Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '11

 
Kategori
Öykü
 

Paramparça

Yıllardan birgün 

Bir ülkede yaşayan bir ben varmış 

Mağrur ve gururluymuş 

Bu ben 

Sorunca  

Çok etmiş çok görmüş 

Bir benmiş bu  

Yaşı ne çok yaşlı  

Ne de çok gençmiş 

Yani kıvamındaymış 

 

Birgün demiş 

Kendi kendine 

Halen gezmediğim 

Bir diyar var mı 

Varmış 

Var demişler yukarıdaki sesler 

Peki gidebilir miyim 

Demiş ben 

Yasaklı o bölge demişler 

Sana yasaklı 

Ama nasıl olur 

Nedenmiş o 

Oraya ancak kötüler gidebilir 

Ya ben kötüysem 

Sen kötü değilsin demişler 

Nereden belliymiş 

Çok soru soruyorsun demişler 

Düşünmüş tüm gün 

Ben 

Kararlıymış ama  

Gidecekmiş o diyara 

Seni uyardık demişler 

Ben görmek istiyorum 

Hazırlıklarını yapmış 

Kötü gözükmek için 

Farklı bakış 

Değişik giyiniş 

Ve sırıtan bir tip yaratmış 

Küçük teknesiyle yola çıkmış 

Bir dalga, bir fırtına 

Teknesi paramparça 

Kıyıya yüzmüş bir kara parçasına 

Karaya çıktığında 

Bakmış her taraf cayır cayır 

Yer ateş gibi sıcak 

Birkaç dakika sonra 

Ayağı yanıyor 

Ağaca tırmanmak mümkün değil 

Tırmandığı gibi kül olup 

Yere çöküyorlar 

Denize dönüp baktığında 

Sisten dumandan kaybolmuş 

Seni uyardık demişler 

Ama sen dinlemedin 

Ben sadece 

O diyarı görmek istemiştim 

Seni uyardık biz 

Ne yapacağım şimdi ben 

Gözlerini yumup dua et 

Belki tanrı kabul eder 

Allah’ım yaptığım hatalardan dolayı beni affet 

Gözlerini açtığında  

Her yer ateş ateş 

Tekrar kapadı 

Besmele çekti içinden 

Kulum sen kimsin 

Ben acizane ben 

Aciz olduğunu bilirim 

Ama sen kimsin 

Beni iyi bilirler 

Onu bilirim de sen kimsin 

Ben…ben..ben.. 

Evet sen 

Ben sadece bir toprağım 

Peki o zaman kulum 

Ateşten korkmaya lüzum var mı 

Gözlerini açtı 

Ateşten gömlek giydi üzerine 

Denizden geldiği yöne doğru 

Geri yürüdü 

Canı yanmıyordu 

Denize ulaşıp denize atladı 

Uçsuz bucaksız yüzmeye başladı 

Derken soluksuz kesildi takatsiz 

Denizin dibine çöktü nefessiz 

Allah’ım artık hazırım 

Ben sadece toprağım 

Ne yaptıysam 

Senin iraden için yaptım 

Benim iradem sadece küldü 

Bildiysem kendimi 

Bilincim senden ötürü 

Ne kadar ben varsa 

Hepsi senin bir parçan 

Şayet demin cehennemde idiysem 

Muhakkak hak etmişimdir 

Ve şimdi öldüysem 

Ben yaşamadım ki 

Nefesim sadece armağandı 

Ya da yalnız bir ceza 

O elmadan dolayı bilirim 

Cennetten kovulduk biz 

Okudun mu hiç 

Kutsal emirlerimi okudun mu 

Okudum Arapça Arapça 

Anladın mı 

Dikte oldum ezberledim 

Yani anlamadın 

O zaman hatalarını nasıl öğrendin 

Hocalarım saydı tek tek 

Kimmiş bu hocalar 

Peki neydi onların senden farkı ki sen onlara inandın 

Seni bana onlar tanıttı 

Kutsal emanetimi okusaydın 

Benden korkmayacaktın 

Beni sevecektin 

Ruhunu teslim ederken 

Tereddütsüz olacaktın kararım konusunda 

Seni şu anda yok ediyorum 

Tıpkı var ettiğim gibi 

Bundan sonra bir sen yok 

Sen artık bana bile hizmet etmeyeceksin 

Artık kul bile değilsin 

Ruh hiç değil 

Sen varlık değilsin 

Sen yoksun 

Kaybol artık 

 

Yıllardan birgün 

Bir ülkede yaşamış olan ben 

KAYBOLMUŞ!!!! 

 

ANIL YİĞİT 27.03.08 

 

 

NOT: BİR KUL HER DAİM KULLUĞUNU BİLMEK ZORUNDADIR… 

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..