Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Paralel yapılanma ulusal güvenliğimizi tehdit ediyormuş!

Paralel yapılanma ulusal güvenliğimizi tehdit ediyormuş!
 

Kaynak: İnternet


“MGK’nın ardından açıklanan bildiride ‘paralel yapının’, ulusal güvenlik problemi sayılarak Kırmızı Kitap’a girmesi için alınan tavsiye kararının Bakanlar Kurulu’na bildirileceği belirtildi.” şeklinde bülten yayınlanmış, iyi, güzel de, devletimizi hali hazırda yöneten büyüklerimizin yıllardır aynı yapıyı övüp durmalarını ne yapacağız?

Özne “büyüklerimiz” olmasa, kanun hükmü bu duruma hangi madde ile yaklaşır, mesela?

Bilmediğimden soruyorum; hani bir yer kundaklansa, kundaklayanın yakınında yöresinde olan kişiler ne ile sorgulanmaya alınırlardı; çardakçılık mıydı, neydi?

******

Bir vakitler “İrtica” da aynı kitapta yer almıştı, bundan dolayı tepki verenler de olmuştu; en çok kimler tepki vermişti, tam olarak hatırlayamıyorum, ama pek tanıdık simalardı...

Sonra, artık nasıl olduysa, “İrtica” kelimesi anlamı ile birlikte bir yerlerden yuvarlanıp gidiverdi!

Şimdi sorsan birilerine, “İrtica” ile “İltica”yı ne ayırd eder ne de anlarlar!

******

Mülteciler nerelerden nerelere akıyor, akmak isterken hangi sularda boğuluyor diye sorsak, belki bir nebze olsun fikir veririz; mesela Finlandiya’dan, İsveç’ten kaçmaya çalışırken ölen insanlar var mı?

Ölen insanları geçtim, kaçmak isteyen insanlar var mıdır, sahi?

İltica etmeye çalışırken ölen insanların hangi ülkelerden kopup geldiklerini araştıranlar muhtemelen “irtica” kelimesini de, anlamını da gayet net bir şekilde anlayacaklardır diye düşünüyorum.

******

Bir video izledim bugün, elbette kurguydu; asansörde mahsur kalan kara çarşaflı bir kadın ile turist bir gencin başına gelenleri anlatıyordu.

Genç adam, elindeki suyu paylaşıyordu, mümin genç kadınımız uzattığı suyu almıyordu gerçi ama turist genç kadının halinden anlayıp, şişede kalan az miktardaki suyu orta yere bırakıyordu. Asansör çakılıyordu o anda, ya da çakılmıyordu da, bir sallanma anında asansör içindeki ayna kırılıyor, gencin kolu kesiliyordu.

Kara çarşaflı genç ve güzel kadın epey bir tereddür ettikten sonra başındaki çarşafı çıkartıp adamın koluna sarıyordu ki o arada da sanıyorum kurtarmaya geliyorlardı.

Kara çarşaflı genç ve güzel kadın bir hayat kurtarmıştı!

Alkışla alkışla bitmez alkışlama tarzında bir son! (Valla, ne yalan, adam da ölse, kendisi de ölse o sırf gözlerini açıkta bırakan adına peçe mi, peçe artı türban mı desem adını bilemediğim örtüyü çıkarıp da adamın koluna saracağından ben bile emin olamadım!)

O dakika var ya, gözlerim yaşardı; helal falan derken buldum kendimi... 

“Oysa, zaten olması gereken o değil miydi?” diye gerçek ayarıma dönmemi “Şok” eden yorumlar sayesinde yaşayamadan gözlerimdeki yaşları kurulayıp, dudaklarımı ısırmaya falan başladım!

Resmen Türkçe yazmışlar arkadaş, diyorlar ki “Kaldırın bu videoyu, kurgu bu video; Müslüman hiç bir kadın tek başına asansöre binmez zaten!

Başındaki örtüyü, ölse de çıkartmaz! Bu videoyu hazırlayanlar Müslüman kadınlara hakaret ediyorlar!

Bir cesaretli, vallaha diğerlerine göre cesaretli, bir sure paylaşmış; hayat kurtarmak sevaptır mealinde...

Ona da saldırmışlar, videodaki o kadın belli ki zaten Müslüman değil, kurgu bunlar, Müslüman kadınlara hakaret falan...

Allahım yarabbim, aklıma mukayyet ol! Ya da vazgeçtim, bağzı(!)  insanlara akıl, mantık, sevgi falan ver!...

******

Kıssadan hisse: Kırmızı Kitap’a giren de, çıkan da ortada; Yunanistan’ın adalarımıza göz dikmesi bir tehlike sayılmıyor, vatan topraklarının peyder pey satılması da...

Atmasyon belgelerle kendi paşalarını, subaylarını, generallerini yok saymış bir savunma sistemi böyle minik bir ricayı mı geri çevirecek?

******

Kandırıldık dediler, kandırılmışlardır, muhakkak!

Hı... Hı!...

 

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..