiklerini görünce geldiğimiz durumun bütün kültürel kotlarımızı nasıl yerle bir etiğini düşünmeden edemedim. Bilinen kültürel ritüeller arasında mevtayı gömmeden önce ailenin helallik alınması, son yolculuğundan önce yıkanırken yüzünü görmek maalesef salgın virüs yayılabilir olması nedeniyle gerçekleştirilmemektedir.

Ölülerin kontrolü olarak hastalığın yayılmaması için törensiz defnedilmesi doğal ancak adeta suçluymuş gibi de insanlardan ruhen uzaklaşılması başka duygusal problemlerde yaratabilir. Unutmayalım ki ölüm ile yaşanan ayrılık duygusu kolay doldurulamayacak bir boşluktur. Hayvanlar bile ölülülerinin başından birkaç gün ayrılmıyorlar. Bir grup maymun ölen bebeğini bir hafta taşıyormuş. Fillerin yas tutuğu belgesellerde hüzünlü bir şekilde izlenmektedir. Kimse yakının ölüsünü toprağa gömerken son bir defa görmemezlik etmez. Bilmediğim zor bir durum.

Tarihin böyle kırılma noktalarından değerlerin alt üst edilmesi beki ileride başka sorunları da doğuracaktır. Yaşayalım ve görelim daha neler ile karşılaşacağız.

 29. 03.2020. Adana,  İbrahim Ortaş Korona Günlüğü

 
Toplam blog
: 190
: 1163
Kayıt tarihi
: 21.06.07
 
 

1985 yılında Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nde mezun oldum. 1986 yılında Şanlıurfa Köy Hiz..