Paralel Yapı ile ilgisi olanlar çıksın ortaya artık; kim olurlarsa olsunlar...

BU OLAYININ ÇÖZÜMÜNÜN BU KADAR UZAMASININ BAŞLICA NEDENİ, "DİK DURUŞTAN YOKSUN SİYASİLER" VE "TERZİSİNİN AYARI BOZUK ADALETTİR"...

Deniz Baykal'ı koltuğundan eden ve yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturtan o meşhur--ama çirkin-- kaset olayı için, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın açıklanmasına yardımcı olması için Kılıçdaroğlu'nun tanık sıfatı ile ifade vermeye çağırmış...

Kılıçdaroğlu, daha önceleri, gerek TBMM'de gerekse bir televizyon kanalında bu konu ile ilgili çok çarpıcı şeyler söylemiş ve bazı iddialarda bulunmuştu...

Örneğin, Kılıçdaroğlu, 28 Nisan 2016 günü, CNNTURK kanalında kaset olayı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, dönemim Başbakan'ı "Tayyip Erdoğan'ı kaseti izlerken gördüğünü; ortada bir kaset olayı olduğunu"; ama bunun "paralel yapının işi olduğuna inanmıyorum" demiş...

Konu hakkında da, daha önce sorulan bir soruya Deniz Baykal da, konunun Kılıçdaroğlu'na da sorulmasını istemişti... Belli ki, Kılıçdaroğlu bu konuda fazlaca şey biliyordu...

*

KASETLE İLGİLİ TALİMATI  CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MI VERDİ?

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan,konuyla ilgili olarak, "Kasetle Genel Başkanlık koltuğunu oturan Kılıçdaroğlu, kasetle ilgili talimatın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verildiği iftirasını hiç çekinmeden söyledi"(1) diyerek, Kılıçdaroğlu'nun çarpıcı iddialarına bir örnek vermiştir.

Buna rağmen, Kılıçdaroğlu, savcılığın ifade verme talebine olumsuz yanıt vermiş... Bu arada, Kılıçdaroğlu'nun yazılı ifade vereceği de öne sürüldü...

*

KILIÇDAROĞLU SAVCILIĞA GİDEREK İFADE VERMELİ VE TEMİZE ÇIKMALIDIR...

Yukarıda da söylediğim gibi, belli ki, Kılıçdaroğlu bu konuda fazlaca şey biliyor; ya da birileri, kendisini yalan yanlış bilgilerle doldurmuştur...

Eğer Kılıçdaroğlu, bildiklerini doğruluğuna inanıyorsa gidip ifade vermelidir... Aksi halde, bildiklerinin ve duyduklarının birileri tarafından doldurma olduğu ortaya çıkarsa, Genel Başkanlık koltuğunu bırakmak zorunda kalır... Bu da siyasi hayatının bitirir...

Bu nedenle, bildiklerini ve duyduklarını ya da kulağına fısıldananları "zaman" ve "zemin" göstererek kanıtlamalıdır...

Kılıödaroğlu, "Paralel Yapı" ve "Okyanus ötesi" ile irtibatının olmadığını, dış bir iradeden bilgi ve emir almadığı konusunda, önce  parti üyelerini sonra seçmenlerini ve genel olarak da kamuoyunu aydınlatmalıdır.

Yalnızca Kılıçdaroğlu değil; Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli de bildiklerini açıklamalıdırlar....

Bu işin başka yolu yoktur...

ADALETİN TERAZİSİNİN AYARLARI İLE KİMSE OYNAMAMALIDIR...

O terazinin dengesini gösteren "sivri" bir yeri var ya... O da düşünülmelidir...

cdenizkent

_________________  :

(1) "sabah.com.tr", 11 Mayıs 2016, s. 24