Para para para....

Para, para, para. Napolyon ne demiş efenim: E tabii ki satırın ilk başına yazdığımı en money'sinden. Para vağ huzur vağ=) demiş bazı ankastre dostlarım. Gerçekten de para başımızın belası mı yoksa başımızın tacı mı? Heçen baa kalırsa başımızın belası. Hemide püsküllü. Bu para muhabbeti olmasaydı herşeyi bedavaya alabilirdik. Düşünsenize herşey beleş, herşey ultra-mega bedava. Ama para olmasaydı her insan aynı düzeyde olacaktı. Kimsede kibir, kuşbakışı bakma olmazdı herhalde. Herkes karşısındaki insana aynı yükseklik seviyesinden bakacaktı en *feet'inden =). ( * = Feet ingilizce de yükseklik meanasına gelmekte " fit" olarak da biz tarafından okunabilmekte =) ) Kimsede fakirlik olmazdı, herkes zengin olurdu. Ama bunun yanında da belkide kimsede yardımseverlik duygusu gelişmezdi, yardım maddi bakımdan anlamını yitirirdi. Ama Yüce Allah parayı yaratmış ki; elinde parası olan insanlar diğer parası olmayanlara yardım etsin, sadece kendini düşünüp de bencil olmasın diye. Sadece bedava yanını düşünmemek lazım. Eğer dünyaya gerçek gözle bakmaya çalışırsak. Herşey para değil, paranın insanda oluşturduğu durumsal oluşumdur. Yoksa para olduğu yerde duruyor. Onu elde etmesi, elde nasıl bulundurulması gerektiği bize kalmış. Bence siz yine de kendinizi para para diye yolmayın biraz da şükredelim, halimize duacı olalım.

Şıkır şıkır para en YTL'sinden.......