Para para para !

İnsanoğlunun yaşamında hiçbir şeyin önem ve ehemmiyeti paranın ki kadar olamaz sanırım.

Paranın kudret ve saltanatını; yaşamımızdaki etkilerini hangimiz görmezden gelebilir ki?

Para bugün ne yazık ki insan ilişkilerinde, en belirleyici faktör haline gelmiş durumda, karı ile kocanın, evlat ile ebeveynin, iş arkadaşlarının ve komşuların arasındaki ilişkilerin mihenk taşını ne yazık ki para oluşturuyor.

Para dört bir yanımızı kuşatacak ve bizi esareti altına alacak kadar büyük bir azamet ve güce sahiptir ne yazıkki.

Lidyalıların parayı insanoğlunun yaşamına soktuğu günden beri, belki de yaşamın bizler için en büyük manifestosu olacak olan paradan uzak, parasız hiçbir ilişkimiz olmadı.

Değil midir ki büyük aşkların çoğu parasızlık engeline takılıp akamete uğradı, değil midir ki evlat babasına para için baş kaldırdı-diş biledi, değil midir ki dostluklar, arkadaşlıklar ve ilişkiler para yüzünden yerle yeksan oldu, cinayetler  işlendi, çaresizce intihar yöntemlerine başvurmak zorunda kaldı paranın ağırlığı altında ezilen insanoğlu.

Para insanlığın içine saçılan en büyük nifak tohumudur, bakın ünlü düşünür Sophokles tam da bu nokta da ne demiş: “insanoğlunun hiçbir icadı para kadar fesat verici değildir”

Yukarıda da dile getirmeye çalıştığımız gibi para cidden insanoğlunun aslında en büyük düşmanıdır.

Düşünün lütfen para kadar sizin için vazgeçilmez ne olabilir ki? Toplumda hergün işlenen yığınla suç dönüp dönüp paraya odaklanmıyor mu?

Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine şöyle bir göz atın lütfen, üç aşağı-beş yukarı karşınıza çıkacak manşetleri bir hatırlayalım : “bilezikleri için babaannesini öldürdü !/ banka soyuldu/ borçları için intihar etti! / geçinemediği için kocasından ayrıldı/ kap-kaççılar yaşlı kadını yerlerde sürükledi/ ortağını öldürdü vs…..” dediğim gibi lütfen bu yazıyı okuduktan sonra gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine şöyle bir bakın mutlaka bu başlıklara yakın bir veya birkaç haberi göreceksiniz.

Fransızların kudretli generali Napolyon Bonapart’ın o çok aşina olduğumuz sözü peş peşe sıralanmış tek kelimenin sıradanlığının aslında çok ötesinde bir anlam ifade ediyor insanoğlu için, General Bonapart ”para para para” derken insanlık tarihindeki o büyük gücün aslında bize bir anlamda ifşasını yapmıyor mu?

Şimdi hepiniz kendinize sorun lütfen “paranın açamadığı kapı var mı?” benim cevabım “hayır” ve  işte bu noktada ünlü İngiliz oyun yazarı ve düşünür Shakespeare’nin o muhteşem sözü ile tezimi güçlendirebilirm “ Kılavuzu para olana her kapı açıktır.”

Biliyorum bu yazıyı okuduktan sonra bana kızanlarınız olacaktır, ama eğer objektif bir bakış açısı ile bir değerlendirme yapacak olursanız emin olun şunu sizde kabul edeceksiniz ki “ne kadar paranız varsa o kadar itibar ve saygınlığınız var!”

Dostça ve esence kalın!