Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '15

 
Kategori
Sosyoloji
 

Paradigmadan kurtulmak

Günceldeki ayrıntılarda takılarak boğulduğunuzun, buna mukabil büyük resmi kaçırdığınızın farkında mısınız ? Lütfen geçmişin tortusu olan siyasi referanslarınızı ve ezberlerinizi unutun !

Bu günlerde ülkemizde yaşananlarla ilgili fikir ve bilgi sahibi olduğunu sananların bilinçaltlarındaki geçmişin siyasi tortusu ve referanslarının etkisi halinde oluşu, kendilerine en yakın olan taraftan olaya bakıyor olması ve kendisi gibi düşünmeyenleri hedef alma eğilimi endişe verici boyutta. Batı, emperyalizm ve sermayenin ORTADOĞU 'da kartları her gün yeniden dağıtarak yeni bir düzen inşaa etmeye çalıştığını biliyor musunuz ?

Her şey SEVR ile başlamıştı. Batının ve emperyalizmin yüz yıllık Ortadoğu petrolünü kendi damarlarına akıtma planı Ortadoğu halklarının her zamanki gibi şark kurnazlığı (Kısa vadeli çıkarları uzun vadeli çıkarlara feda etmek) nın esiri olup birbirlerini boğazlayarak kendi kanlarını oluk oluk akıtması ve uzun vadede kime hizmet ettiğinin ve gerçek çıkarlarının farkına varamaması pahasına devam ediyor.

Irak devleti fiilen bölünmüş ve komşularında devam eden durum netleşene kadar böyle kalacak ve gerekli şartlar oluştuğunda sınırlar yeniden dizayn edilip belirlenecektir.

Bugün dünya gündeminde adı bile geçmeyen devlet otoritesi kalmayan ve iki başlı bir yönetimin hüküm sürdüğü LİBYA'da iç savaş bütün hızı ile devam etmektedir. Batı LİBYA'daki bütün petrol kaynaklarını ele geçirdiği ve güvenli şekilde kendi damarlarına akıtılmasını sağladığı için, insan hakları barış gibi masallara ihtiyacı kalmadığı için, akan kanı önemsemediği için dünya gündeminden düşürmüştür.

1989 yılında doğu blokunun(Sovyetler Birliği ve Demirperde ülkeleri) yıkılmasından sonra rakibi kalmayan Amerika ve batı elli, belki yüz yıl sürecek olan dünyayı yeniden inşaa etme (sömürme) planını sabırla ve büyük resmi bizim gibi az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin gözünden kaçırarak hayata geçirmekle meşgul. IŞİD , PKK, PYD, ÖSO, EL NUSRA burada ismini unuttuğumuz bütün örgütler aslında bu planın aktörleridir ve batı emeline ulaşana kadar kan akmaya devam edecek ve biz bu planı gözden kaçırdığımız oranda ateş bizi de saracak ülkemizde bu bataklığın içine çekilecek, kan gölüne dönecektir. Amaç Suriye’ye demokrasi getirmek değildir. Eğer öyle olsaydı arap baharını yaşayan ülkeler, Irak, Libya’da kan akmaya devam etmezdi.

Olayları vatansever, sağduyu sahibi, siyasi endişelerden uzak, akıl ve mantık yürüterek, batının ve emperyalizmin gözünden de bakmaya çalışarak (onların emellerini, kimleri kullanabileceklerini, asıl hedeflerinin ne olabileceğini, içeride ve dışarıda onlara en çok yakın olanları, geçmişte ve bugün kimlerle organik bağ kurduklarını izleme) anlamaya çalışın ve analiz edin. Ortadoğu ülkelerinin sosyal yapılarını, mezhepsel paradigmalarını, ekonomilerini, kimlerin sayesinde rejimlerinin ayakta durduğunu neden Suudi Arabistan, Katar gibi insan hakları olmayan krallık ve emirlikle yönetilen ülkelerde batının çifte standart uygulayarak insan hakları ve demokrasiye ihtiyaç duymadığını iyi irdeleyin.

Şimdilerde Irak ve Suriye'nin bataklık haline gelmesinde ve Afganistan - Pakistan sınırı gibi on yıllarca yıl terör üretebilecek hatta ülkemizin bölünmesine kadar varacak durumu kimlerin basiretsizliği ve öngörüsüzlüğü yol açtı? İyi düşünün !Bu coğrafyada batının daha çok işi olduğu ve kan akacağı görülmektedir.

Bir şekilde onlarla bir araya gelen bir ağabeyim dağdaki PKK ‘lı teröristin; ‘’HDP meclise girse, çözüm süreci devam etse ve artık kan akmasa’’ dediğini aktarmıştı ! Masum ve mantıklı gelen bu isteğin sonraki süreçte onun dileğinin ve arzusunun bu gün Kandil’deki terör baronları ve onlara silah para verip bugünkü gücüne ulaştıran efendilerinin (Batı ve Amerika ve Türkiye’nin bölünmesinden medet umanlar )ülkeyi bölmek isteyenlerin karar mekanizmaları arasında nasıl kaybolup gittiğini işe yaramadığını görmek acı verici.

Özgür iradesini kullanamayıp maşa olan bu gencimiz gelinen noktada belki devletin polisini veya askerini öldürmüş ve kimin ekmeğine yağ sürdüğünü karıştırmış olabilir. Belki de kendi kazdığı Çözüm Süreci kuyusundan çıkmak ve yeniden tek başına iktidar olmak için her yolu mübah gören bir zihniyetin oyununa gelerek onların değirmenine su taşımaya devam ettiğinin farkında olmayabilir.

Daha vahim ve elim olanı ise terörist örgütün silahları gölgesinde doğu ve güneydoğu bölgelerinden oy devşiren, batı bölgelerindeki enteller üzerinde yarattığı sözde sempati ve barış umudu ile oy alıp, barajı aşan,TBMM'ye giren ve barış umudu olan, sonrasında da oy aldığı kitleyi yok sayarcasına sırtını Kandil ve İmralı’ya dayayarak, orayı adres göstererek oy aldığı kitleyi hayal kırıklığına uğratmak, yok saymak pahasına, barışa ne kadar uzak olduğunu ortaya koyan, siyasi parti olma sorumluluğunu üzerine alamamış, kendini Kanarya Sevenler Derneği ile aynı kategoriye indiren siyasi anlayışın (Gizli ajandasını böyle kamufle ediyor da olabilir) dağdaki terörist ile aynı sığ anlayışta hareket ediyor olması ironi değil mi?

Düşmanınız '' içeride hedef aldıklarınız'' değil, içeriden ve dışarıdan ''size hedef gösterenler''(Basın, yayın, sosyal medyadaki organik bağları iyi analiz edin) olduğunu unutmayın. Doğru haber aldığınızı, basın yayın ve internet yoluyla bilgilendirildiğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz ! Onların izin verdiği kadar haber alıyor ve onların istediği gibi düşünmeye zorlanıyorsunuz ! Paradigmadan kurtulun ! Benden söylemesi !

 
Toplam blog
: 13
: 221
Kayıt tarihi
: 08.03.14
 
 

Şenol KABAOĞLU 08.05.1964 Yılında SAKARYA/ KİRAZLI'da doğdum. İlk öğrenimimi  Kirazlı İlkokulu or..