Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '15

 
Kategori
Güncel
 

Paramparça!

Paramparça!
 

Görsel:www.milligorusportal.com. CERN'de bir füzyon patlamasında kuark parçaları!


Bu  başlık, başrollerini sevilen oyuncular; Erkan Petekkaya, Nurgül Yeşilçay ve Ayla Sözeri'nin paylaştığı popüler bir televizyon dizisinin adı değil! Güncel bir Halil Sezai ya da 90'ların sonlarının bir Teoman şarkısının ismi de değil! 70'li yılların Cüneyt Arkın'lı vurdu kırdılı bir sinema filminden ya da 2001 yılı Oscar adayı bir filmden de ('Amores Perros')  bahsetmiyorum! Burada, güzel ülkemin ve bahtsız çağdaş yurttaşlarımın günümüzde yaşadıkları halin pür mealidir tanımlamaya çalıştığım!

  Yanlışların sürekli doğru kılındığı karanlık günlerdeyiz!

Kara'nın ak, ak'ın ise kara olarak yutturulduğu, doğru, düzgün ve çağdaş olan değerlerin ise eğri/yanlış olarak dayatıldığı (k)ayıp zamanlardayız!

Karanlık gecelerin sahte ışıklandırmalarla gündüz, gündüzlerin kapkara eylemlerle gece kılındığı kozmik asimetrilerin uyuşuk hamağında salınımdayız.

Açık ya da sinsi, görünen ya da maskelenmiş baskı ve zulmün 780.576 kilometrekareyi kara eşkıyalar gibi her daim arşınladığı korku-endişe-kaygı egemen bir sürecin içindeyiz!

50-60 yıl öncesine kadar tarım -ve hayvancılık-  kökeni ağırlıklı bir toplumduk. Yarım asır boyunca büyük kent varoşlarına -eski akıncılar gibi- sürekli, yoğun göçler yaşadık. Her ne kadar sanayi ve hizmetler alanında yol kat ettik desek de güdülmekle yönetilmeyi aynı şey zannetmeye devam ettik...

Sanki,

Gelişen birçok olay, freni patlak eski kamyonlardan karpuzlar bile -kalın, kıllı ve muhafazakâr kollarla- özenle fırlatılırken nadide kristal parçaların hoyratça yerlere fırlatılıp paramparça oluşları gibi...

Oy sandıkları ise eski zamanların çeyiz sandıkları gibi... İçerisine her seferinde en değerli şeylerinizi koyup da hiç evlen(e)memiş, onu gönlümüzce açamamış olmak gibi...

Yatarken başucumuza koyduğumuz aile yadigarı tüm değerlerimizi sabahları paramparça bulmaktan helak olmuş durumdayız. Günler onları toplayıp yapıştırıp yeniden tasnif etmekle geçiyor, başka hiç bir şey yapamaz olduk! 

Sanki çok önemli sınavlara sıkı sıkıya hazırlanmışsınız da sorular hep umulmadık yerlerden geliyor gibi...

Saklambaç ve körebe oyunlarında, mutlu kifayetsiz muhterisler arasında hep ebe kalmış, ortada sıçan olmaktan hiç kurtulamamış (u)mutsuz yalnızlar gibi...

 7/24 dijital kıvamda zihinlerimize zerk edilen yeni yeni düşlerin mutluluk vermek yerine en eski acılarımızı daha da kanattığı zehirli ve hastalıklı dönemlerdeyiz!

Kurtulmak için nereye gidersek gidelim biliyoruz ki orası da artık ait olmadığımız bir yer ve ayaklarımız geri geri gitmekte. İşin daha da kötüsü geri, geri gittiğimiz (ve iteklendiğimiz) yer ne iş, ne ev, ne de başka bir mekân! O yer belki de önce kıyılar, ardından da maalesef güzeller güzeli ülkemin sınırlarının dışına doğru...

Ve dahi;

Her şey bol, her şey yakın ve her şey mümkün denirken aslında  bildiğimiz her şeyin yarım, eksik, onlara erişiminse uzak hatta olanaksız yapıldığı zor ötesi zor, fakir günlerdeyiz.

'Dostluk' da, 'aş'k da, 'sevda' da, 'güven' de uzun erimli özveri, emek ve deneyimlerle elde edilip "hissedilen" yaşantılar değil de sanki artık bolca reklamı yapılan, gündelik, haftalık, aylık ya da sezonluk olarak alınıp satılan ya da kiralanan yaşantılar gibi...

Tanrım;

Onca şey, onca değer ve onca insanlık sanki koskoca bir yaşanmamışlık gibi...

Ve sanki daha önce hiç bu kadar kötü, karanlık da hiç bu kadar zifiri olmamıştı.

 Değişim, dönüşüm, 'yeni' dedikleri buysa,

"Zamanın ruhu" dedikleri tuzruhundan beter durum buysa, biline ki o, bazılarımız için sanki endişe-kaygı içinde kırıldığımız ve kanadığımız anlar bütünüdür!

Hızla dönen ve gösterimi sürekli yinelenen bir film şeridi gibi...

 Ve bir Hasan Hüseyin Korkmazgil dörtlüğüne sığınmaktan başka bir yol kalmamış gibi sanki;

"Işıksın sen/ aydınlıksın/ kendi kurtuluşunsun/ Yüreğim yüreğim, koru kendini!

İ. Ersin KABAOĞLU,

3 Nisan 2015, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..