Paradigması yırtılmış ahlaksız futbol

Futbolun ahlaki kuralları, parasal değerinin yükselmesiyle doğru orantılı olarak irtifa kaybeder oldu. Marka değeri dediğimiz hadise, futbolun tamamen endüstiriyel bir olaya dönüştüğünü kabullenerek, ticaretin ana kuralı olan altta kalanın canı çıksın prensibini hayata geçirmektir. Öyle anlaşılıyorki bundan böyle futbolun paradigması ( YOL HARİTASI ) tamamen değişiyor. Marka değeri spor ahlakının önüne geçer mi? Bal gibi geçer, Marka değeri ticari bir kavramdır, sportif rekabetin yerini ticari rekabete bırakmasıdır. 

Dünyadaki endüstriyel rekabetin bir parçası olmayı kabul ediyorsanız, bu rekabet içersindeki her türlü dalavereye hazırlıklı olacaksınız. Söylemlerin ahlaki, davranışların gayri ahlaki seyrettiği bir ortamda gardınızı ona göre alıp, ayakta kalmanın yollarını arayacaksınız. Hiç bir yönetici sportif rekabetten bahsetmesin, sportif rekabet sadece taraftarlar arasındadır. Taraftar tuttuğu takımı karşılıksız olarak destekler, taraftarın bu desteğini futbolu yönetenler ve marka değerini oluşturanlar paraya tahvil eder. Kısaca söylemek gerekirse, taraftarın kulübüne duyduğu sevgi, ticari bir metaya dönüştürülür, bütün kavgada oluşturulan bu pastadan kimin ne kadar pay alacağıdır. Olay budur, hadisede bundan ibarettir.